|
|
 |
|
vampirler gercektir |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
vampirler gercektir - Genel bakış
=> Daha kayıt olmadın mı?
Karpatyalılara hoşgeldin arkadaşım .Seni sabırsızlıkla bekliyorum.Bu gece iyi uyu .Sabah 3'te Bukoniva için parti başlayacak;senin için hazırlanmış o yerde. Borgo Pass'de at arabam senin için bekliyor olacak ve seni bana getirecek.Umarım Londra'dan başlayan yolculuğun iyi geçmiştir ve umarım ki benim güzel evimde kalmaktan hoşlanacaksın.
(Dracula, Bram Stoker) Sınıf | Postalar | Son kayıt: | vampirler ölü degildir nÖncelikle vampirler ölü değildir. VC17 virüsünün vücuttaki sindirim, sinir ve kas hücreleri üzerinde gerçekleştirdiği mutasyondan ortaya çıkmış bir hastalıktır vampirlik.nnVC17 virüsünün oluşum zamanı milattan önceki yıllara dayanıyor, özellikle ortaçağ da Avrupa'da yaygınlaşan bu virüs, halk tarafından hastalıklı kişinin şeytan ele geçirmiş gibi görülmesine sebep olmuş ve abartılı vampir efsaneleri ortaya çıkmıştır.nnToplumda yanlış bilinen vampir özelliklerinden bazıları ve doğruları şunlardır:n- Vampirler güneş ışığına çıkabilir, güneş ışığına sadece alerjik boyutta duyarlılıkları vardır. Güneş ışığının vampir genli birine yapabileceği en büyük zarar nefes darlığı olacaktır.nn- Sarımsak veya gümüşün vampirler üzerine herhangi bir etkisi yoktur.nn- Pentagram ve diğer pagan işaretlerinden hoşlanmazlar. Pentagram bilindiği gibi bir pagan işaretidir ve kilise tarafından pagan dinine saldırı amacı ile pagan sembollerine şeytanı anlamlar yüklenmiştir. Vampirizm doğaya karşıt bir durum olduğundan, vampirler pentagramı asla kullanmazlar.nn- Köpek dişleri dikkat çekici uzunlukta değildir.nn- Ölümsüz değildirler, maksimum ömürleri 600 yıl, ortalama ise 150 yıldır.n- Temel besin kaynakları kandır ama yemekte yiyebilirler. Kan ihtiyaçlarını genellikle hayvanlardan temin ederler ayrıca hayvansal kanda yeterince şeker bulunmadığı için gerekli şeker miktarı için bolca tatlı içerikli besin tüketirler.nnŞimdi de doğru bilinen vampir özelliklerine bakalım:nn- Karanlıkta görme yetileri insanlara oranla çok daha fazladır.nn- 5 duyu organları oldukça hassastır. Çok iyi koku alabilir, çok kısık sesleri bile duyabilir ve çok uzakları görebilirler.nn- Saf kan olanları altıncı hisse sahiptir. Buradaki altıncı his, karşısında bulunan insanın düşüncelerini ve duygularını hissetmektir.nn- Fiziksel güçleri insanlara göre daha fazladır.nn- Yaraları hızla iyileşebilir, yüksek rejenerasyona sahiptirler.nnVampirleri nasıl ayırt edebiliriz?n- Karanlıktan hoşlanırlar, özellikle florasan ışıktan nefret ederler.n- Bol miktarda tatlı besin tüketirler.n- Akan kan gördüklerinde tepkileri farklılaşır.n- Kendilerinin bir yeri kanadığında mutlaka kanı az miktarda da olsa emerler.n- Gündüz ile gece arasında büyük karakter farklılığına sahiptirler. Gündüzleri oldukça sessiz, sakin ve asosyal görünen vampir, geceleri tam tersi özellikler kazanır.n- Yaşam tarzları oldukça farklıdır bu yüzden onların hakkında özel bir soru sorduğunuzda bu sorulardan kaçış eğilimi gösterebilirler. n- Herhangi bir politik görüşün veya dinin aşırı fanatiği değillerdir.n- Hayvanlar ile araları çok kötüdür, hemen hemen bütün hayvanlardan nefret ederler. Özellikle kedi, köpek, fare, kuş ve böceklerden hoşlanmazlar.n- Göz bebekleri genellikle koyu tonlara sahiptir (koyu mavi, kahverengi, siyahımsı ve yeşil ).n- Safkan vampirlerin saçları gençken beyazlamış olabilir.n- İnsanların gözlerine direk bakmaktan hoşlanmazlar, gözlerini sık sık kaçırabilirler, bunun nedeni ise gözlerin vampiri kan için teşvik etmesidir. n- Çoğu vampir şiddet dolu yapısını bastırmak için klasik veya yavaş senfonik müzik dinlemektedir. Sanılanın aksine vampirler death metal dinleyen ve kendinden geçen tipler değillerdir.n- Sudan hoşlanmazlar.n- Kesinlikle kol saati veya künye takmazlar. n- Loş ışık hariç her türlü ışıktan nefret ederler, özellikle tam üstlerinde duran ışık oldukça rahatsız edicidir.n- Altıncı hisleri gelişmiş olduğundan çevreleriyle ilgilidirler, bir vampiri bir çok kez size bakarken yakalayabilirsiniz.n- Hız ve güç olarak insandan üstündürler.n- Zeka ve bilgi düzeyleri ise yaşları ile orantılıdır.n- Bir vampir asla vampir olduğunu söylemez, bu konu katı kurallarla yasaklanmıştır.n- Hastalıkları çok kısa sürer, yaraları çabuk iyileşir.n- Soğuğa dayanıklı fakat sıcağa oldukça hassastırlar.n- Sanılanın aksine sürekli koyu tonlarını tercih eden, sert imajlı ve sessiz değildirler. Her davranışa sahip vampir olabilir. n- Hayal güçleri aşırı biçimde geniştir.n- En açık üç vampir hareketini sık sık yaparlar. Birincisi iki elin başparmaklarının eller bitişikken aynı anda burna yaklaştırılması. Bu davranış kana olan isteği azaltmaktadır. İkinci davranış ise, kulakların oynatılmasıdır. Bu davranış istemsizdir, amacı yoktur. Üçüncü davranış, dilin dişlere sürtülmesidir. Bir vampirin dişleri genetik yapısından dolayı kanla maruz kalmadığı sürece acımaktadır. n- Perdeleme sistemine sahiptir. Bir vampir perdeleme yaptığında ( genellikle güneşli havalarda gözlerini korumak için yapar ) etrafında sadece gideceği yer kadarki bir kısma odaklanır. Bu da tanıdığı biri yanından geçse bile farketmemesine neden olur. Ancak perdeleme yokken vampirlerin göz bebekleri sürekli hareket eder ve bütün çevreye göz gezdirir ve onların hislerini algılar. | 2 | vrykolakastlahuepluchi 26.03.2013, 13:33 (UTC) | vampirler hakkında Tanınmış vampir yazarı Montague Summers'ın 1928'de yazılmış ve bir klasik olan "Vampir - akrabaları ve Yakınları” nda, İspanyol gezginlerin gelişinden önce vampirlerin Meksika'da yaşamış olabilecekleri söylenir. Ayrıca Arabistan'ın da vampirden haberdar olduğunu yazmıştır. Agul diye hitab edilen "Arap Geceleri Hikayeleri"nde vampir benzeri yaratıklar olduğunu yazmıştır; bu insan eti yiyen bir hortlaktır. nTemeli ruhlara dayalı olan Afrika inançlarında da vampir efsanesine dair işaretler vardır. Caffre kabilesi bir ölünün tekrar geri dönebileceğine ve bir canlının kanıyla yaşayabileceği inancını benimsemiştir. nBir çok vampir hikayesinin olduğu eski Peru'da, genç birinin kanının içilerek şeytanın müritlerinden biri olunacağına inanılırdı. nnÇok eskilere dayanan ölüm korkusu, büyü, hayat veren kan gibi olgular egzotik diyarlardan ve eski çağlardan günümüze kadar gelmiştir. Bugün ise vampirlerin evrimi hala sürmektedir | 0 | - | liliht ve vampirler Tarihin ilk zamanlarında, Adem ve Havva evlendi, 3 oğulları oldu. Caine, Abel ve Seth. İlk doğan Caine, bitkileri yetiştirdi. Onları suladı, büyüttü, hayat verdi. İkinci doğan Abel hayvanlara baktı. Onları besledi, büyüttü. nBir gün Adem iki oğluna şöyle dedi:n"Caine, Abel; Yukardaki için birer kurban gerekli..."nCaine, Yukardaki için en tatlı meyvalarını, en olgun bitkilerini getirdi. Abel, Yukardaki için en genç, en güçlü hayvanını getirdi. İki kardeş de kurbanlarını Adem'in altar'ına koydular ve ateşe verdiler. Duman onları yavaşça yukarı doğru götürdü. Abel'in kurbanı tatlı bir koku yaydı, kabul edildi. Caine'inki ise kabul edilmedi ve Caine sert bir şekilde azarlandı. İlk doğan ağlamaya başladı, gece gündüz Yukarıdaki'ne dua etti.nAdem kurban vaktinin yeniden geldiğini söyledi. Abel yine en güçlü ve genç hayvanlarından birini öldürdü. Caine ise eli boş geldi, çünkü kurbanının istenmeyeceğini biliyordu. Abel şöyle dedi: n"Caine, neden bir kurban getirmedin?" nİlk doğan gözleri yaşlı bir şekilde kardeşinin kalbine mızrak saplayarak onu kurban etti, hayatta en çok sevdiği şeyi..nYukardaki onu cennetten attı, Nod denilen bir yere sürgün etti. Caine karanlıkta yanlız kalmıştı. Açtı, üşüyordu ve ağlıyordu.. Karanlığın içinden tatlı bir ses geldi. Siyahlar içinde bir kadın Caine'e doğru yaklaştı:n"Hikaye'ni biliyorum, Nod'lu Caine. Açsın, bende yemek var. Üşüyorsun, bende kıyafetler var. Üzgünsün, bende rahatlık var."n"Benim gibi lanetli birini niye rahatlatasın? Neden giydiresin? Neden besleyesin?" n"Ben senin babanın ilk karısıyım. Yukardakine karşı geldim ve özgürlüğü karanlıklarda buldum. Ben Lilith'im.nn]nnBir zamanlar ben de üşüyordum; benim için sıcaklık yoktu. Bir zamanlar ben de açtım; benim için yemek yoktu. Bir zamanlar ben de üzgündüm; benim için rahatlık yoktu.."nLilith Caine'i ağırladı, onu besledi, rahatlattı. Caine onun evinde bir süre kaldı. Bir gün ona sordu: n"Sadece karanlıktan, bu evi nasıl yaptın? Nasıl kıyafetler yarattın? Nasıl yiyeceklerini yetiştirdin?" nLilith gülümsedi ve cevap verdi: n"Ben uyandım. Bu sayede istediğim gücü yaratıyorum." n"Beni de uyandır Lilith, benim de güce ihtiyacım var. Ben de kendi evimi, giysilerimi, yiyeceklerimi yaratmalıyım." n"Uyanmanın sana ne yapacağını bilmiyorum. Sen baban tarafından lanetlendin. Ölebilirsin, sonsuza kadar değişebilirsin." n"Güç olmayan bir yaşamın ne önemi var? Sen olmadan ben ölürüm, ama senin kölen olarak yaşayamam."nLilith Caine'i seviyordu. Bunun olmasını istemese de Caine'in istediğini yaptı ve Caine'i uyandırdı. Bileğinden gelen kanı bir kaba koydu ve Caine'e içirdi. Caine Abyss'e düştü, o kadar uzun süre düştü ki bu ona sonsuzluk gibi geldi. Gözlerini açtığında karanlık bir yerdeydi. nKaranlığın içinde Caine parlak bir ışık gördü. Gecede parlayan ateş, Michael, Kutsal Ateşin koruyucusu ona gelmişti, ve şöyle dedi: n"Adem ve Havvanın oğlu, suçun büyük ama babamın bağışlıyıcılığı da çok büyük. O seni affetti." nCaine cevap verdi:n"Yukardaki'nin acımasıyla değil, ancak kendi vicdanımla gurur içinde yaşayabilirim!" ve reddetti. nMichael ona ilk lanetini verdi: n"Bu diyarlarda gezdiğin sürece, sen ve senin çocukların ateşten korkacak. Ateşim sizin derinizi yakacak ve sizi mahvedecek."nO gecenin sabahında, ufuktan Raphael göründü, güneşin koruyucusu. Caine'e şöyle dedi :n"Adem'in oğlu, Havva'nın oğlu, kardeşin Abel cennetten senin günahlarını affetti. Tanrının bağışlamasını kabul etmeyecek misin?" nCaine cevap verdi:n"Abel'ın bağışlaması bir şey ifade etmez. Ancak ben kendimi affedebilirsem gerçekten affolmuş sayılırım!." Reddetti. nRaphael ona ikinci lanetini verdi: n"Bu diyarda gezdiğin sürece sen ve senin çocukların gün doğuşundan korkacak. Güneşin ışınları sizi ateş gibi yakacak. Şimdi git ve karanlık bir yere saklan, güneşin gazabını hissetmemek için."nCaine kaçtı ve karanlık bir mağraya saklandı ve orda uyudu. Uyandığında ölüm meleği Uriel onu kanatlarının arasında tutuyordu. Caine'e şöyle dedi: n"Adem'in oğlu, Havva'nın oğlu, Tanrı senin bütün günahlarını bağışladı, kabul et ve bütün lanetlerinden kurtul." nCaine cevap verdi :n"Tanrının bağışlamasıyla değil, kendi bağışlamamla yaşayacağım. Ben benim. Yaptıklarımı yaptım. Bu asla değişmeyecek!" nVe Tanrının kendisi, Uriel'ın ağzından Caine'a son lanetini verdi: n"Sen ve senin çocukların, bu diyarda gezdiği sürece karanlığa tutunacaklar. Sadece kan içecekler. Sadece kül yiyecekler. Ölümde olacakları gibi olacaklar, ama ölmeyecekler ve hep yaşayacaklar. Son günlere kadar dokunduğunuz her şey yok olacak."nBu lanetle Caine acı bir çığlık attı. Gözlerinden kan geldi. Bu gelen kanı bir kabın içine doldurdu ve içti. nKafasını kaldırdığında Gabriel karşısında duruyordu, ona şöyle dedi: n"Adem'in oğlu, Havva'nın oğlu. Babamın bağışlayıcılığı bildiğinden çok daha büyük. Şimdi bile affedilmeye bir yol açıldı Bu yola "Golconda" diyeceksin. Çocuklarına ondan bahset, çünkü sadece bu yolla yeniden ışıkta yürüyebileceksiniz."nnnVampirler asırlar boyu karanlıkların efendileri olarak yaşadılar. Bir kısmı etkisinde oldukları lanetleri güce çevirmeyi başardı, bir kısmı ise bunu başaramayarak yok oldu. Asırlar sonra vampir Antediluvianları bir araya geldiler ve Yüce Yaratıcıyı uyandırmak için gereken beş seçilmiş kişinin kanını bir Altar'ın ortasında birleştirdiler. nO'nun uyanmasıyla birlikte tüm topraklar yavaş yavaş karanlığa gömülmeye başladı. Antediluvianları yanına alan Yüce Yaratıcı ilk olarak "Rahn" Topraklarına yerleşti ve oraya görkemli bir şato inşa etti.. Burada kısa bir süre içinde gücünü topladı ve Karanlığın Efendileri'ni biraraya getirmek için Antediluvianlara emir verdi. Yaklaşık bir asır süren çalışmalar sonucunda tüm Vampirler inşa edilen görkemli şatoda bir araya geldiler. Güçlerini tamamen birleştirmek için bekledikleri bu süre içerisinde de kana susuyorlardı ve beslenmek için karanlığı bekliyorlardı. İnsanların içine karıştıklarında bir "vampir" olduklarını hissettirmemek için onların kılığına büründüler. Rahn'da kurulan şato güçlerini tamamen birleştirene kadar kalacakları geçici bir yerdi sadece. Tek bir amaçları vardı. Tüm Sosaria'yı karanlığa gömebilmek. Bunun için de güçlerini birleştirmeleriydi gerekli olan..nnBir asır.. nBir vampir için pek birşey ifade etmese de bir çok insan doğdu ve öldü bu hazırlıklar esnasında.Bir çok ırk için uzun bir süre idi.nHerşey hazırdı artık. "Rahn" Topraklarından ayrılacaklar ve ilk büyük şehirlerini kuracaklardı. Bu şehir gizli kalmalıydı kimse bilmemeliydi. Bu yüzden Yüce Yaratıcı sadece kendisini uyandıran Antediluvianlar ile yola çıktı ve ilk büyük Vampir şehrini kurmak için Sosaria'nın en becerikli marangozlarını bir araya toplattı. Onlara sadece yemek ve su verdi. Durmaksızın çalışmalarını emretti. Korkudan ne yapacaklarını bile bilemeyen insanlar kısa bir süre içinde şehri inşa ettiler (First City).nnOnları serbest bırakabilirdi. Onlara güvenebilirdi. Fakat bunu yapmamalıydı, sonuçta onlar birer insandı ve yaşadıkları eziyet kine dönüşebilir, inşa ettikleri şehri tüm dünyaya duyurabilirdi. Bu sebeple şehrin inşa edilmesinden sonra hepsi katledildi.nFirst City'nin kurulması Vampirlerin daha rahat avlanabilmelerini, ihtiyaçlarını daha rahat karşılayabilmelerini sağladı. Artık onları görenler büyük bir korkuya kapılıyor, bazen korkudan hareket dahi edemiyorlardı. Kana her zamankinden fazla susamaya başladı vampirler,ayrım yapmaksızın herkesi katlediyorlardı.nKaranlığın Efendileri avlarına devam ediyorlar. Amaçları "Golconda" ya ulaşabilmek. Bunu başaracaklarına inanarak savaşıyor hepsi ve savaşmaya devam edecek.. | 0 | - | vampirlerin bazı ozelikleri Vampirlerin yürüyüşleri insanlardan biraz farklıdır. Bacak kaslarının yapısındaki farklılık nedeni ile biraz daha uzun ve eğik adamlar atarlar.nnGünümüzde DurumlarnnVampirler varlıklarını ortaya çıkarmamak gayretindirler, tahmin edilebileceği gibi bu durum büyük bir kargaşa ve kaosa neden olabilecektir. Genellikle zengin veya orta halli olarak yaşayan vampirler kan ihtiyaçlarını özel olarak kurulan şirketler tarafından hayvanlardan elde etmektedir. Ancak insan kanıyla beslenen vampirler de vardır. Bu tür vampirler, vampir konseyi tarafından aranır ve gerekli görüldüğünde öldürülür. İnsan kanıyla beslenen vampirlerin fark edilmesi çok daha kolaydır çünkü gözlerinde kırmızı bölgeler oluşmuştur ve tırnak etleri kıpkırmızıdır.nnYönetenler BiliyornnBir çok ünlü üniversitenin araştırmasına ve kanıtlar sunmasına rağmen, vampirizm olayı saklı tutulmaktadır. Amerikan hükümetinin sadece 2009'da Amerikan hastanelerinde kaybolan tonlarca serumun soruşturmasını nedensiz olarak durdurması, hükümetlerin vampirizm virüsü ile panik olmaması için, özel olarak ilgilendiğini göstermektedir. Hayvansal kan ile beslenen vampirler sorun teşkil etmemekte ancak hala kan ile beslenen vahşi vampirler, vampirizmin öğrenilmesi halinde büyük bir kargaşaya neden olabilecektir. Yale University'e göre dünyadaki toplam vampir sayısı hayvansal olanlar 12000, vahşi olanlar ise tam sayısı bilinmemekle birlikte 700 olmak üzere, yaklaşık 13000 civarındadır.nnSahtekârlıknnGençler arasında yaygınlaşan sahte vampirim akımının ise özentilik ve psikolojik hastalık olduğu belirtilmiştir. Öncelikle VC17 taşımayan biri vampir olamaz, ikinci olarak da bu gençlerin eylemleri sırasında yere çizdikleri pentagram ve tapınma şekilleri gerçek vampirizme terstir. Ayrıca belirilmesi gereken son nokta şudur ki; sık olmasa da her milletten ve dinden vampir nnANLATIM 2nnMutasyon virüslerinin bir çeşidi olan VC17 olarak bilinen virüs, mide ve kasları mutasyona uğratmaktadır..Mide normal yiyeceklerle kanı kolayca ayırt edebiliyor.Bildiğiniğz gibi alınan onca besinden yanlızca küçük bi kısmı enerji-besin oalrak kullanılabiliyor.Mutasyon ile içilen kan tamamen vücuda yayılır.nnGÜÇ? === Laktik asit bildiğiniz gibi yorulma hissini verir.Laktik asit sentezini durduran bu virüs aynı zamanda sınır varyansını da ortadan kaldırır..Normal bir insanın gücünden 6-7 kat fazla güce sahiptirler...nnHIZ? === Mide kanı direkt olarak bağırsağa gönderir.Bağırsak hiç bi oynama yapmadan vücuda kanın geçmesini sağlar..Normalde alınan enerjinin onlarca katı fazlalıgında enerjiye sahip olunur( ATP= adenozin trifosfat (enerji) ) kaslardaki sınır varyansının da yok olmasıyla kaslar hızlı çalışır.nnSAĞLIK(Ölümsüzlük yoktur):::: VC17 virüsünü taşıyanlar normal insandan uzun süre yaşarlar ancak ölümsüz değillerdir.hücre bölünmesi ve rejenerasyon hızı maximumdadır. dolayısıyla yaraları hızlı biçimde iyileşir..ancak filmlerde gördüğünüz gibi 1 saniyede değil. Örneğin ufak bi bıçak kesiği yarası 1 saat içinde kapanabilir..nnVUCUT: Twilight ta gördüğünüz gibi vücutlar porselen yapıda değildir.nnDUYGU: VC17 virüsü kapan kişi mide ve sinir sistemi mutasyonunda birçok evreyle karşılaşır.4. evre olan duygusal evrede tüm duyguların etkisi artmaya başlar..Sinirlenebileceği bir konuya normal halinden çok fazla tepki gösterebilir.nnZİHİN:nDuyularda sadece işitme duyusunda değişim gözlenir.Kısık sesleri duyabilirler..Ancak normal insandan daha uzağı göremezler.. Ancak hisleri kuvvetlidir.. Karşısındaki insanın ne hissettiğini anlayabilir.Ancak filmlerde gördüğünüz gibi bir zihin okuma olayı yoktur.. İkna yetenekleri yüksektir... VC17 virüsü araştırması yapan Amerikalı bilimadamı heyetinden C.M. yi , VC17 virüsü taşıyan bir hasta kendisini bulundugu kontrol hücresinden cıkarması için ikna etmiş ancak girişmlerinde başarısız olmuştur.nnBilinen yanlışlar :n*Beyaz, soğuk, soluk tenli değillerdir.Virüs ırk ayırt edemez.Zenci bir şahsa da bulaşabilir.n*Ölümsüzlük söz konusu değildir.Yanlızca Hücre bölünmeleri rejenerasyon hızları yüksek, zararlı besin alımı minimum seviyededir.n*Gözleri renk değiştirmez veya kırmızı değildir..Ancak baktıkları her yere direkt olarak odaklanırlarn*Zihin okuyamaz, kimseyi etki altına alamazlarn*Güneş ışığı onların cildini ELMAS GİBİ PARLATMAZ veya şiddetli yanma yapmaz... n | 0 | - | ilginc birsey Konuştuğun , gördüğün , dokunduğun şeyin vampir olmadığına dair bir garanti yoktur.nEğer bu mesajı sonuna kadar okuduysanız bunuda okuyun . nnLa jevm-i'a resn veam.nRakuh'm ins'ae jak-unAl'mun-as jennet 02nJai karman ta ("C.C")nnSaçma gelebilir ama seslice okursaniz sevinirim nnNOT : ALINTI , nBU MESAJI YAZAN MUHTEMELEN VAMPİR nAma çok doğru bence vampirlik okadar iyi birşey değil.nBuarada mesajı yazan kişi 12 yaşındaki bir çocugun vampir olmak istiyorum sorusuna cevabıymış | 0 | - | kutsal kitaplarda neden kan içmek haram KURANDA ve DİGER KUTSAL KİTAPLARDA KAN İÇMEK NEDEN HARAM DEMEKKİ VAMPİRLER VAR YASIYORLAR ..!!!!nn173. Allah size ancak ölüyü (leşi), kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesileni haram kıldı. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa, başkasının hakkına saldırmadan ve haddi aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Şüphe yok ki Allah çokça bağışlayan çokça esirgeyendir. nSure : Bakara SûresinnTEVRATTADA YAZIYOR BU SİZCE NE ?_?nnKan içilmesi yada yenilmesinin yasaklanmasının nedeni kesinlikle sağlıkla ilgili değil, dinseldir. Kan yemenin yasaklanması Yahudi dininden gelmekte. Tevrat'ın Levililer kitabının 17. bölümü tamamen bu konuya ayrılmıştır. Bu bölümün başlığı ise şöyledir: "Kan Yemek Yasaktır" nnTevrat'ın kan yemeyi yasaklamasının gerekçesi ise şu ayetlerde belirtiliyor: nn11 Çünkü canlılara yaşam veren kandır. Ben onu size sunakta kendinizi günahtan bağışlatmanız için verdim. Kan yaşam karşılığı günah bağışlatırn | 0 | - | VAMPİR TOPLULUKLARI VE KLANLAR OZELLİKLERİ 2 VAMPİR TOPLULUKLARI VE KLANLAR OZELLİKLERİ 2nnBrujah: Çok iyi savaşçılardır ve Camarilla’nın ana dövüş gücüdür. Zayıf yönleri ise diğer Kindredlara nazaran kendilerini daha çabuk kaybetmeleridir. Brujah klanı, genel olarak asi ruhlu vampirlerden oluşur. Brujahlar, sosyal değişime kolaylıkla ayak uydururlar ve içlerinde Camarilla birliğine ait en güçlü vampirlerden bazıları yer alır. Birçok diğer vampir, Brujah’lardan “Punk’çı kanun kaçakları” diye bahseder.nMalkavian: Diğer vampirlere dahi korku salan bir klandır. Malkavian’ların hemen hepsi “deli” diye tanımlanabilecek derecede davranış bozukluğu sergiler. Ne zaman ne yapacakları belli olmadığı ve davranışlarının & tepkilerinin ne anlama geldiği asla tam olarak anlaşılamadığı için diğer vampirler Malkavian’lara dikkatle yaklaşır.nNosferatu: İğrenç görünüşlü kanaliyazson fareleri. Yeraltında ve gizli yerlerde yaşarlar. İğrenç görünüşleri yüzünden Egolarını en iyi bastıran Clandır. Çoğu şeyi bilirler ve duyarlar. Diğer vampirler mecbur kalmadıkça onlarla iletişim kurmazlar.nToreador: “Sanatçı vampirler” diye tanımlanırlar. Son derece kibar ve naziktirler. Oldukça zeki olan Toreador klanı üyelerinin her hareketinde tutku gizlidir.nTremere: Büyücü Kindredlar. Camarilla’nın elindeki en tehlikeli silah. Müthiş zekaları ve politik oyunlardaki başarıları onları Camarilla’nın vazgeçilmez üyeleri yapıyor.Büyü konusunda uzmandırlar. Ritüeller ve büyüler aracılığıyla kanın diğer vampirlerce çok az bilinen birçok gücünü ortaya çıkarabilirler. Tremere klanının neler yapabileceğini bilenler, onlardan uzak durmaya özen gösterir.nVenture: Aristokratlar. Ventrue klanı, onurlu ve kibar olmasıyla ün yapmıştır. En eski zamanlardan beri liderlik duygularıyla hareket eden klan, vampirlerin geleceğini şekillendirebilmek için çalışır. Eski zamanlarda Ventrue üyeleri soylular ve prensler gibi güçlü kişiler arasından seçilirdi. Günümüzde soylu bir servete sahip olan klan, Camarilla’nın düzenini ve devamlılığını sağlayan anahtar güçtür.nnSABBAT KLANI:nSabbat’ın ifade ettiği anlam çoğu kişiye göre değişiktir. Genç bir Sabbat üyesi için tam bir parti salonu, yaşlılar içinse Antediluvianlara karşı savaşın en efektif yolu. Camarilla içinse tam bir korku kaynağı. Sabbat vampirleri insanlıklarını kaybetmiştir. Onlara göre Vampirlerin insanlardan gizlenmesinin gereği yoktur. Sabbattaki vahşetin boyu artık öyle derecelere gelmiştirki insanın tüylerini ürpertici sporlar geliştirmişlerdir kendilerine. Şehrin ortasında gerçek silahlarla Kovboyculuk oynamak, ölümlülere karşı vampirik güçlerini kullanarak futbol maçı yapmak (ve genelde maç sonunda bütün ölümlüleri parçalamak) ve çarpışan GERÇEK arabalar bunlardan bazılarıdır.nnSabbat bünyesinde sadece iki klan barındırmaktadır. Bu iki kurucu klanın adı “Lasombra” ve “Tzimische” dir. Bu iki kalnın yanında onlara hizmet eden “Antitribu” lar vardır. Antitribu nun anlamı, klanının mensup olduğu Sect’i terkedip karşı secte geçen vampirler. Bütün Camarilla clanlarının, Sabbat’a geçen antitribuları vardır. Sabbatın Vampirler için kullandığı kelime ilk vampir Caineden gelen “Cainite” dır.nnSabbatın dünya üzerinde en aktif olduğu mekan İspanyadır. Çünkü kurucu klan Lasombra’nın vatanı burasıdır. Sabbat’ın rütbeleri, Hristiyan alemindeki rahip sıfatlarıyla aynıdır (Bishop, Archbishop, Templar, Cardinal vs..). Bunun sebebi Sabbatı’ın Hristiyan dünyasına olan sempatisi değil, karanlık çağlar zamanında kiliseyi kontrol altında tutan Lasombra’nın alışkanlıklarıdır. Sabbat’ın genel felsefesi ise onları manipüle eden Yaşlı vampirlere karşı açılan bir savaştır. Onlara göre eğer bir Vampir diğerine söz geçirebiliyorsa bu onun yaşlı oluşundan değil, daha güçlü olmasındandır. Camarilla’dan, Independentlerden ve diğer bütün Vampirlerden nefret ederler. İnsanları ise onlar için sadece yemektir, onlara karşı hiçbir duygu beslemezler. Zaten Sectte geçirdikleri seneler ve aldıkları eğitim yüzünden insaını hiçbir duyguları kalmamıştır.nnAdvocatis DiabolusnSabbatın en tehlikeli yanlarından biri ise bünyesinde barındırdığı “Infernalist”lerdir. Infernalistler İblislere ruhlarını satmışlar, ve bunun karşılığında inanılmaz şekilde güçlenmişlerdir. İnfrenalizm’i yaratan Tremere Antitribu klanının toptan yokoluşu bu gücün kısa sürdğünün ironik bir kanıtıdır. Fakat bu kısa süre içinde ellerindeki inanılmaz güç Camarilla’nın dizlerini titretmeye yeterdir. | 0 | - | NDEPENDENT KLANLAR NDEPENDENT KLANLARnAssamite: Orta doğu kökenli Vampirlerdir. Yüzyıllar boyunca kiralık suikastçiker olarak çalıştılar. Yakın zamanda üstlerindeki lanetin kalkmasıyla eski hallerinden çok daha korkunçlar. Bütün kendi içlerinde çok dürüst ve onurlu olmalarına rağmen diğer vampirlere karşı merhametleri yoktur. Independentlar arasında en çok korkulanlardır.nnSettite: Mısır kökenli olan bu vampirler Camarilla ve Sabbat tan çok daha eski olduklarını ve çok daha büyük amaçlara hizmet ettiklerini iddia ederler. Davranışları aynı yılanlara benzer. Settite’lar kadar iki yüzlü yalancı ve güvenilmez klan yoktur. Eskilerin şöyle bir sözü vardır: “Eğer ortada bir sorun varsa, Settite’ları suçlayın.”nnGiovanni: Klandan çok bir aileye benzerler. Embrace edilenler zaten ölümlüyken de Giovanni ailesinindendirler. Daha çok bir mafyayı andıran bu güçlü Necromancerların iki amacı vardır. Güç ve para elde etmek ve ölümün sırrını çözebilmek. Herhangi bir secte üye olmamalarına rağmen istedikleri zaman müttekfik bulabilmişlerdir.nnRavnos: Hint ve çingene kökenlidirler. Hayatlarındaki en büyük amaçlar suç işlemek ve kuralları bozmaktır. klan içi organizasyon çok zayıftır fakat bireysel olarak çok güçlü ilizyonistlerdir. Sabbat ve Camarilla bölgelerine girmekte bir sakınca görmezler, sonuçta biraz tehlike olmadımı suçun zevki nasıl çıkar.nnGangrel: En yeni Independent olmuş klandır. Yakın bir zamana kadar Camarilla üyesi olan Gangreller bilinmeyen bir sebepten dolayı bütün politik desteklerini ve haklarını geri çekip Sectten ayrılmışlardır. Tüm vampirler arasında, içgüdülerine ve doğalarına en bağlı klandır. Doğa içinde yaşamayı şehirde yaşamaya tercih ederler. Nasıl ve neden olduğu bilinmese de, Gangrel klanına kurtadamlar ve kurtlar dokunmamaktadır. Şekil değiştirme konusunda özel yeteneklere sahip olan klanın üyeleri, yarasa veya kurda kolayca dönüşebilirler. Klan, son zamanlarda başlarına gelen (ve ne olduğu tam oalrak bilinemeyen) kötü bir olay yüzünden, Camarilla’dan uzaklaşmıştır. | 0 | - | SABBAT CLANLARI Sabbat ClanlarınLasombra: Güç delisi Vampirler. Sabbatın kurucuları ve yöneticileridir. Güç için her şeyi yapabilirler. Şeytana ruhlarını satmak pahasına bile olsa. Zevke olan düşkünlükleriyle tanınır. İnsanlara tamamen sırt çevirmek yerine, onların ölümlülük ve zayıflıklarını kendi zevkleri için kullanırlar. Ölümsüz olmanın tadını sonuna kadar yaşamayı amaçlayan bir hayat tarzları vardır. Klan, karanlık güçler üzerinde hakimiyet sahibidir.nTzimische: Sabbat’ın ruhu diye nitelenen Tzimisce klanı, vahşetiyle tanınır. “Discipline of Vicissitude” adlı doktrinlerine bağlı olarak, insan ve vampir bedenleri üzerinde birçok korkunç deney yaparlar. Bünyesinde birçok büyücü barındıran klan, et ve kemik üzerinde hakimiyet sahibidir. 13 Antediluvian arasında yer alan yaratıcılarının yakında uyanacağına dair söylentiler vardır.nGangrel Antitribu: Camarilladaki kuzenlerinden daha vahşidirler. İnsanlığı bırakıp tamamen hayvansal dürtüleri geliştirmişlerdir. Geceleri çıplak ellerle kurbanlarını avlayıp sıcak kanla beslenmek en büyük zevkleridir.nBrujah Antiribu: Onlara Camarilladaki kuzenleri gibi asi demek büyük hata olacaktır. Onlar tamamen anarşist ve kaotik vampirlerdir. Çok iyi dövüşürler ve genelde insanlara bunu göstermekten zevk duyarlar.nAssamite Antitribu: Suikastçiler. Arap kökenli bu vampirlerin aldığı eğitim ve kanlarından gelen disiplinleri sayesinde onlardan korkmamak imkansızdır. Öldürme sanatının ustaları olan bu vampirler genelde “göze batan” şahısları ortadan kaldırırlar.nToreador Antitribu: Onlar için sanatın farklı bir anlamı vardır. Onlar için yüzülmüş insan derileri veya işkence sırasında çığlık atam insanlarda pekala güzel sanat olabilirler.nNosferatu Antitribu: Camarilladaki kuzenlerine en fazla benzeyen antitribudur. Tek farkları insanlığa inanmayışları ve lağım faresi olarak yaşamayı benimsemeleridir.nMalkavian Antitribu: Onlardaki delikik inanılmaz boyutlar almış ve sapıklığa dönüşmüştür. İnsanları delirtmekten büyük zevk duyarlar. O kadar manyaktırlarki Sabbat üyeleri onlara ihtiyaç olana kadar onları zindanlara kapatır.nRavnos Antitribu: Göçebe yaşıyan çingeneler. Şeyanın kendisinden bile kurnaz ve aldatıcı oldukları söylenir.nVentrue Antitribu: Şovalyeler. Tamamen ortaçağ şovalyeleri gibi davranırlar. Onurları ve kılıçları onlar için hayatlarındaki en önemli şeylerdir.nSalubri Antitribu: Camarillayı yoketmek onların en büyük amaçlarıdır. Bu garip savaşçıların savaşırken alınlarında üçüncü bir gözün açıldığına şahit olanlar vardır.nBlood Brothers: Tremere Antitribu tarafından büyüyle yaratılmış ve savaşmaktan başka bir işe yaramıyan vampirler. Başka işe yaramamalarına rağmen tek işlevlerini çok iyi yerine getirirler.nHarbingers of Skulls: secte yeni katılan bu vampirler hakkında fazla birşey bilinmemektedir. Cesetler gibi görünüşleri ve Necromatik güçleri vardır.nKiasyd: Sabbat Scholarları. Bir bakıma wise vampirler. Bilinmeyen şeyleri danışmak için birebirdirler.nSerpents of Light: Voodoo büyüleriyle uğraşırlar. Garip giyinişleri ve yılanlara olan sempatileri ile bilinirler.nPanders: Klanı olmayanların klanı. Kural çok basittir.” Ne olduğunu bilmiyorsan, sen bir Pandersın”nnBu sectlere girmeyi reddetmiş veya sectlere alınmamış olan klanlara Independentlar denir, bir klanın Independent olma sebebi genelde çok özel ve sadece kendini ilgilendiren amaçları olması, kötü ünü veya basitçe sectler için çok güçlü olması olabilir. Öte yandan klanından çıkıp “yanlız takılmayı” tercih eden Vampirlere ise Anach denir. Bu tür bir Vampir olmak için ya çok güçlü olmalısınız, ya arkanızda çok güçlü birileri olmalı. Yada her ikisi… | 0 | - | VAMPİRLERİN OZELLİKLERİ Vampirlerin Özelliklerin1.Daha duyarlı duyu organların-Karanlıkta Görebilmen-Daha gelişmiş renk tayfın-Hassas Duyumn-Geliştirilmiş koku alma duyusun2.Gelişmiş fiziksel güçn3.Gelişmiş hareket-çabuklukn4.Kısa mesafede biçim değiştirmeden yüksek süratle uçuş kabiliyetin5.Yaraları çok hızlı iyileştirme,insan hastalıklarına karşı dirençn6.İnsanlar ve daha zayıf vampirler üzerinde hipnotik kontrol.n7.Diğer varlıkları karizmaları ile kontrol etme.n8.Ekstra duyarlı ten ve olaylara karşı önsezin9.Yarasa şekline dönüşebilme.n10.Toprakta eriyerek kaybolma.n11.Sise dönüşerek kaybolma.n12.Yarasa,köpek,kurt gibi hayvanları kontrol etme yetisi.n13.Duvara tırmanma kabiliyeti.n14.Doğa elementlerinden(ateş ve su hariç) rüzgar,yağmur,yıldırım,şimşek gibi olguları kontrol.nPrensipleri:nVampirler 6 esas prensip sayesinde asırlardır varlıklarını devam ettirdiler.Bu prensiplerden herhangi birisin ihlali o vampirin yok oluşuyla son bulur.Vampirlerin bu altı temel prensibi şunlardır;n1.Miras:Unutma,taşıdığın kan,Tanrı tarafından lanetlenmiş ve Lilith tarafından kutsanmıştır.Vampir olduktan sonra ölümlü hayatının bir anlamı yoktur.Ölümlü yaşamın senin yaratıcına karşı,ölümsüz yaşamın ise Tanrıya karşı işlenmiş bir günahtır.n2. Yok Etme: Kendi soyundan birini yok etmen yasaklanmıştır. Yalnızca Elder`ların yok etme hakları vardır.n3. Soy: Elder`ının izni olmadan kendin vampir yaratamazsın. Yoksa sen ve senin soyun yok edilir.n4. Muhasebe: Yarattığın çocukların özgürlüklerini kazanana kadar senin kontrolün altındadır. Unutma, çocukların özgür olana dek onların günahlarından sen sorumlusun.n5. Nüfus Bölgesi: Her efendinin kendi bölgesi ve kendi kuralları vardır. Bunlara saygı göster.n6.Sessiz Kan(Maske): Asla kendi kimliğini, doğanı başkalarına( özellikle insanlara) açıklama, belli etme. Yoksa kaderin yok edilmek olur.nnBu prensipleri esas alan vampirlerin kuralları ise şunlardır;nGenel Kurallar:n1.Vampir Lonca’sı Role-Playing’i esas alarak kurulmuş bir loncadır.Bu sebeple loncaya katılmak isteyen kişiler öncelikle Vampir RP’sini tam anlamıyla öğrenmek durumundadır.Loncaya katılmak isteyen kişiler belirli bir süre önce Akademia’da kaldıktan sonra Candidate(aday) olarak loncada bulundurulacak ve kurallara uyması durumunda loncanın tam bir üyesi olacaktır.RP’nin hakkını tam olarak verebilen kişiler loncada barınabileceklerdir.n2.Vampir Loncası,Count Ryan L.Bringer’in başkanlığındaki Antediluvian konseyi tarafından yönetilir.Konseye gelen kararlar üyelerin ve başkanların verdiği oylarla kabul ve ye ret edilir.Kabul edilen kararlar Konsey başkanı tarafından onaylanır ve yürürlüğe girer.Hiçbir üye konseyin aldığı kararları yargılayamaz,sorgulayamaz.na)Konsey üyeleri her hafta uygun görülen bir gün ve saatte toplanırlar ve alınması gereken kararları değerlendirirler.Loncaya aday olarak dahil edilen kişilerin loncada kalması ve ye gitmesi konusunda karar alırlar.nb)Görevini yapamayan konsey üyesinin görevine son verilir ve konseye başka bir üye alınır.n3.Lonca üyelerinin küfür etmesi,her ne olursa olsun bir kişiyi öldürdükten sonra onunla dalga geçmesi ,Speed,Injection gibi programları kullanması yasaktır.Kısaca aradıkları oyuncuların kalitesi çok önemlidir.n4.Lonca’daki her vampir Ocllo şehrinde düzeni sağlamak ve düzeni bozanları Count’a bildirmekle yükümlüdür.n5.Başka bir loncanın üyeleriyle işbirliği yapmak,sebebi her ne olursa olsun yasaktır.n6.Lonca üyelerinin aralarında çıkan bir tartışmayı,kendi yöntemlerine göre çözmeye çalışması(öldürmek gibi) yasaktır.Bu gibi bir anlaşmazlık ``Yargı Sistemi´´ tarafından çözülür.n7.Her vampir,lisanını tamamen öğrenmeli ve kullanmalıdır.Bu hem RP’nin devamı,hem de lonca içerisinde birlik için şarttır. nnÜye Alımı:n-Vampire’s Loncasına girecek üyeler öncelikle Akademia Loncasına girecektir.Bu loncada savaş,role-play gibi gerekli konularda alacağı eğitimlerden sonra yapılacak sınavı geçmelidir.Bunu başaran Akademia üyesi Antediluvianların oylamasıyla değerlendirilir.Olumlu bir karar çıkarsa,Count’ın onayına sunulur.Onun onayıyla aday,Vampire’s bünyesine alınır.Alınmasına karar verilen aday bir ayin ile vampirleştirilir ve bağlılık yemini eder.O zamana kadarki geçmişini unutur ve önünde yeni bir sayfa açar.nnAyIN:nnİlk Wampir Caine 3 ''türdeş'' yarattı.Bir çok ain kullandı.Ben bunlardan birini biliyorum.nTam gece yarısı dolunayda ayine başlanmalı.Önce bir ateş yakılmalı ama senin elbisenden bir parça saçından bir tutamla ateş başlatılmalı.Hızlı olup 15 dakikada bitirilmeli.nnayinin sözleri:nnSenin bedeninde artık ölümlü kanı yokdur, artık vampir kanındansın. Yaratıcının gücü hep yanında olsun, vampirin gücü yanında olsun. Bir süre güçsüz olucaksın, ancak karşılığında çok büyük güçler ediniceksin, ölümsüzlüğün gücü, vampir gücü.nnKural Üç : NesilnBaşka birini ancak yaşlıların onayıyla yaratabilirsin. Eğer izin almadan başkasını yaratırsan, yarattığın seninle birlikte öldürülür.nnKural Dört : SorumluluknYarattığın senin kendi çocuğundur. Onu serbest bırakana dek sen yönetmelisin. Onun günahları senden sorulacaktır.nnRole-Play:nZafer bizim olucakdı, yaratıcının gücü sizinle olsunnVictoria du belum nostrum, potestas creare avec tunnÖlümü benim elimdendir, kanı da çok lezzetlinMori du mon manus, sangius dulcisnnKont için savaşır, kont için kazanırıznBelum nam duco, nam duco victoriannIstirate çekiliceğim ben arkadaşımnComitis moi vado torpornnGüç için savaşırız, güç kanda yatar, kan için savaşırıznBelum nam potestas, potestas incendo sangius, belum nam sangiusnnKardeşimin düşmanı benim düşmanımdırnAtrox du frater, atrox du moinnKaranlığın gücü yanında olsun kardeşnPotestas calligiato vado aveca tunnOcllo karanlık efendilerin diyarıdırnOcllo est domus du dominus calligiatonnBüyülerini vampirler icin kulan, o karanlık büyülerinSupernuspotestas nam kindred, nam kindred supernuspotestas calligiatonnTören Sözleri:nnVampir yapılırken:nSenin bedeninde artık ölümlü kanı yokdur, artık vampir kanındansın. Yaratıcının gücü hep yanında olsun, vampirin gücü yanında olsun. Bir süre güçsüz olucaksın, ancak karşılığında çok büyük güçler ediniceksin, ölümsüzlüğün gücü, vampir gücünnLord yapılırken:nYaratıcıya çok hizmet verdin karanlığın efendisi. Yaratıcının kanı, kanımdan, sana veriyorum. Tekrar iç onu, tekrar. Karanlığın lord'u. Yaratıcının gücü, vampirin gücü büyülerinden eksik olmasın.nServus creare, calligiato dominus. Sangius du creare, nam tu, boire tut. Dominus du calligiato, creare potestas nam tu, kindred potestas nam tunnYaradılış Destanı:nnTibi aetre aeger,modere cervix sangius.Ablocare Caine's potentas posse.Tibi aetra Lamia.nPerque Remembera Caine(Yaradılış):nIn Nomeni Caine diye başlar...nCaine Rursusque perperit fratrem euius Abel fuit autem Abel pastor ovium et Caine Agricola.nCaine Doğar:nFactum est autem post multos dies ut offeret Caine de fructibus terrae munera Dominus.nİlk kan dökülür ve Tanrı reddedilir.Sonunda Caine dünyaya hükmetmeye başlar:nAd Caine vero et ad munera illuis non respexit irastus Que est Caine.nVe bundan böyle Caine ve oğulları Kanla kurulan kardeşliği yaşatırlar.Kanla hükmederler dünyaya ve ölümlülere.O kan ki savaştır,o savaş ki yaşamdır...nnHiyerarşinVampirler üstün güçlere sahip olan gecenin efendileri olmalarına rağmen aslında acı çeken varlıklardır. Çünkü vampir olmak demek büyük güçler karşılığında sizden hayatınızın, ruhunuzun alınmasıdır. Şunu unutmamak gerekir; vampirler için öteki dünya, cennet veya cehennem yoktur. Bu dünya onlar için hem cennet hem de cehennemdir. Bedenlerinin ölümsüz olabilmesi için ruhlarını feda etmişlerdir . Ölüdürler. Kalpleri atmaz. Nefes almazlar. Derileri donuk, solgun ve buz kadar soğuktur. Sarımsaktan ve akan sudan korkmazlar. Dini sembollerden etkilenmezler. Ateş dışında hemen hemen hiçbir şey vampirleri yok edemez.Vücutları ağır hasar aldığında "Torpor" denilen bir uykuya yatarlar. Bu uyku hasarın büyüklüğüne göre 1 yıldan 1000 yıla kadar sürebilir.Bir vampir, vampirliğinin ilk yıllarında normal bir insandan çok fazla güçlü değildir. Yıllar geçtikçe gücü ve doğaüstü yetenekleri artar. Bir vampir bir insanı ısırırsa o insanda vampir olur düşüncesi yanlıştır. Bir insanı vampir yapmaya "Embrace" denir ve yapabilmek için bazı özel ritüeller gerekmektedir. Öncelikle vampir seçilmiş çocuğun( insanın) vücudundaki tüm kanı emer. Seçilmiş son nefesini verirken vampir bileklerini keser ve kendi kanını kurbanına içirir. İşte o anda insandan vampirliğe geçiş olan, adına "The Becoming"denilen, çok büyük ruhsal ve fiziksel acıların çekildiği dönem başlar. Bir vampirin güçlerini ve yeteneklerini belirleyen en büyük etken; yaşı ve kanının ilk vampir Caine`e olan yakınlığıdır. Buna jenerasyon(generation) denir. On beş tane jenerasyon bulunmaktadır:nn1. Jenerasyon: Kabil(Caine); Adem`in ilk oğlu, ik**** doğan Abil`in kardeşi ve dünyada ilk cinayeti işleyen kişi.n2. Jenerasyon: Zillah, Irad, Enoch. Üçüncü jenerasyon tarafından yok edildi.n3. Jenerasyon: On üç Antediluvian. Hala yaşadıklarına inanılmaktadır.Yalnızca ikisinin adı bilinmektedir: Lucian ve Mekhet.Uyudukları ve kıyamet günü(Gehenna) geldiğinde uyanıp bütün çocuklarını yiyecekleri söylenmektedir.(bkz.The Book Of Nod)n4. ve 5. Jenerasyon: Metuselah olarak bilinirler. Yaşlarının bin ile iki bin yıl arasında olduğu tahmin edilmektedir. Sayıları çok azdır ve vampir sosyetesinde çok nadir görülürler. Vampir dünyasını yöneten efendilerdir.n6. ve 7. Jenerasyon: Metuselahlardan sonra gelen en güçlü vampirlerdir. Bir çoğu prens ve elder`dır.n8., 9. ve 10. Jenerasyon: Elder olarak bilinirler. Kendi çocuklarını yaratabilme(vampir yaratabilme) yetkisine sahiptirler.n11. ve 12. Jenerasyon: Bir çoğu sosyeteye yeni kabul edilmiş vampirlerdir.n13. ve 14. Jenerasyon: Daha vampir sosyetesine kabul edilmemiş yeni vampirlerdir. Pek değerleri yoktur. Ayak işlerinde kullanılırlar.nn15. Jenerasyon: Thin Blooded diye adlandırılırlar.Son yıllarda ortaya çıkmışlaradır.Çok güçsüzdürler ve bir çoğu özürlüdür. Görüldükleri yerde yok edilirler. Çünkü Gehenna`nın alametlerinden biri olarak kabul edilirler.(bkz.The Book Of Nod)nnVampirler ölümsüzler arasında en güçlü organizasyona ve hiyerarşiye sahip varlıklardır.nnBu düzenden bahsetmek gerekirse:nn1. Neonate: Yeni yaratılmış vampirlerdir. Fazla güçleri yoktur ve sosyeteye kabul edilmemişlerdir.n2. Ancillae: 100-200 yaşları arasındaki genç vampirlerdir. Vampir sosyetesine kabul edilmişlerdir. Geleceğin elder`ları gözü ile bakılırlar.n3. Elder: Yaşlarının 300-400 yıl civarında oldukları tahmin edilmektedir. Vampir yaratma yetkisine sahiptirler.n4. Methuselah: Yaşlarının 1000 yıldan fazla olduğu bilinmektedir. Antediluvianlardan sonra dünya üzerindeki en güçlü vampirlerdir.n5. Antediluvian: Yaşları ve nerede oldukları tam olarak bilinmemektedir. 3. jenerasyondan olan bu vampirler 13 tanedir.n6.Blood God: Diğer vampirleri yaratan ve vampir ırkının devamını sağlayan,ilk kanı akıtıp ilk cinayeti işleyen vampir(Caine).nnVampir Loncasının içinde yukarıda anlatılan topluluktan başka çeşitli klanlar da barınmaktadır.nnBu klanların isimleri şunlardır:nnVentrue – Kraliyet KlanınGangrel – Hayvanın KlanınMalkavian – Ay’ın KlanınNosferatu – Gizli Olanın KlanınRavnos – Gezenin KlanınnToreador – Gülün KlanınLasombra – Gecenin KlanınTzimisce – Biçimdeğiştirenin KlanınSetites – Yılanın KlanınCappadocian – Ölümün KlanınSaulot – Iyileştirenin KlanınAssamite – Av’ın KlanınBrujah – Öğrenmiş KlanınnGünümüzde bir çok büyük şehir vampirlerin kontrolü altındadır. Şehri yöneten en üst seviyedeki vampire prens denir. Ancak onları da yöneten, kaderlerini belirleyen öyle şeyler vardır ki bu varoluşlarından beri süregelen altı büyük gelenektir. Bu altı gelenek vampirleri vampir yapan tek şeydir.nnBunlar arasında en önemli olanları destruction ve masquerade`dir. Çünkü vampirler kendi varlıklarını saklayarak günümüz dünyasının gizli yöneticileri olmayı başarmışlardır.nDestruction ise vampirlerin kendi varlıklarını, yine kendileri tarafından yok edilmesini önlemek içindir. Bir vampirin başka bir vampirin kanını içip onu yok etmesine "Diablerie" denir. En büyük günah ve en büyük yasak olmasına rağmen yüksek jenerasyonlu vampirler kendilerinden daha küçük jenerasyonlu bir vampiri, jenerasyonun düşük olmasının getirdiği güç ve yetenekler için diablerie ederler. Eğer diablerie yapan bir vampirin bu günahı öğrenilirse o vampir avlanarak yok edilir. Buna "Blood Hunt" denir ve sonunda vampir kanı çok değerli olduğu için sosyete içinde kuralları çiğnemiş bir vampiri avlamak diğerler üyeler için büyük bir zevktir… | 0 | - | DİKKATLİ OKUYUN 1965 tarihli Fate (Yazgı) adlı Amerikan dergisi; İstanbul'da yaşadığı, özel bir kan bankasını işlettiği ve Kont Drakula’nın soyundan geldiği iddia edilen Kont Alexander Cepesi ile yapılan bir röportajı yayımlamdı. Olayı kaleme alan ve Capesi'yi İstanbul’da ziyaret eden Leo Heiman adlı bir yazardır. nnYazıya göre, vampir araştırmacıları tarafından güvenilir bir kaynak olarak kabul edilen ve Kazıklı Voyvada'nın soyundan olan Kont Alexander Cepesi Romanyalı olup 1947 yılında eşi Olga ile birlikte İstanbul'a yerleşir. Bir özel kan bankası kurar. Kişilerden kan ve plazma satın alıyor ve Türk hastaneleri ile Kızılay'a pazarlamaktadır. Yazar Heiman Kont Cepesi ile İstanbul Hilton’un barında buluşur ve söyleyişiyi Kont’a ait bir yelkenlinin de barındığı İstanbul Yat Kulübü’nde sürdürür. Kont bir vampir uzmanıdır. Boğaziçi’ne bakan beş odalı bir dairede eşi , iki kızı, iki kedisi ve bir papağanı ile birlikte yaşamaktadır. Kızlarından biri Fransız bir cerrahla diğeri Türk bir bankacıyla evlidir. Sohbet boyunca Yassıada şarabını yudumlayan kont Kazıklı Voyvoda'nın hikayesini uzun uzun anlatır ve Vlad Drakul’un soyunun tek vampiri olduğunu söyler. nnLeo Heiman’ın yazısı 1980 yılında tekrar gündeme geldiğinde Amerikalı araştırmacı Fern S. Miller yazarın kimliğini çözmeye çalışsa da onunla ilgili bir iz bulamaz. Yazıyı yayınlamış olan Fate dergisi Heiman’ın adresine sahip olmadığını söyler. İsrail Hayfa’da bir Leo Heiman adresi bulunur ama adrese gönderilen mektup cevapsız kalır. Sonuçta 1980’den bu yana ne yazar Heiman ne de ropörtaj yaptığı kişi hakkında bilgi alınamadı...!!!! | 0 | - | Vampir Araştırmacıları Dünyayı dolaşarak vampirliği araştıran Rosemary Ellen Guiley, çeşitli ülkelerdeki pek çok vampir derneği ve sayısız insanla görüşerek akademik çevrelerin ilgilendiği bir araştırma kitabı yayınlamıştır. Bu özelliği Guiley’i bir vampir araştırmacısı yapmaktadır.nnGuiley araştırmasında etkileyici veriler elde etmiş ve şu sonuca ulaşmıştır : "Gerçekten de vampir inancı Slav folklorundan doğmuştur; mezardan çıkan ölüler, kötü ruhlar, şeytani yaratıklar, kan içen doğaüstü güce sahip insanlar, kurt adamlar veya cadılar veya hayvani şekillere dönüşmeler; daha ne ararsanız arayın; tümünü Slav folklorunda bulabilirsiniz." Ama Guiley, böyle standart özelliklere sahip iddia edilen biçimde bir vampirin olmadığını söylüyor. Aksine vampirler doğal ortama kendilerini uydurmaya muktedirdirler ve gelişimleri sürekli aldatıcı görünüşler halindedir; amaç kolektif insan bilincini yanıltmaktır. Bu tanım, aslında Vampir Realitesi'nin arzuladığı tanımlamanın doğrultusundadır ve bilinçlidir. "Tanıdığım vampirler kesin ve dürüst inançlılar; bilinç düzeyinde veya altında vampir olduklarından eminler. Onlar geceye aitler, gizemi seviyorlar; gün ışığına karşı duyarlılar ve en önemlisi bireysel yaşamı seviyorlar, buna karşın sıradan insanlarla yaşamı paylaşmaktan hoşlanmıyorlar. Ancak, kendilerine benzeyenlerle zaman zaman kan içmek için bir arada oluyorlar, yaşamlarındaki değişimin kontrol dışı olduğu inancındalar. Vampire dönüşmenin onları insanlardan ve hatta kötülüklerden koruduğu düşüncesindeler. Vampir Realitesi'nde yaşayanların bazıları ruhsal çalışmalarla meşguller, bu gruba ‘Ruhsal Vampirler’ diyebiliriz, susuzluklarını kanla değil başkalarının yaşam enerjisini boşaltmakla veya emmekle gideriyorlar, Ruhsal Vampirler daha dışa dönükler çünkü çevrelerinde insanlara ihtiyaçları var, kurbanlarını bu yoldan bulabiliyorlar. Onları tanımak daha kolay, aşırı gece tipi olmaları ve musallat oldukları insanların birkaç saat içinde tüm enerjilerini yitirmeleri dikkat edilmesi gereken olaylar." ve darren shan'in ucubeler sirki serisine göre vampirler sadece beslenme alışkanlıkları değişik yaratıklardır ve vampir olmadan önce insanlardır. Fakat insanlardan daha güçlü daha hızlı daha çevik ve dayanıklılardır 10 yılda bir yaş yaşlanırlar insanlardan daha az acı hissederler kutsal su sarımsak ve benzeri şeyler zarar vermez . onları öldürebilecek şeyler çiddi bir yara ( ki çok ciddi olmalı ) kalbe saplanan kazık bıçak vs. ve vampirler insanlardan sadece yeteri kadar kan alıp onları yaşamlarına kaldığı yerden devam ettirirlernnRosemary Ellen Guiley ile ilgili ayrıntılı bilgilere Fenomen dergisi , Ekim 1996, 7. sayısından ulaşabilirsiniz'... | 0 | - | Türklerde Vampir inancı Türk folklorunda sık karşılaşılmasada Batı’nın literatürlerine girmiş kayıtlar mevcuttur. (Vampir-cadı bağlantısı ve kriminoloji kayıtlarına girmiş olan 1970’li yıllarda Cihangir vampiri gibi olaylarda yaşanmıştır.)n1884’te Budapeşte Üniversitesi öğretim üyelerinden ve şarkiyat akademisinin kurucusu Profesör Arminius Vambery’nin yayınladığı özyaşamsal kitabı “Arminius Vambery : Yaşamı ve maceraları” ‘nda Türklerdeki bazı vampir inanışlarınada değinmektedir. Macar dilinin köklerini araştırmak amacı ile Orta Asya’ya kadar derviş kılığında yolculuk eden Vambery’e göre :n“ Osmanlılar’da yaygın bir inanışa göre vampirler ağaç kovuklarında gizlenirler ve oralarda avlanırlarmış. Ele geçirilen vampirler kelleleri kesildikten sonra bir çuvala konup denize atılırmış”nn“Cadılar hortlayan ölülerdir” diye açıklar Prof. Pertev Naili Boratav ve ekler “Çokluk kadınların cadı olduğuna inanılır , ama erkeklerden de cadılaşanların bulunduğuna tanıt belgeler vardır. Türk geleneğindeki cadı aşağı yukarı Batı inanışlarındaki vampiri karşılar . Cadılar mezardaki taze ölüleri çıkartıp ciğerlerini yerlermiş. Bir Rumeli anlatmasından öğrendiğimize göre eskiden cadıları zararsız hale sokan uzman cadıcılar olurmuş.”nBorotav’ın vurguladığı cadı vampir ilişkisini ve cadıcıları kanıtlayan ilginç bir belgeyi Mehmet Seyda sunmaktadır: Aşağıdaki yazı 1833 yılında Tırnavakadısı Ahmet Şükrü Efendi tarafından hükümet merkezine gönderilmiş ve Takvim-i Vekayi gazetesinin 69. sayısında yayınlanmıştır:n“Tırnavada cadılar türedi . Gün battıktan sonra evlere dadanmaya başladı.Zaire’ye dair un, yağ, bal gibi şeyleri birbirine katar ve bazen içlerine toprak karıştırır. Yüklüklerde bulduğu yastık , yorgan , şilte ve bohçaları didikler , açar , dağıtır insanların üzerine taş , toprak , çanak ve çömlek atar hiç kimse bir şey göremez. Birkaç kadın ve erkeğin üzerine saldırmış. Bunlar çağırıldı , soruldu : “ üzerimize sanki manda çökmüş sandık “ dediler. Bu yüzden mahalle halkı evlerini başka yana taşımışlardır. Kasaba halkı bunların cadı denilen habis ruhların eseri olduğunda ittifak etti. İslimye kasabasında cadıcılık ile tanınmış Nicola adındaki adam getirildi ve kendisiyle 800 kuruşa pazarlık edildi. Bu adamın elinde resimli bir tahta vardı. Mezarlığa gider , tahtayı parmağının üzerinde çevirir resim hangi mezara bakarsa cadı o mezardaki habis ruh imiş. Büyük bir kalabalıkla mezarlığa gidildi. Resimli tahtayı parmağında çevirmeye başlayınca resim sağlıklarında yeniçeri ocağının kanlı zorbalarından Tekinoğlu Ali Alemdar ile Apti Alemdar denilen iki şakinin mezarına karşı durdu. Mezarlar açıldı. Cesetler yarım misli büyümüş , kılları ve tırnakları da üçer dörder uzamış bulundu. Gözlerini kan bürümüş , gayet korkunç idi. Mezarlıktaki bütün kalabalık bunu gördü. Bu adamlar sağlıklarında her türlü pis çirkin işi yapmış , ırza , namusa , mala saldırmış , adam öldürmüş Yeniçeri ocakları kaldırıldığı zaman her nasılsa yaşlarına bakılarak cellada verilmemiş ecelleri ile ölmüş kişilerdi. Sağlıklarında yaptıkları yetmezmiş gibi şimdi de halka habis ruh olarak tebelleş olmuşlardı. Cadıcı Nicola’nın tanımına göre , bu gibi habis ruhları defetmek için cesetlerin göbeğine birer ağaç kazık çakılır ve yürekleri kaynar su ile haşlanırmış. Ali Alemdar ile Apti Alemdar’ın cesetleri mezardan çıkarıldı. Göbeklerine birer ağaç kazık çakıldı ve yürekleri bir kazan kaynar su ile haşlandı. Fakat hiç tesir etmedi. Cadıcı “bu cesetleri yakmak gerek” dedi. Bu hususda şer’an da izin verildi ve iki yeniçerinin mezardan çıkarılan cesetleri mezarlıkta yakıldı. Çok şükür kasabamızda cadı şerrinden kurtuldu”nTırnava valisinin naklettiği olay türün literatürüne uygun bir vampir olayıdır. Arada nüans farkları olsada klasik cadıcılık yöntemlerini izlemektedir.Örneğin kazık göbeğe değilde kalbin hizasına çakılır yürekleri kaynatmak kadar cesetlerin kellelerini uçurmak da geleneğe göre etkin bir çaredir.nDaha yakın bir kaynak ise istanbulda yaşayan özel bir kan bankasını işleten gerçek kont Drakula’yı ayrıntılı bir şekilde anlatmaktadır. Kaynak 1965 tarihli Fate (yazgı) adlı Amerikan dergisidir.Olayı kaleme alan ve Drakula’yı İstanbul’da ziyaret eden Leo Heiman adlı bir yazardır. Yıllar yılı konusunu araştıranlar tarafından güvenilir bir kaynak olarak bakılan ve Kazıklı Voyvoda ’nın soyundan olan Kont Alexander cepesi Romanyalı olup 1947 yılında eşi Olga ile birlikte İstanbul’a yerleşiyor. Bir özel kan bankası kuruyor. Kişilerden kan ve plazma satın alıyor ve Türk hastaneleri ile Kızılay’a pazarlıyor. Yazar Heiman Kont Cepesi ile İstanbul Hilton’un barında buluşuyor ve söyleyişiyi kont’a ait bir yelkenlinin de barındığı İstanbul Yat KulübüBoğaziçi’ne bakan beş odalı bir daire’de eşi , iki kızı , iki kedisi ve bir papağanı ile birlikte yaşıyor. Kızlarından biri Fransız bir cerrahla diğeri Türk bir bankacıyla evli. Sohbet boyunca Yassıada şarabını yudumlayan kont Kazıklı Voyvodanın hikayesini uzun uzun anlatıyor ve Vlad Dracul’un soyunun tek vampiri olduğunu söylüyor. Leo Heiman’ın yazısı 1980 yılında tekrar gündeme geldiğinde Amerikalı araştırmacı Fern S. Miller yazarın kimliğini çözmeye çalışsada onunla ilgili bir iz bulamaz. Yazıyı yayınlamış olan Fate dergisi Heiman’ın adresine sahip olmadığını söylüyor. İsrail Hayfa’da bir Leo Heiman adresi bulunuyor ama adrese gönderilen mektup cevapsız kalıyor.Sonuçta 1980’den bu yana ne yazar Heiman ne de ropörtaj yaptığı kişi hakkında bilgi alınamadığından kaynak düzmece olarak raflara kaldırılıyor. ’nde sürdürüyor. Kont doğal olarak bir vampir uzmanı n1960’lı yıllarda İstanbul basınını meşgul eden Yeni Akşam gazetesinde manşet konusu olan vampirler vardır. Ancak bu haber tümden uydurma ve Edouvard Roditi’nin kara mizah türündeki “ İstanbul vampirleri : Çağdaş iletişim yöntemleri konusunda inceleme” ( The vampires of İstanbul: a study in modern communication met hods) adlı öykünün kahramanlarıdır | 0 | - | Dünyamız insanlarımız sizce sanıldığı kadar masum mu? Dünyamız insanlarımız sizce sanıldığı kadar masum mu?nnBen hiç böyle bir yaklaşımda bulunamıyorum bizim bilmediğimiz hayal etmediğimiz yada etmek istemediğimiz milyonlarca sırlı olay olabilir mi?nÖncelikle insanoğlunun varlığını kabul etmediği ama hep konuştukları,sinemalarda izledikleri,büyüklerinden duydukları varlıklara bir göz atalım.Öncelikle türüne çokça rastlanan bir vampir konusu evet vampirler neden bulunduğumuz kuşaktaki herkes vampirleri biliyor neden ilgi gösteriyorlar vampirler denildiği gibi kan içen bir adam efsanesinden mi geldi günümüze?Neden bu kadar çok fazla bilinip gerçek vampir vardır diyen kimse yok?nnBen sadece düşüncelerimi ve araştırmamı sunucağım.Rosemary Ellen Guiley, dünyanın belki de tek vampir araştırmacısı; neredeyse dünyanın yarısını dolaşarak, yaklaşık bin sayfalık bir dosya oluşturdu. Çeşitli ülkelerdeki yüzden fazla vampir derneği ile görüştü, sayısız insanla konuştu. Elde ettiği sonuçlar öylesine ilginçti ki, öğrenim kurumları tarafından kullanılmak üzere ciddi ödemeler yapılarak satın alındı.nnVampirler standart değildir!nWebster Sözlüğü'nü açtığınızda Vampir sözcüğünün karşısında şu yazar; “Ölü bir insanın canlanmasına veya geceleri mezardan çıkmasına inanmak; vampirler uyuyan insanların kanlarını emerler.”nGuiley, sondaki uyuyan insanların kanlarının emilmesi bölümünün saçma olduğunu söylüyor ve ekliyor; “Aslında tümü saçma, herkes vampir tanımını aynen yapamaz, genelde filmlerden ve kitaplardan etkilenilir. Ortada hep ölümsüz, fiziksel ve aktüel yönden çok güçlü, yapmacık, geceleri yaşayan ve doğaüstü güçlere sahip bir yaratığın olduğu sanılır. Bu saçma inançlara göre bir vampir, kötülük doludur çünkü yaşayan insanların kanlarını emerek yaşamını sürdürür, oysa bu doğaüstülük ve ölümsüzlük için işe yaramaz. Sonuç olarak bütün bunlar vampire folklorundan kaynaklanırlar ve gerçekten uzaktırlar.”nGerçekten de vampir inancı Slav folklorundan doğmuştur; mezardan çıkan ölüler, kötü ruhlar, şeytani yaratıklar, kan içen doğaüstü güce sahip insanlar, kurt adamlar veya cadılar veya hayvani şekillere dönüşmeler; daha ne ararsanız arayın; tümünü Slav folklorunda bulabilirsiniz. Ama Guiley, böyle standart özelliklere sahip iddia edilen biçimde bir vampirin olmadığını söylüyor. Aksine vampirler doğal ortama kendilerini uydurmaya muktedirdirler ve gelişimleri sürekli aldatıcı görünüşler halindedir; amaç kolektif insan bilincini yanıltmaktır. Bu tanım, aslında Vampir Realitesi'nin arzuladığı tanımlamanın doğrultusundadır ve bilinçlidir.nnGuiley'in kadın ve erkek vampirleri vampir olduklarını açıkça söylüyorlar ve uzun zamandır bütünüyle insan olmadıkları inancındalar. Çoğu, bir başka vampir nedeniyle vampir olduklarını anlatıyor; vampirleşmenin temel nedeni yapılan ayinlerdeki kan değişiminden kaynaklanıyor; yani kan kardeşi olmak gibi... Hiçbirisi yüzlerce yaşında olduğunu iddia etmiyor ama çoğu yaşlanmanın yavaşladığını belirtiyorlar ve bunun nedeni kan içmek değil; neden olarak Kolektif Oluşum Alanı'nı yani bilinci koşullandırmayı gösteriyorlar. nnYine hiçbirisi, havada yarasaya dönüşerek uçtuğunu iddia etmiyor; sahip oldukları tek doğaüstü gücün, Vampirizm inancının oluşturduğu yoğun duyarlılık ve. bazen de önceden algılama olduğunu söylüyorlar. Bazı açıklamalarda, vampir fobileri yok değil, örneğin sarımsaktan korkanlar, suyun içinden geçemeyenler hatta aynadan ödü patlayanlar bile var ama bunların nedeni klasik vampir folklorundan psikolojik olarak etkilenmekten geliyor. Guiley bir örnek veriyor:nTanıdığım vampirler kesin ve dürüst inançlılar; bilinç düzeyinde veya altında vampir olduklarından eminler. Onlar geceye aitler, gizemi seviyorlar; gün ışığına karşı duyarlılar ve en önemlisi bireysel yaşamı seviyorlar, buna karşın sıradan insanlarla yaşamı paylaşmaktan hoşlanmıyorlar. Ancak, kendilerine benzeyenlerle zaman zaman kan içmek için bir arada oluyorlar, yaşamlarındaki değişimin kontrol dışı olduğu inancındalar. Vampire dönüşmenin onları insanlardan ve hatta kötülüklerden koruduğu düşüncesindeler. Vampir Realitesi'nde yaşayanların bazıları ruhsal çalışmalarla meşguller, bu gruba ‘Ruhsal Vampirler’ diyebiliriz, susuzluklarını kanla değil başkalarının yaşam enerjisini boşaltmakla veya emmekle gideriyorlar, Ruhsal Vampirler daha dışa dönükler çünkü çevrelerinde insanlara ihtiyaçları var, kurbanlarını bu yoldan bulabiliyorlar. Onları tanımak daha kolay, aşırı gece tipi olmaları ve musallat oldukları insanların birkaç saat içinde tüm enerjilerini yitirmeleri dikkat edilmesi gereken olaylar.nnBu sade kendine vampir araştırmacısı diyen bir insanın yüzlerce yer gezip binlerce dolar harcayarak bulduğu bazı izler ve diger olaylar var mesela ;nBlow Çobanı: Bir zamanlar Blow kasabasında yaşayan bir çoban, bilinmeyen bir nedenden ötürü ölür ve gömülür Gömülmesinden birkaç gün sonra, geceleri ortaya çıkmaya ve önüne gelen herkese saldırmaya başlar; ve saldırdığı herkes 8 gün içinde ölür Gece baskınlarının sayısı artınca, halk çobanın mezarını açar ve kalbine bir kazık saplayarak tekrar kapatırlar O gece, çoban çok daha öfkeli ve saldırgan olarak tekrar ortaya çıkar - elinde kalbine saklanan kazıkla birlikte Artık çok korkmuş olan halk, ertesi gün cesedi mezarından tekrar çıkarır ve ateşe verir.nnArnold Paul: 1700 yılında Medvegia'da doğmuştur 1727 yılında genç bir asker olan Arnold Paul, Belgrad civarındaki kasabasına geri döner ve askerliği boyunca biriktirdiği parayla bir ev alıp evlenir Arnold'un üzerinden asla atamadığı melankoninin sebebini uzun bir süre boyunca merak eden karısına Arnold en sonunda gerçeği açıklar ve askerliği sırasında uzak bir kasabada boynunu ısıran ve kanını emmeye çalışan bir vampirle mücadele etmek zorunda kaldığını söyler Vampiri mezarına kadar takip edip onu öldürmeyi başardığını, ve bir vampire dönüşmemek için söylentilerden öğrendiği gibi vampirin mezar toprağından yediğini, kanından içtiğini ve yaralarını vampir kanıyla yıkadığını itiraf edernBu itiraftan sadece birkaç gün sonra, Arnold oldukça yüksek bir saman yükünün tepesinden düşer ve 3 gün sonra can verir Gömülmesinden bir ay sonra köy halkı, Arnold'un geceleri dolaşırken görüldüğünü söylemeye başlar Onunla direkt temasa geçen kişilerse birkaç gün geçmeden ölürler Birkaç gece saldırısının ardından, konu yetkililere iletilir Arnold'un mezarı açıldığında bedeninin hiç bozulmadığı ve dudağının kenarlarında taze kan kalıntıları bulunduğu görülür Arnold'un kalbine bir kazık saplanır ve Arnold yüksek sesle haykırır; bunun üzerine bedeni yakılır Aynı işlem, Arnold'un saldırısı sonucu öldüğü söylenen kişilerin bedenlerine de uygulanırnOlaydan beş sene sonra, 1731 yılında, aynı bölgede gece saldırıları tekrar başgösterir 3 ay işçinde 17 kişi saldırıya uğrar Yetkililer tarafından ifadeler doğrultusunda açılan bir takım mezarlarda vampirlere rastlanır Bu yeni vampirler de yakıldıktan sonra, bölge tekrar huzura kavuşur Bu olay hakkında aralarında askeri doktorlar ve yöneticilerin de bulunduğu tanıkların verdiği ifadeler, bir takım dosyalarda hala saklanmaktadırnnPlogoyowitz: Kisolova adındaki bir Macaristan kasabasında yaşayan Peter Plogoyowitz, ölümünden 3 gün sonra geceyarısı kasaba sokaklarında yürürken görülür Zaman içinde Peter, insanlara saldırmaya ve 24 saat içinde ölmelerine neden olmaya başlar Bu olaylar üzerine yetkililere başvuran kasaba halkı, Peter'in cesedinin incelenmesi için gereken izni alır ve mezarı açarlar Peter'in cesedinin bozulmamış bir halde olduğunu gören halk, kalbine bir kazık saplar ve taze kanın her yere fışkırmasını hayret ve korkuyla izler Peter'in bedeni yakıldıktan sonra, kasabadaki kabus biter.nnBunlar sadece kulaktan duyma doğruluğu kesin olmayan söylentiler bilimsel acıklamayı yapan bir profesör Kaliforniyalı bir profesör ise ;nCalifornia Devlet Üniversitesi Araştırmacılarından Kimya Profesörü Wayne Tikkanen’in yaptığı araştırmaya göre vampirliğin asıl sebebinin Porfiria hastalığı olduğu tespit edilmiştir 1700’lü yıllarda hastalık hakkında bilgisi olmayan Avrupalılar, hastaları vampir olarak niteleyerek lanetlemekteydiler Bir çeşit kan zehirlenmesi olan Porfirya hastalığının ilerlemesiyle derinin kızılötesi ışınlara karşı zayıfladığı ve bu nedenle karardığını açıklayan Tikkanen, “Hastada anormal kıllanma görülür Dudaklar kuruyup çekildiği için dişler ortaya çıkar Hasta çok acı çeker Sonunda çıldırır” diyerek hastalığı açıklamıştır Bu hastaların derilerinin hassaslığı nedeniyle sadece geceleri çıkabildiklerini ve tedavi amacıylada hayvan kanı içtiklerini belirten Tikkanen “Hikayelerde vampirlerin neden gece dışarı çıkıp kan içtiklerinin yanıtı işte bu “ böyle açıklıyor.(bunu çürüten tezide tekrardan paylaşıcam)nnMadem vampirlik konusunu açtım diğer araştırmalarımıda bulduğum gibi yazayım.nnBir Alman araştırmacı, vampir efsanelerinin kökenini araştırdı. Sonuçta bu ‘ölümsüz' vampirlerin köylerde ölen komşular olduğunu ayrıca kan emici bile olmadıklarını buldu. Romanya, Macaristan, Arnavutluk, Bulgaristan ve Makedonya gibi Güneydoğu Avrupa ülkelerinde anlatılan öykülerde vampirlerin önemli bir rolü var.nnTabutlarını her zaman giyimli olarak terk eden vampirlerin, yanaklarında ve burunlarındaki çürümelerle oluşan hafif çukurluklar dışında aslında pek de ilgi çekici tarafları yoktu. Hatta köpek dişlerinin uzaması gibi en belirgin vampir özelliği bile Güneydoğu Avrupa vampirlerinde hiçbir zaman görülmemişti.nnBonn Üniversitesi tarihçilerinden Peter Kreuter'in araştırmasına göre dünya kamuoyunun, Bram Stoker'in 1897 yılında kaleme aldığı ‘Lord Dracula' romanından tanıdığı vampir tiplemesinin, halk söylencelerindeki ‘Ölümsüzler' ile pek ortak yanı yok gibi. İlk vampirler ne kan emici ne de baştan çıkarıcı yaratıklardı. Hatta gün ışığında bile kaybolmuyorlardı. ‘Halk arasında anlatılanlar arasında egzotik kam emicilere yer yoktu' diyor Bonn Üniversitesi tarihçilerinden Kreuter. Sıradan insanların vampirleri köylerdeki ölülerdi, yani komşular.nnKreuter, etnologlarca yayımlanan ve bugüne dek pek dikkate alınmayan sayısız raporu inceledi. En eski vampirler 1382, en yenisiyse 1968 yılında ortaya çıkmış. Bir köyde yaşanan uğursuzluklardan (bunlar bilinmeyen hastalıklar ya da ekini savurup götüren fırtınalar olabiliyor) her zaman bir ölümsüz sorumluydu. Ölünün dirilmesi, muhakkak bir uğursuzluğu da beraberinde getirirdi.nnOnlara yaklaşan biri, eğer esrarengiz bir biçimde hayatını yitirirse, komşuları ve akrabaları için sonsuz bir bela haline gelirdi. Lanetliler bir kez mezarlarından çıkmaya dursun, bundan sonra kurbağa, tavuk, at ya da fareye dönüşür ve gündelik yaşamlarında bu şekilde dolaşıp dururlardı. Hatta bazıları alet ya da kap kacak biçimine bürünür ve zarar verebilmek için her zaman onlarla birlikte olurlardı.nnSarmısak ve Kutsal SunSarmısak, kutsal su ya da haç yardımıyla tehlikeleri atlatamayan köylüler, suçluyu yakalayabilmek için daha farklı yollara başvururlardı. Mesela mezarlık çevresine kül serpiştirerek vampirin ayak izlerini takip etmeye çalışır ya da halk arasında cinleri görebilen ve ölümsüzlerin bulundukları yerlere huzur getiren hayvanlar olarak bilinen kara horozları salarlardı. Ancak tüm çabaların boşa gittiği de olurdu. ‘İşte böyle zamanlarda köylüler kötüye karşı savunabilmek için biraz daha yakınlaşırlardı' diyor Kreuter.nYaşamlarında garip olaylarla karşılaşan yakınlarının ölümü, köylülere yeni bir kuşku ve korku kapısını aralıyordu. Kuru ot yığınından düşen, sarhoşken kapıyı kıran, bedeninde bir lekeyle dünyaya gelen, çok genç ya da çok yaşlı ölen herkes uğursuzluğu içinde taşıyan ve gelecek kuşaklara aktaran şüphelilerdi.nnMezarda Rahat Yoknnİşte bu kuşkulu ölüler yakınlarına mezar başında büyük zahmetler verirdi. Yalnızca mezarlarında savunmasız olduklarından, topuk ve dizlerindeki damarlar kesilir, üzerlerine taşlar atılır ya da doğrudan doğruya tabuta çivilenirlerdi. Romenler, birkaç on yıl öncesine kadar ölülerinin arkalarına bir diş sarmısak iliştirir ve ayaklarını iple bağlayarak gömerlerdi. Dalmaçya'da ise bazı kontrol grupları, birkaç yılda bir mezarlığa giderek şüpheli ölülerin gerçekten çürüyüp çürümediklerine bakarlardı. Eğer eti hala diri görünüyorsa kalbine bir kazık çakılır ve diğer dünyada huzur bulması istenirdi.nnÖbür Dünyanın KanıtınnKreuter, Güneydoğu Avrupa'da vampir öykülerinin bu denli yayılmasının nedenini Ortodoks Kilisesi'nin ölüler hakkında ne mantıklı ne de mantıksız bir açıklama yapamayışına bağlıyor. Ölümsüzler, bir yerde ölümden sonraki durum hakkında bilgi veriyordu halka. ‘Her vampir öbür dünyanın varlığına işaret eden bir kanıttı' diyor Kreuter. İnanışa göre ölümsüz olarak köye dönmeyenler, herhangi bir yerde huzura kavuşmuş oluyorlardı.nnBilim adamları vampir inançlarını bazı egzotik hastalıklarla da ilişkilendirmişlerdi. Delirme anında ortaya çıkan beklenmedik saldırılar, metabolizma bozukluğuyla meydana gelen porfirya hastalığının özel bir türü olabilirdi. Işığa karşı duyarlı olan porfirya hastalarında çok az miktarda hemoglobin ürediğinden yüzleri soluklaşır ve dişetleri kanar.nnTarihte 200 OlaynnYüzyıllar boyu buna benzer sadece 200 olayın yaşandığı hatırlatıyor Kreuter ve porfirya teorisine karşı çıkıyor. Hatta bazı psikologların yorumlarını da mantıklı bulmuyor. Psikologlar, vampir inançlarını seks fantezilerine düşkün erkeklerin, kadınları kanlarının son damlasına kadar sahiplenmek istekleri fakat kendi bedenlerine zarar vermek istemeleriyle açıklıyorlar. Oysa Kreuter incelemeleri sırasında insanların, kadınları ziyaret eden vampirlerin doyurucu bir seks gücüne sahip olduklarına inandıklarını bulmuş.nnCalifornia Devlet Üniversitesi araştırmacıları ndan kimya profesörü Wayne Tikkanen’in yaptığı araştırmaya göre vampirliğin asıl sebebinin Porfiria hastalığı olduğu tespit edilmiştir. 1700’lü yıllarda hastalık hakkında bilgisi olmayan Avrupalılar, hastaları vampir olarak niteleyerek lanetlemekteydi ler. Bir çeşit kan zehirlenmesi olan Porfirya hastalığının ilerlemesiyle derinin kızılötesi ışınlara karşı zayıfladığı ve bu nedenle karardığını açıklayan Tikkanen, “Hastada anormal kıllanma görülür. Dudaklar kuruyup çekildiği için dişler ortaya çıkar. Hasta çok acı çeker. Sonunda çıldırır.” diyerek hastalığı açıklamıştır. Bu hastaların derilerinin hassaslığı nedeniyle sadece geceleri çıkabildiklerin i ve tedavi amacıylada hayvan kanı içtiklerini belirten Tikkanen “Hikayelerde vampirlerin neden gece dışarı çıkıp kan içtiklerinin yanıtı işte bu.” demiştir.nAncak diğer bilimsel kaynaklar, porfiria hastalığının vampir efsanesini doğuruğu iddiasına şüpheyle yaklaşmaktadır. Porfiria hastalığı ve vampirlik TürkçenHastalıkla anlatılan efsaneler arasındaki bazı uyuşmazlıklar vardır. Öncelikle portifia'nın bir çok çeşidi bulunmaktadır va bunlardan sadece en az rastlananı deri bozukluklarına yol açmaktadır. Ki bu bozukluklar sadece diş etinin çekilmesi değildir,yüz derisinde çatlamalar, burnun veya parmakların düşmesi gibi belirtiler de vardır. Orta çağda mezarlıklarında n çıkarılan kişilerin bu kadar aşırı görüntü bozukluklarına sahip olduklarından bahsedilmemişti r. Ayrıca bu güne kadar kayıtlı olan 200 hastalık vakası vardır, ki bu da böylesine büyük bir efsaneye yol açabilecek büyüklükte bir sayı değildir.nVampirlerin gün ışığına çıkamadıkları ilk defa roman yazarları tarafından söylenmiştir. Oysa 18 ve 19 yy. vampirlerine gündüzleri de rastlandığına dair söylentiler vardır. Ayrıca Drakula her ne kadar bembeyaz bir cilde sahipse de, balkanlarda "al yanaklı" tasvir edilen vampir efsaneleri vardır. Queen Of The Damned filmindeki Akasha esmerdir.nİnsan vücudu, sindirim sistemine giren her besini en küçük yapı taşına ayırıp, bundan kendi moleküllerini yapar.Portifia hastalarının ihtiyaç duyulan o karmaşık molekülü kan içerek sağlayamaz. Ayrıca sarmısakta portifinın etkilerini arttıracak maddelerin varlığı kesin olarak kanıtlanamamışt ır.nOrta çağda daha yaygın olan bir hastalığın daha bu inanışların kaynağı olabileceği düşünülmektedir . Bu hastalıkta kişi uzun bir süreliğine bayılır. Bilinci yerindedir ancak vücudunu kontrol edememektedir. Bir süre sonra hasta, büyük ihtimalle bir tabutta, ayılır/uyanır. Bu hastalık nadir de olsa günümüzde de görülmektedir. Discovery Channel'da bir kadın, üç defa morga da uyandığını anlatmıştır.nBelki de bu mitin açıklamasını bu kadar uzakta aramaya gerek yoktur. Anahtarın efsanelerin ana kahramanları ölüler olma olasılığı da vardır.Ölülerin cildi zaten daha soluk olur. Basınçtan dolayı genelde ağzın kenarlarında patlayan damarlar, insanlara ölünün kan emdiği izlenimini verir. Ölümden sonra derinin çekilmesiyle saçlar ve tırnaklar uzamaya devam edermiş gibi görünür , bu da kişinin hala yaşıyor sanılmasına neden olur.nnTürk folklorunda sık karşılaşılmasa da Batı’nın literatürlerine girmiş kayıtlar mevcuttur (Vampir-cadı bağlantısı ve kriminoloji kayıtlarına girmiş olan 1970’li yıllarda Cihangir vampiri gibi olaylar da yaşanmıştır)n1884’te Budapeşte Üniversitesi öğretim üyelerinden ve şarkiyat akademisinin kurucusu Profesör Arminius Vambery, özyaşamsal kitabı “Arminius Vambery : Yaşamı ve Maceraları”nda Türkler'deki bazı vampir inanışlarına da değinmektedir. Macar dilinin köklerini araştırmak amacı ile Orta Asya’ya kadar derviş kılığında yolculuk eden Vambery’e göre: “ Osmanlılar’da yaygın bir inanışa göre vampirler ağaç kovuklarında gizlenirler ve oralarda avlanırlarmış. Ele geçirilen vampirler kelleleri kesildikten sonra bir çuvala konup denize atılırmış.n“Cadılar hortlayan ölülerdir” diye açıklar Prof. Pertev Naili Boratav ve ekler “Çokluk kadınların cadı olduğuna inanılır,ama erkeklerden de cadılaşanların bulunduğuna kanıt belgeler vardır. Türk geleneğindeki cadı aşağı yukarı Batı inanışlarındaki vampiri karşılar.Cadılar mezardaki taze ölüleri çıkartıp ciğerlerini yerlermiş. Bir Rumeli anlatmasından öğrendiğimize göre eskiden cadıları zararsız hale sokan uzman cadıcılar olurmuş.”nBorotav’ın vurguladığı cadı vampir ilişkisini ve cadıcıları kanıtlayan ilginç bir belgeyi Mehmet Seyda sunmaktadır: Aşağıdaki yazı 1833 yılında Tırnova kadısı Ahmet Şükrü Efendi tarafından hükümet merkezine gönderilmiş ve Takvim-i Vekayi gazetesinin 69. sayısında yayınlanmıştır: nTırnovada cadılar türedi . Gün battıktan sonra evlere dadanmaya başladı. Zahireye dair un, yağ, bal gibi şeyleri birbirine katar ve bazen içlerine toprak karıştırır. Yüklüklerde bulduğu yastık, yorgan, şilte ve bohçaları didikler, açar, dağıtır insanların üzerine taş, toprak, çanak ve çömlek atar, hiç kimse bir şey göremez. Birkaç kadın ve erkeğin üzerine saldırmış. Bunlar çağırıldı, soruldu: “Üzerimize sanki manda çökmüş sandık“ dediler. Bu yüzden mahalle halkı evlerini başka yana taşımışlardır. Kasaba halkı bunların cadı denilen habis ruhların eseri olduğunda ittifak etti. İslimye kasabasında cadıcılık ile tanınmış Nikola adındaki adam getirildi ve kendisiyle 800 kuruşa pazarlık edildi. Bu adamın elinde resimli bir tahta vardı. Mezarlığa gider, tahtayı parmağının üzerinde çevirir resim hangi mezara bakarsa cadı o mezardaki habis ruh imiş. Büyük bir kalabalıkla mezarlığa gidildi. Resimli tahtayı parmağında çevirmeye başlayınca resim sağlıklarında yeniçeri ocağının kanlı zorbalarından Tekinoğlu Ali Alemdar ile Apti Alemdar denilen iki şakinin mezarına karşı durdu. Mezarlar açıldı. Cesetler yarım misli büyümüş, kılları ve tırnakları da üçer dörder uzamış bulundu. Gözlerini kan bürümüş, gayet korkunç idi. Mezarlıktaki bütün kalabalık bunu gördü. Bu adamlar sağlıklarında her türlü pis çirkin işi yapmış, ırza, namusa, mala saldırmış, adam öldürmüş Yeniçeri ocakları kaldırıldığı zaman her nasılsa yaşlarına bakılarak cellada verilmemiş ecelleri ile ölmüş kişilerdi. Sağlıklarında yaptıkları yetmezmiş gibi şimdi de halka habis ruh olarak tebelleş olmuşlardı. Cadıcı Nikola’nın tanımına göre , bu gibi habis ruhları defetmek için cesetlerin göbeğine birer ağaç kazık çakılır ve yürekleri kaynar su ile haşlanırmış. Ali Alemdar ile Apti Alemdar’ın cesetleri mezardan çıkarıldı. Göbeklerine birer ağaç kazık çakıldı ve yürekleri bir kazan kaynar su ile haşlandı. Fakat hiç tesir etmedi. Cadıcı “bu cesetleri yakmak gerek” dedi. Bu hususda şer’an da izin verildi ve iki yeniçerinin mezardan çıkarılan cesetleri mezarlıkta yakıldı. Çok şükür kasabamız da cadı şerrinden kurtuldu”nnTırnova kadısının naklettiği olay türün literatürüne uygun bir vampir olayıdır. Arada küçük farkları olsa da klasik cadıcılık yöntemlerini izlemektedir. Örneğin kazık göbeğe değilde kalbin hizasına çakılır yürekleri kaynatmak kadar cesetlerin kellelerini uçurmak da geleneğe göre etkin bir çaredir. Bu tür asılsız söylentilerin halkı disiplinsiz yeniçerilere karşı harekete geçirmek için ortaya atıldığı sanılmaktadır.nDünyayı dolaşarak vampirliği araştıran Rosemary Ellen Guiley, çeşitli ülkelerdeki pek çok vampir derneği ve sayısız insanla görüşerek akademik çevrelerin ilgilendiği bir araştırma kitabı yayınlamıştır. Bu özelliği Guiley’i bir vampir araştırmacısı yapmaktadır.nGuiley araştırmasında etkileyici veriler elde etmiş ve şu sonuca ulaşmıştır :n“Aslında tümü saçma. Vampir tanımı kişiden kişiye değişse de, genelde filmlerden ve kitaplardan etkilenilir. Ortada hep ölümsüz, fiziksel ve cinsel yönden çok güçlü, yapmacık, geceleri yaşayan ve doğaüstü güçlere sahip bir yaratığın olduğu var sayılır. Bu saçma inançlara göre bir vampir, kötülük doludur çünkü yaşayan insanların kanlarını emerek yaşamını sürdürür, oysa bu doğaüstülük ve ölümsüzlük için işe yaramaz. Sonuç olarak bütün bunlar vampir folklorunden kaynaklanır ve gerçekten uzaktır."nRosemary Ellen Guiley ile ilgili ayrıntılı bilgilere Fenomen dergisi , Ekim 1996, 7. sayısından ulaşabilirsiniz ...nVampire: The MasqueradenWhite Wolf tarafından kurgulanmış popüler RYO'lardan biridir. Oyun vampir faliyetlerini insanlara belli etmeden yaşamanızı gerektiren bir dünyada geçer. İnsanların vampirlerin varlığını bilmesi gizlenmelidir.nCarl Gustav Jung ve vampirlerin kaynağınPsikiyatrinin babası Carl Gustav Jung, kolektif bilinçaltı kuramında insanlığın ortak bir ruh alanında veya frekansında bir bütün olduğunu veya iletişimde olduğunu savunur. Kolektif bilinçaltı zamanın başlangıcından beri insanlık tarafından paylaşılmakta, ilkel anıları ve örnek tavırları yani arketipleri içermektedir. İşte bu örnekler, insanları çeşitli biçimde etkiler: Hayallerde, rüyalarda, dini inançlarda, mitlerde, sanatta ve folklörde belirir. Jung'un bu kuramına göre, vampirler de kolektif bilinçaltındaki arketiplerden biri olarak yorumlanabilir.nnEfsane : Âdem ile Havva'nın çocuğu KainnVe Tanrının kendisi, Uriel'ın ağzından Kain'e son ve en büyük lanetini verdi:n"Sen ve senin çocukların, bu diyarda gezdiği sürece karanlığa tutunacaklar. Sadece kan içecekler. Sadece kül yiyecekler. Bir ölü gibi yaşayacaklar, fakat ölmeyecekler. Son günlere kadar dokunduğunuz her şey yok olacak!"nBu lanetle Kain acı bir çığlık attı, gözlerinden kan geliyordu. Kanı bir kabın içine doldurdu ve içti.nKafasını kaldırdığında Cebrail karşısında duruyordu. Fırtına sonrası sessizliğinin verdiği yankıyla: "Âdem'in oğlu, Havva'nın oğlu; babamın bağışlayıcılığı sandığından çok daha büyük. Şimdi bile affedilmeye bir yol açıldı. Bu yola "Golconda" diyeceksin. Çocuklarına ondan bahset, çünkü sadece bu yolla yeniden ışıkta yürüyebileceksi niz."nKazığa oturtulan insanlarnn1444'te, 13 yaşındayken kardeşi Radu ile beraber, devşirme olması amacıyla Edirne'ye getirilmiştir. 1447'de babası II. Vlad Dracul ve ağabeyi Mircea'nın Macarlar'la savaş sırasında ölmesinin ardından; Macarlar tarafından Eflak'ın başına getirilen II. Vladislav'ı devirmesi için 1448'de yanına bir de ordu verilerek salıverilir. Kardeşi Radu Osmanlılarla kalmayı tercih eder. Vlad, kraliyet ailesinin düşman kolundan olan II. Vladislav'ı devirir ama tahttaki ikinci ayında yine Macarlar tarafından Boğdan'a sürülür, II. Vladislav tekrar başa geçer. Üç sene sonra, 1451'de Boğdan prensi Bogdan'ın öldürülmesini fırsat bilerek Eflak'a döner. Geçen süre zarfında II. Vladislav Macar komutan János Hunyadi'ye ihanet ederek Osmanlı tarafına geçmiştir. Dracula'ya da Macarlar'ın tarafına geçmek düşer. 1456'da János Hunyadi ikinci Sırbistan seferine çıkarken Vlad da ikinci Eflak seferine çıkar, II. Vladislav'ı öldürür ve başa geçer. Bu olaydan sonra meşhur işkenceleri başlar. Tahta geçer geçmez ilk yaptığı işlerden birinin ülkesinde yoksul insan kalmasın diye dilencileri ve yoksulları toplayıp bir yemek vermek, ardından da hepsini diri diri yakmak olduğu söylenir. 1456'dan 1462'ye kadar süren altı senelik hükümdarlığı sırasında kadın, çocuk demeden; kimi kaynaklara göre 40 binden kimilerine göreyse 100 binden fazla insanı öldürtmüştür. 1462'de Osmanlı İmparatorluğu'nun Eflak'ı topraklarına katması üzerine kaçmak zorunda kalır, yardım beklediği Macar Kralı kendisini zindana atar. Osmanlılar, Eflak'ın başına Vlad Tepes'in kardeşi Radu'yu getirir. Radu 1473'e kadar tahtta kalır. 1475'teki ölümüne kadar geçen iki senelik sürede ise, rakip aile Danestiler'den yaşlı Başarab ile Radu arasında tam altı kere el değiştirir . Radu'nun ölümünden sonra bir buçuk sene kadar aralıksız tahtta kalan Basarab'ın saltanatı, Macar krallığının desteğini almayı basarıp 3. Eflak seferine çıkmış olan Vlad Tepes tarafından bozulur. Kazıklı, Moldova ve Transilvanya ordularının da desteğiyle 3. kez, ancak ilki gibi yine yalnızca iki aylığına tahta çıkar. Orduların Transilvanya'ya hareketini fırsat bilen Osmanlılar, Kazıklı'yı devirir. Rivayete göre öldürülüp başı İstanbul'a getirilmiş, vücudu Snagov'da bir manastıra gömülmüştür. Ancak manastırda 1931'de yapılan kazılarda mezarın boş olduğu görülmüştür.nBunlar araştırıp bulduğum konulardı ve herkese saçma gelen konulardı evet haklılarda gözle görülmeyen yada daha önce hiç görmediğimiz bir canlının varlığına inanmak zor son zamanda başlayan vampircilik akımıda bu konuyu yeterince baydı zaten .nŞimdi ise gerçekten vampirler varsa nasıl varlar neden vampir oldular neden kan içerler bunları bilimsel bir şekilde açıklayan bir araştırmaya değineceğim.nMilattan önce binli yıllara dayanan vampirizm efsanesi, günümüzün popüler kültürü ile yeniden hayatımızda önemli bir yer tutmaya başladı. Lakin vampirizm gün geçtikçe ve popüler kültürün etkisinde kaldıkça bozulmaya ve mutasyon geçirmeye başladı. CERN yardımları ve BSHG' nin araştırmaları ile gerçek vampirizm, dört yıl süren uzun ve bilimsel araştırmalar sonucunda bazı tanımlar kazandı. İşte bu araştırmalar ve sonuçları:nÖncelikle vampirler ölü değildir. VC17 virüsünün vücuttaki sindirim, sinir ve kas hücreleri üzerinde gerçekleştirdiği mutasyondan ortaya çıkmış bir hastalıktır vampirlik. nVC17 virüsünün oluşum zamanı milattan önceki yıllara dayanıyor, özellikle ortaçağ da Avrupa'da yaygınlaşan bu virüs, halk tarafından hastalıklı kişinin şeytan ele geçirmiş gibi görülmesine sebep olmuş ve abartılı vampir efsaneleri ortaya çıkmıştır. Toplumda yanlış bilinen vampir özelliklerinden bazıları ve doğruları şunlardır:nn- Vampirler güneş ışığına çıkabilir, güneş ışığına sadece alerjik boyutta duyarlılıkları vardır. Güneş ışığının vampir genli birine yapabileceği en büyük zarar deride dökülme veya kızarmalar ile nefes darlığı olacaktır.n- Sarımsak veya gümüşün vampirler üzerine herhangi bir etkisi yoktur.n- Köpek dişleri dikkat çekici uzunlukta değildir.n- Tenleri soluk değildir. Her ırktan vampir olabilir ( siyahî ve Asyalı dâhil ).n- Ölümsüz değildirler, maksimum ömürleri 600 yıl, ortalama ise 120 yıldır.n- Temel besin kaynakları kandır ama yemekte yiyebilirler. Kan ihtiyaçlarını genellikle hayvanlardan temin ederler ayrıca hayvansal kanda yeterince şeker bulunmadığı için gerekli şeker miktarı için bolca tatlı içerikli besin tüketirler.nŞimdi de doğru bilinen vampir özelliklerine bakalım:n- Karanlıkta görme yetileri insanlara oranla çok daha fazladır.n- 5 duyu organları oldukça hassastır. Çok iyi koku alabilir, çok kısık sesleri bile duyabilir ve çok uzakları görebilirler.n- Saf kan olanları altıncı hisse sahiptir. Buradaki altıncı his, karşısında bulunan insanın düşüncelerini ve duygularını hissetmektir. n- Fiziksel güçleri insanlara göre daha fazladır.- Yaraları hızla iyileşebilir, yüksek rejenerasyona sahiptirler.nnVampirler kan ile nasıl beslenir ve nasıl daha güçlüdürler?nVC17 vücuda girdiği anda ilk olarak mide genlerinde değişime yol açar. Kısa bir süre içinde mide kan ile diğer maddeleri kolayca ayırt etmeye ve kanı direk olarak sindirmeden bağırsaklara göndermeye başlar. Mutasyona uğramış bağırsaklar ise gelen kanı hiç bir oynama yapmadan direk olarak vücuda verir. Yüzde yüz alınan kanın vücuda katkısı ile kişi yüksek miktarda enerjiye sahip olur. İnsanlarda alınan besinin çok çok küçük bir kısmı ancak kana dönüştürülebilir.nnVampir vücudunda serbestçe gezen iyonik kan sayesinde, kişi yüksek miktarda rejenerasyon yeteneğine sahip olur. Normal bir insanda 3 günde iyileşecek bir yara vampirde 5-6 saat sürer.nKaslarda meydana gelen değişimle, laktik asit sentezi çok büyük oranda durur ve kişinin yorulma isteği azalır, kaslardaki sınır varyansının da kalkması ile kişi ortalama bir insandan dört ila 7 katlık bir güç fazlalığına sahip olur.nVampirleri nasıl ayırt edebiliriz?nn- Güneş ışığını sevmezler, zorunlu olmadıkça gün içerisinde dışarıda dolaşmazlar ya da gölge alanları tercih ederler.n- Karanlıktan hoşlanırlar, özellikle florasan ışıktan nefret ederler.n- Gündüz uyumayı, gece yaşamayı tercih ederler.n- Gündelik işlere ve yaşam tarzına ilgili değildirler.n- Bol miktarda tatlı besin tüketirler.n- Akan kan gördüklerinde tepkileri farklılaşır.n- Kana olan tutkuları nedeniyle sıklıkla dillerini ve dudaklarını dişleri ile kanatırlar, dudaklarında soyulmalar görülebilir.n- Kendilerinin bir yeri kanadığında mutlaka kanı az miktarda da olsa emerler.n- Gündüz ile gece arasında büyük karakter farklılığına sahiptirler. Gündüzleri oldukça sessiz, sakin ve asosyal görünen vampir, geceleri tam tersi özellikler kazanır.n- Yaşam tarzları oldukça farklıdır bu yüzden onların hakkında özel bir soru sorduğunuzda bu sorulardan kaçış eğilimi gösterebilirler.n- Birçoğu geleneksel toplantılara uyum sağlamak amacıyla az miktarda Latince bilmektedir.n- Herhangi bir politik görüşün veya dinin aşırı fanatiği değillerdir.n- Cinsel istekleri fazladır. Cinsel ilişkileri kan beslenmesi ve geleneksel olarak iki şekilde olur. İlişki sırasında, doğal tepki nedeni ile ısırma, kanatma veya emme, ve bunun gibi alışılmadık davranışlar sergileyebilirler.nn- Hayvanlar ile araları çok kötüdür, hemen hemen bütün hayvanlardan nefret ederler. Özellikle kedi, köpek, fare, kuş ve böceklerden hoşlanmazlar.n- Vücutlarında güneş etkisiyle oluşan kızarmalar veya dökülmeler görülebilir. Bu genelde güneşe maruz kalan yüz bölgesinde, yanaklarda, alında ve ağız çevresinde olmaktadır.n- Göz bebekleri genellikle koyu tonlara sahiptir (koyu mavi, kahverengi, siyahımsı ve yeşil ). Ayrıca melez vampirlerin göz çevrelerinde sarılıklar görülebilir.n- Safkan vampirlerin saçları gençken beyazlamış olabilir.n- İnsanların gözlerine direk bakmaktan hoşlanmazlar, gözlerini sık sık kaçırabilirler, bunun nedeni ise gözlerin vampiri kan için teşvik etmesidir. Ayrıca bu nedenle aynaya bakmaktan da hoşlanmazlar.n- Çoğu vampir şiddet dolu yapısını bastırmak için klasik veya yavaş senfonik müzik dinlemektedir. Sanılanın aksine vampirler siyah giyinerek, death ****l dinleyen ve kendinden geçen tipler değillerdir.n- Sudan hoşlanmazlar.n- Kesinlikle kol saati veya künye takmazlar. çelik yapi, VC17 etkisindeki deriye zarar vermektedir. Deri bileklikler ise sorun teşkil etmemektedir.n- Loş ışık hariç her türlü ışıktan nefret ederler, özellikle tam üstlerinde duran ışık oldukça rahatsız edicidir.n- Altıncı hisleri gelişmiş olduğundan çevreleriyle ilgilidirler, bir vampiri bir çok kez size bakarken yakalayabilirsiniz.n- Hız ve güç olarak insandan üstündürler.n- Zeka ve bilgi düzeyleri ise yaşları ile orantılıdır.n- Bir vampir asla vampir olduğunu söylemez, bu konu katı kurallarla yasaklanmıştır.n- Hastalıkları çok kısa sürer, yaraları çabuk iyileşir.n- Soğuğa dayanıklı fakat sıcağa oldukça hassastırlar.n- Sanılanın aksine sürekli koyu tonlarını tercih eden, sert imajlı ve sessiz değildirler. Her davranışa sahip vampir olabilir. Unutulmaması gereken vampirizm bir yaşam biçimi değil, bir hastalıktır.n- Hayal güçleri aşırı biçimde geniştir.n- En açık üç vampir hareketini sık sık yaparlar. Birincisi iki elin başparmaklarının eller bitişikken aynı anda burna yaklaştırılması. Bu davranış kana olan isteği azaltmaktadır. İkinci davranış ise, kulakların oynatılmasıdır. Bu davranış istemsizdir, amacı yoktur. Üçüncü davranış, dilin dişlere sürtülmesidir. Bir vampirin dişleri genetik yapısından dolayı kanla maruz kalmadığı sürece acımaktadır.nn- Perdeleme sistemine sahiptir. Bir vampir perdeleme yaptığında ( genellikle güneşli havalarda gözlerini korumak için yapar ) etrafında sadece gideceği yer kadarki bir kısma odaklanır. Bu da tanıdığı biri yanından geçse bile farketmemesine neden olur. Ancak perdeleme yokken vampirlerin göz bebekleri sürekli hareket eder ve bütün çevreye göz gezdirir ve onların hislerini algılar.n- Vampirlerin yürüyüşleri insanlardan biraz farklıdır. Bacak kaslarının yapısındaki farklılık nedeni ile biraz daha uzun ve eğik adamlar atarlar.nGünümüzde DurumlarnVampirler varlıklarını ortaya çıkarmamak gayretindirler, tahmin edilebileceği gibi bu durum büyük bir kargaşa ve kaosa neden olabilecektir. Genellikle zengin veya orta halli olarak yaşayan vampirler kan ihtiyaçlarını özel olarak kurulan şirketler tarafından hayvanlardan elde etmektedir. Ancak insan kanıyla beslenen vampirler de vardır. Bu tür vampirler, vampir konseyi tarafından aranır ve gerekli görüldüğünde öldürülür. İnsan kanıyla beslenen vampirlerin fark edilmesi çok daha kolaydır çünkü gözlerinde kırmızı bölgeler oluşmuştur ve tırnak etleri kıpkırmızıdır.nYönetenler BiliyornBir çok ünlü üniversitenin araştırmasına ve kanıtlar sunmasına rağmen, vampirizm olayı saklı tutulmaktadır. Amerikan hükümetinin sadece 2009'da Amerikan hastanelerinde kaybolan tonlarca serumun soruşturmasını nedensiz olarak durdurması, hükümetlerin vampirizm virüsü ile panik olmaması için, özel olarak ilgilendiğini göstermektedir. Hayvansal kan ile beslenen vampirler sorun teşkil etmemekte ancak hala kan ile beslenen vahşi vampirler, vampirizmin öğrenilmesi halinde büyük bir kargaşaya neden olabilecektir. Yale University'e göre dünyadaki toplam vampir sayısı hayvansal olanlar 12000, vahşi olanlar ise tam sayısı bilinmemekle birlikte 700 olmak üzere, yaklaşık 13000 civarındadır.nnTezime son verirken umarım bunu okuyan herkesin aklında bir soru işareti bırakabilmişimdir.Çok saçma diye nitelendirenler olabilir onlara tek sorum on binlerce genç kadın neden cadı dye yakıldı mahsum insanlar neden zindanlarda tutuldu cadılar ve büyüler olabilir derseniz eğer vampirlerde olabilir demek çok uzak bi kavam sayılmaz. | 0 | - | neden acıklanamıyor BONN UNİVERSTESİ VAMPİRLİK VE OLUMSUZLUKLERLE İLGİLİ İNANISLARI ARASTIRIRKEN BİR TAKIM VERİLER ELDE ETTİ BAZI İNTERNET SAYFALARINDA VAMPİRLERİN HASTALIK YANİ porfiria HASTALIGINDAN KAYNAKLANDIGINI SOYLEMİŞLERDİ AMA BONN UNİVERSTESİNE GORE VAMPİRLİGİ TIP ASLINDA ACIKLAYAMIYOR | 0 | - | VAMPİR TARİHİ Efsane, ilk vampirin kendi kardeşinin hayatını alan Caine olduğunu söyler. İlk katil, Tanrı tarafından lanetlenip sürüldü. Bundan böyle güneş ışığı canını yakacak, susadığında kan içecekti. Caine'in acı dolu yalnızlığı Lilith ile tanışıncaya kadar sürdü. Lilith güçlü bir büyücüydü ve Caine'le birlikte olduğu zaman boyunca ona bedenindeki kanı nasıl kullanacağını, nasıl kendi türünü yaratacağını gösterdi. Caine laneti başkalarına da yaymak istemedi. Ama yalnızlığı karanlık bir bulut gibi git gide daha da büyüdü. En sonunda o kadar dayanılmaz oldu ki, kendine üç tane "türdeş" yarattı. İkinci neslin üç vampiri, on üç vampir daha yarattılar. Caine'in on üç torunu insanoğlunu amaçları için istedikleri gibi kullanmaya, onları yalnızca besin ve piyon olarak görmeye başladılar. Caine'in öfkesi büyüdü ve yeni bir neslin yaradılışını yasakladı. İnsanlar ve vampirlerin birlikte yaşayacakları bir şehir kurdu. Yeryüzündeki ilk şehri...nnŞehirdeki barış uzun sürmedi. Caine'in torunları yasağa uymadılar, insanlar tekrar onların kurbanları oldular. Bir gün şehrin üzerine büyük bir lanet geldi. Ne olduğunu efsane bilmez, kimi doğal afet der; kimi yok edici bir büyü; kimi de Tanrı'nın gazabı... Tek bilinen Caine'in ve oğullarının felaketten sonra yok oldukları ve bir daha asla görünmedikleri. Antediluvian olarak anılan, geriye kalan o üç vampir, kendi nesillerini yaratmaya başladılar. Güçleri ve zayıflıkları çocuklarına geçti ve böylece klanlar oluştu. Klanlar tarihin ilk çağlarından beri tüm dünyaya yayılıp "avları ve hizmetkarları"nı yönetmeye başladılar. Varlıkları hep bilindi ama asla yüksek sesle söylenmedi. Gölgeler arasında gezdiler, susuzluklarını dindirdiler, güçle, büyüyle, entrikayla hep yönettiler. Karanlık çağlara kadar...nnOrta çağda vampirlerin sayısı çok arttı. Güçleri öylesine artmıştı ki bir kısmı ölümcül bir hata yaptılar: gizliliği ihmal ettiler. Kulaktan kulağa fısıldanan yaratık hikayeleri git gide daha gerçek, daha ete kemiğe bürünür oldular. Başlangıçta bir grup rahibin kurduğu engizasyon, kendilerine katılan yığınla insanla güçlendi. Sayısız insan, ellerinde kazıklar ve meşalelerle artık bir masal olmayan yaratıkları arıyor, kölelik ve korkuyla geçen onca yılın öcünü alıyordu. Olanca güçlerine karşın, vampirlerin büyük kısmı kalabalık gruplar karşısında direnemediler ve birbiri ardına linç edildiler.nnEngizasyonun baskısının ağırlaştığı bu zamanlarda, artık insan kanıyla tatmin olmayan yaşlıların yiyeceği olmak üzere yaratılan genç vampirler efendilerine karşı direnişe geçtiler. Avrupa'da bir grup asi, efendilerinin kendilerini kontrol etmelerini sağlayan gizli güçlerin sırrını çözdüler. Vampirler hem yeni direnişle, hem de engizasyonla uğraşmak zorunda kaldılar.nn15. yüzyılda vampirlerin en zor zamanlarında kurulan on üç klanın yedisi "Camarilla" adı altında birleştiler. Örgütlü bir hareketle direnişi bastırdılar, tekrar gizliliği esas aldılar ve Caine'den kendilerine miras kalan altı kurala uyacaklarına dair söz verdiler.nnO günden sonra vampirler en iyi gizlenme yolunun, ölümlüleri kendilerinin var olmadıklarına inandırmak olduğunu öğrendiler ve tekrar bir efsane oldular. Bugün hala aramızdalar. Biz ölümlüler ısırılana kadar buna inanmasak da...nnKural Bir : GizliliknGerçek yüzünü kandan olmayanlara göstermeyeceksin. Bu senin kan üzerindeki haktan vazgeçmen demektir.nnKural İki : BölgenSenin bölgen senin meselendir. Diğerleri senin bölgende ana saygı göstermelidirler. Kimse senin bölgende sana karşı gelemez.nnKural Üç : NesilnBaşka birini ancak yaşlıların onayıyla yaratabilirsin. Eğer izin almadan başkasını yaratırsan, yarattığın seninle birlikte öldürülür.nnKural Dört : SorumluluknYarattığın senin kendi çocuğundur. Onu serbest bırakana dek sen yönetmelisin. Onun günahları senden sorulacaktır.nnKural Beş : KonukseverliknBir başkasının bölgesine saygı göster. Yabancı bir şehre gidersen kendini yöneticisie tanıt. Onun onayı olmadan sen hiçsin .nnKural Altı : Yok EtmenKendi kanından birini yok etmeyeceksin. Yok etme hakkı ancak yaşlılara aittir. Yalnızca en yaşlı olan kan avı için onay verebilir.nnKan Avı : Yaşlıların onayı ile bir vampirin ölüm emrinin verilmesi. Kan avı başlatıldığı takdirde o vampir görüldüğü yerde öldürülür.nnKayıtlara Geçmiş Bazı Vampirler ;nnBlow Çobanı: Bir zamanlar Blow kasabasında yaşayan bir çoban, bilinmeyennnbir nedenden ötürü ölür ve gömülür. Gömülmesinden birkaç gün sonra,nngeceleri ortaya çıkmaya ve önüne gelen herkese saldırmaya başlar; vennsaldırdığı herkes 8 gün içinde ölür. Gece baskınlarının sayısı artınca,nnhalk çobanın mezarını açar ve kalbine bir kazık saplayarak tekrarnnkapatırlar. O gece, çoban çok daha öfkeli ve saldırgan olarak tekrarnnortaya çıkar - elinde kalbine saklanan kazıkla birlikte. Artık çoknnkorkmuş olan halk, ertesi gün cesedi mezarından tekrar çıkarır ve ateşennverir.nnArnold Paul: 1700 yılında Medvegiada doğmuştur. 1727 yılında genç birnnasker olan Arnold Paul, Belgrad civarındaki kasabasına geri döner vennaskerliği boyunca biriktirdiği parayla bir ev alıp evlenir. Arnoldunnnüzerinden asla atamadığı melankoninin sebebini uzun bir süre boyuncannmerak eden karısına Arnold en sonunda gerçeği açıklar ve askerliğinnsırasında uzak bir kasabada boynunu ısıran ve kanını emmeye çalışan birnnvampirle mücadele etmek zorunda kaldığını söyler. Vampiri mezarına kadarnntakip edip onu öldürmeyi başardığını, ve bir vampire dönüşmemek içinnnsöylentilerden öğrendiği gibi vampirin mezar toprağından yediğini,nnkanından içtiğini ve yaralarını vampir kanıyla yıkadığını itiraf eder.nnBu itiraftan sadece birkaç gün sonra, Arnold oldukça yüksek bir samannnyükünün tepesinden düşer ve 3 gün sonra can verir. Gömülmesinden bir aynnsonra köy halkı, Arnoldun geceleri dolaşırken görüldüğünü söylemeyennbaşlar. Onunla direkt temasa geçen kişilerse birkaç gün geçmedennnölürler. Birkaç gece saldırısının ardından, konu yetkililere iletilir.nnArnoldun mezarı açıldığında bedeninin hiç bozulmadığı ve dudağınınnnkenarlarında taze kan kalıntıları bulunduğu görülür. Arnoldun kalbinennbir kazık saplanır ve Arnold yüksek sesle haykırır; bunun üzerine bedeninnyakılır. Aynı işlem, Arnoldun saldırısı sonucu öldüğü söylenennnkişilerin bedenlerine de uygulanır.nnOlaydan beş sene sonra, 1731 yılında, aynı bölgede gece saldırılarınntekrar başgösterir. 3 ay işçinde 17 kişi saldırıya uğrar. Yetkililernntarafından ifadeler doğrultusunda açılan bir takım mezarlarda vampirlerennrastlanır. Bu yeni vampirler de yakıldıktan sonra, bölge tekrar huzurannkavuşur. Bu olay hakkında aralarında askeri doktorlar ve yöneticilerinnnde bulunduğu tanıkların verdiği ifadeler, bir takım dosyalarda halannsaklanmaktadır.nnPeter Plogoyowitz: Kisolova adındaki bir Macaristan kasabasında yaşayannnPeter Plogoyowitz, ölümünden 3 gün sonra geceyarısı kasaba sokaklarındannyürürken görülür. Zaman içinde Peter, insanlara saldırmaya ve 24 saatnniçinde ölmelerine neden olmaya başlar. Bu olaylar üzerine yetkililerennbaşvuran kasaba halkı, Peterin cesedinin incelenmesi için gereken izninnalır ve mezarı açarlar. Peterin cesedinin bozulmamış bir halde olduğununngören halk, kalbine bir kazık saplar ve taze kanın her yere fışkırmasınınnhayret ve korkuyla izler. Peterin bedeni yakıldıktan sonra, kasabadakinnkabus biter.nnVampirlerle İlgili Tüm Terimler ;nnVampirler, hiyerarşiye çok önem veren varlıklardır. Camarilla birliği, bu konuda kendi içinde son derece gelişmiş bir sistem kurmuştur.nnPRINCEnnVampirlerin yaşadığı bölgeler, çeşitli sınırlarla bölünmüştür. Her bölüm, bir Prince tarafından yönetilir; bir Prince ise, en yaşlı vampirler tarafından seçilir. Bir Prince tarafından yönetilen her bölüme "Domain" adı verilmektedir. Yabancı bir Domain'de izinsiz avlanırken yakalanan bir vampir, Prince tarafından cezalandırılabilir.nnDomain prensleri, genellikle Ventrue veya Toreador klanı üyelerinden seçilir. Ancak, yer yer Brujah, Nosferatu, hatta Malkavian prenslerine dahi rastlanmıştır.nBir Prince, kendi Domain'i çerçevesinde tam yetkiye sahiptir. Av sınırlarını çizebilir, belli bölgeleri kanın yasak olduğu nötr alanlar ilan edebilir. Camarilla'nın 6 ilkesini ihlal eden vampirleri kendi bölgesinde avlayabilir.nnPrince hakimiyet alanlarının sınırları genelde şehirlerle çizilmiştir. Mesela; Paris'in, Chicago'nun, Atlanta'nın ayrı ayrı Prince'leri vardır. Bir Prince söz konusu bölgede asırlardır yaşamış vampirlerden seçilmiş olduğundan, bölgesinde neler olup bittiğini herkesten daha iyi bilir.nnPRIMOGENnnHer "Domain"de, Prince'e yardım etmek amacıyla kurulmuş bir de Primogen grubu vardır. Bu grup, çeşitli ırkların yaşlılarından oluşan bir meclistir. Bir Domain'de Prince'in sözü emir sayılsa da, başarısız Prince'lerin Primogen'i tarafından yok edildiği tarihte görülmüştür.nnELDERnn300 yıldan daha uzun süredir yaşayan vampirlere verilen addır. Bir Elder, yaşadığı süre zarfında birçok güç kazanmıştır ve son derece ölümcül ve tehlikelidir.nnANCILLAEnnElder'ların bir alt sınıfıdır. Genellikle 100-300 yıldır yaşayan vampirlerdir; ancak büyük başarılar gösteren daha genç vampirlere de bu sıfat verilebilir. Genellikle Elder'larına hizmet etmekle uğraşırlar. Kendi aralarında güç savaşları olsa da, bu savaşlar Elder'lar arasındaki savaşlardan çok daha zayıftır.nnNEONATEnnVampir ırkının tabanını oluşturan sınıftır. Bir asırdan daha kısa süredir yaşayan vampirlerdir. | 0 | - | Vampirlerin gerçek mi yoksa bir efsaneden mi ibaret olduğu herkesin kafasını meşgul etmişti Vampirlerin gerçek mi yoksa bir efsaneden mi ibaret olduğu herkesin kafasını meşgul etmiştir. Birçoğumuz bunları saçma sapan bir efsane olarak değerlendirse de aslında vampirlerin olduğuna dair birçok kanıt vardır.nBundan iki yıl önce ilk defa nette dolaşırken Lilith diye bir kelimeye rastladım. Lilith Ademin ilk karısı olarak geçiyordu. Bu aklımı çok karıştırdı, sonuçta Havva'nın Adem'in karısı olduğunu biliyordum. Ancak Lilith kavramı bunu baştan aşağı yıkıyordu.nLilith efsanesi aslında oldukça yaygın bir efsanedir. Asıl kökeni Tevrat'tan gelmektedir. Bildiğiniz üzere kutsal kitaplardan biri olan Tevrat'ta Lilith hakkında oldukça geniş bir yer verilmiştir;nEfsane vampirleri nasıl kapsıyor diye düşünüyorsanız Lilith'in vampirlerin anası olduğunu düşünülüyor.nİşte o ünlü efsane;nLilith ve Adem cennette mutlu mesut yaşayan iki insandır. Mutlulardır ancak konu cinsel yaşama geldiğinde değişir. Adem üstte olmak isterken Lilith karşı çıkar ve ikisininde topraktan yaratıldığını eşit olduklarını söyler. Ancak Adem buna aldırmaz ve Lilith cennetten kaçarak yeryüzüne iner.nLilith yeryüzünde başka bir düşmüş melek olan Lucifer(şeytan) ile karşılaşır. Lucifer ona eşitiymiş gibi davranıp saygı gösterir ve Lilith de onun bu davranışlarından etkilenip aşık olur. Bundan sonra Şeytan ve Lilith özlemektedir. Allah'tan yeryüzünde karı-koca olarak yaşamaya başlarlar.nCennette ise Adem Lilith'i Lilith'i geri getirmesi için yalvarır, Allah Adem'in yalnızlığını görünce yeryüzüne Lilith'e melek gönderir ve geri cennete çağırır.nLilith yeni yaşamından memnundur. Geri dönmek istemez. Melek Lilith'in cevabını Allah'a iletir Allah ise o gece Adem uyurken onun kaburgasından Havva'yı yaratır. Böylece Adem ve ikinci karısı Havva cennette mutlu bir şekilde yaşamaya başlarlar.nHavva'nın yaratılışı Lilith'in kulağına gider. Lilith kıskançlık içinde Şeytanın yardımıyla öc almaya karar verir ve yılan şeklinde cennete girer. Burada Adem ve Havva'yı yasak meyve elmayı yemeğe ikna eder.nAdem ve Havva cennetten atılır.(*Bu kısım Kur'an'da da vardır) Adem ve Havva yeryüzünde Lilith ve Şeytan ile karşılaşır ve iki tarafta savaşa başlar. Her iki tarafında oğulları ve kızları bu savaşı yönetmektedir.nAllah bu savaştan rahatsızlık duyar ve Lilith'in en büyük ve en güçlü oğlu Akim'e (bazı yerlerde Cain veya Carius olarak geçmekte) üç tane melek gönderir.nMelekler Akim'in yanına gider ve şöyle derler;n-Ey Lilith'in ve Lucifer'in cocuğu Akim, Allah'ından af dile, af dile ki bu savaş bitsin, sende ailende cennete geri dönebileceksiniz.nNe var ki Akim Babasının kötülüğünü ve annesinin gururunu almıştır. Teklifi reddeder.nBunun üzerine ilk melek ilk laneti verir;n-Senin türünde olanlar bir daha güneşi göremeyecek, eğer güneşi görürsen tenin küle dönüşecek.n*Bu lanetle Akim artık karanlıkta yaşamaya mahkum olmuştur*nİkinci melek yine af dilemesini söyler ama Akim tekrar reddeder, ikinci lanet gelir;n-Bundan böyle yemek yiyemeyeceksin ağzına aldığın her şey küle dönüşecek, eline aldığın şeyler çürüyecek, sadece kanla besleneceksiniz.nSon melekte af dilemesini söyler Akim yine reddeder ve son lanet gelir;n-Ateşten korkacaksınız, ateş sizi yokedebilen tek şey olacak.n*Bu lanetten Akim'in ölümsüz olduğunu anlıyoruz.*nBu üç lanet geldikten sonra Akim bağırarak kendini yere attı. Ağlamaya başladı ancak gözyaşları yerine kan damlaları geliyordu. Bunu bir kaba doldurup içti ve kaderini kabul etti.nBöylece vampir efsanesi doğmuş oldu.nBiliyorum, bunları okuduktan sonra aman ya efsane sonuçta diyebilirsiniz, ancak tek kanıt bu değil;nAlman bir bilim adamı vampirleri araşırdı ve ilginç sonuçlar elde etti.n-Orta çağda bir takım gizemli cinayetler oluyordu. Bu cinayetler şöyleydi;n*Bir köyde biri ölmüş, cesette boynunda ısırık izleri gören köy halkı hayvan saldırısı diyerek bunun üzerinde çok durmamış ancak cinayetler artınca köy halkı toplanıp buna neyin sebep olduğunu öğrencmek istemiş, işte bu sırada bu cinayetler aniden duruyor ve bu köyün en yakın komşu köyünde aynı cinayeler başlıyor. Bu olay tekrarlanıp duruyor. Yani öldüren şey insaların onu aradığından haberdar ve sürekli kaçıyor.*nŞimdi, eğer olay gerçekten böyleyse neden artık böyle şeyler olmuyor diyebilirsiniz; yanıt basit,n-Orta çağda şehirler şu anda yaşadıklarımız gibi değildi. Polis yoktu. Halk o kadar güvende değildi. Ayrıca şehirleşme az olduğu için vampirlerin mağara veya ormanda saklanması çok kolaydı. Ayrıca bir köyde saklanmakta o kadar zor olmazdı.nBahsettiğim bilim adamı bu köylerde*hala ayakta olanlarda* araştırmalar yapmış ve cesetleri incelemiştir. Gerçekten de bu cesetlerin ölüm nedenlerinin kan kaybı olduğu ortaya çıkmıştır.nnVampirlere inanmayanlara sesleniyorum bu kadar çok kanıt varken hala inanmıyor musunuz ?? | 0 | - | OSMANLIDA İLK VAMPİR OLAYI Osmanlı Tarihlerine Geçmiş Bir Vampir VakasınnBilindiği üzere vampirler geceleri mezarlarından çıkıp insanların kanlarını içtiğine inanılan doğa ötesi varlıklardır. Vampir öyküleri genelde Transilvanya kaynaklıdır. Drakula efsanesinin çıkış yeri de Transilvanya'dır. Ve Drakula gerçekten yaşamış bir kişidir. Asıl adı Vlad Drakul olan bu adam şimdiki Romanya topraklarında hüküm süren küçük ama zalim bir hükümdar idi. İşi gücü savunmasız Türk köylerine saldırıp insanları öldürmekti. Tarih kayıtlarına göre yakaladıklarını kazığa oturtur, diri diri ateşte kızartır, yüreklerini yer, kanlarını içerdi. Fatih Sultan Mehmed Han çağında yaşayan bu adam Türkler'e saldırıyordu, ama yalnızca savunmasız olanlarına. Hiçbir zaman Türk ordusunun karşısına çıkma cesaretini gösteremedi. Sürekli olarak Türk ordusundan kaçtı. Ama sonunda Türk akıncıları onu kıskıvrak ele geçirdiler ve layık olduğu karşılığı, Türk akıncılarının elinden buldu! Ve sonra şahsiyeti üzerine bir Vampir Drakula efsanesi ortaya çıktı. nnTürk kültürü ve mitolojisinde vampirlik ya da vampirizm kavramları bulunmaz. En azından ben şimdiye kadar rastlamadım... Fakat, Osmanlı tarihlerinde bir vampir öyküsü mevcuttur. Bulgaristan'ın Türk yönetimi altında bulunduğu dönemlerde Tırnova kadısı olan Ahmet Şükrü Efendi'nin hükümet merkezine gönderdiği bir resmî yazıda, bir vampirizm vakasından söz edilmektedir. Ayrıca bu olay hicrî 19 Rebiülahir 1249, miladî 1833 tarihli Takvim-i Vekayi gazetesinin 68. sayısında yayımlanmıştır ki Takvim-i Vekayi'nin devletin resmî gazetesi olması olayın ilginçliğini daha da arttırmaktadır. nnTırnova kadısı Ahmet Şükrü Efendi'nin hükümet merkezine gönderdiği resmî yazı şöyledir: nnTırnova'da cadı türedi, gün battıktan sonra evlere musallat olmağa başladı. Zahireye dair un, yağ, bal gibi nesneleri birbirine katar, kah bunların içlerine toprak karıştırır, kah yüklüklerde bulduğu yastık, yorgan, şilte ve bohçaları didikler, açar, dağıtır. İnsanların üzerine taş, toprak, çanak, çömlek atar. Hiç kimse bir şey göremez. nnBirkaç erkek ve kadının üzerine de saldırılmış. Bunlar çağırıldı, soruldu. "Üstümüze sanki bir manda çökmüş sandık" dediler. Bu yüzden, iki mahalle halkı evlerini bırakıp başka yana kaçtı. Kasaba halkı, bunların cadı ya da vampir denilen kötü ruhların işi olduğunda ittifak etti. Bunun üzerine İslimye kasabasında vampir avcısı olarak tanınan Nikola adındaki adam Tırnova'ya getirildi. 800 kuruşa pazarlık edildi. Bu adamın elinde resimli bir tahta vardı. Mezarlığa gider, tahtayı parmağı üzerinde çevirirdi. Tahtadaki resim hangi mezara bakarsa vampirin o mezardaki kötü ruh olduğu anlaşılırdı. nnBüyük bir kalabalık ile mezarlığa gidildi. Vampir avcısı resimli tahtayı parmağında çevirmeğe başladı. Resim, sağlıklarında yeniçeri ocağının kanlı zorbalarından olan Tetikoğlu Ali Alemdar ile Apti Alemdar denilen iki sakinin mezarlarına karşı durdu. Mezarlar açıldı. Ölülerin cesetleri yarım kat büyümüş, kılları ile tırnakları üçer, dörder parmak uzamıştı. Gözlerini kan bürümüştü. Çok korkunç idiler. Mezarlıktaki bütün kalabalık bunu gördü. Bu adamlar sağlıklarında her türlü fesadı irtikap etmiş, ırza, namusa, mala tecavüzde bulunmuş, adam öldürmüşler, ocakları lağvedildiğinde de her nasılsa yaşlarına riayet olunarak cellada verilmemiş, ecelleriyle ölmüşlerdi. Sağlıklarında yaptıkları yetmemiş gibi, şimdi de halka kötü ruh olarak musallat olmuşlardı.nnVampir avcısı Nikola'nın tarifine göre bu gibi habis ruhları defetmek için cesetlerin yüreğine bir ağaç kazık çakılır, daha sonra da yürekleri kaynar su ile haşlanırmış. Ali ve Apti Alemdarlar'ın cesetlerine de aynı muamele yapıldı ama hiç tesir etmedi. Cadıcı Nikola, bu cesetleri yakmak gerek dedi. Bu husuta şer'an izin verilebileceğinden ruhsat verildi ve iki yeniçerinin mezardan çıkarılan cesetleri yakıldı. Bunun üzerine çok şükür kasabamız cadı şerrinden kurtuldu. | 0 | - | VAMPİRLERDE LİDERLİK VARMIDIR ? Bir liderleri var mıdır?nHayır. Topluluk halinde yaşayan vampirlerde liderlik yapan biri yoktur. Eğer bir vampir sizden daha güçlüyse ona saygı göstermek akıllıca olur. Vampirler aralarında kendilerinden güçlü olanları başlarıyla selamlamak zorundadırlar.nnVampirlerin aynada yansımaları var mıdır?nVampirlerin aynadan etkilendiklerini anlatan bir tarihleri yoktur.. -Bu fikir Bram Stoker'in uydurması gibi gözüküyor.- Dünyanın bir çok yerinde bulunan kanıtlarca, eski zamanlar ve 19. y.y. Yunanistanını da kapsayan inanca göre bir insanın yansıyan görüntüsü aslında onun ruhudur. Aynalarla ruhların birbirlerine bağlandığı bir grup Doğu Avrupa batıl inancı vardır. Henüz bunlardan hiçbiri kesin olarak vampirlerin yaptıkları şeyler değildir. Vampirlerin doğa kanunları ile uzaktan yakından bir ilişkileri yoktur. Kendilerini aynada görebilirler, çünkü fiziksel olarak yer kaplarlar ve onları bir ruh sayarak yansımalarının görünmesini engelleyecek bir tanrıları yoktur. Fizik kurallarını vampirler bile değiştiremez.nnVampirler sex yapar mı?nVampirlerin cinsel ilişki yaşayıp yaşayamayacakları ve bundan herhangi bir haz alıp alamayacakları konusunda birçok tartışma vardır. Vampirlerin cinsel ilişkileriyle ilgilenmemesinin nedeni böyle bir ilişkinin keyiften çok acı vermesindendir.. Beslenmenin verdiği o büyük hazzı cinsel ilişkinin vermediğine karar vermişlerdir. Seksin gerektirdiği -istenmeyen- hassasiyetle birlikte birçok vampir cinsel ilişkiyi çok riskli bulmaktadır.nnİnsanların tükettikleri besinleri -örneğin burgerler gibi- yiyebilirler mi?nEğer bir vampir yemek için istekliyse yaşam tarzlarının bir geçerliliği yoktur; dolayısıyla evet, tüketebilirler. Vampir olarak doğanların çoğu bundan kaçınır. Bir insanın yaşayan bir yaratıktan kan içmeyi düşünmesi kadar,bir vampirin bir leşi yemeyi seçmesi de tiksindiricidir. Sadece onlar ya da bir zamanlar insan olanlar isteklerini harmanlamaları için yemeğe ihtiyaç duyarlar ve eski yaşamlarına benzer bir şeylere tutunmayı umarlar.nnKan içmeninin beslenmedeki önemi tam olarak nedir?nBir vampirin vücudu kendi oksijenini üretmek için tasarlanmamıştır. Sahip oldukları alyuvarlar yetersizdir. Bu genetik eksikliği gidermek için de, saldırıp, sersemleterek diğer canlı yaratıkların kanını içerler; tercihen kurban insandır.nKan içimi direkt olarak boyun ve kol bileği gibi atar damarların bulunduğu bölgeler üzerinden yapılır, insanların oksijenle doldurulmuş alyuvar hücreleri vampirin bedeni tarafından alınarak kendi kusurlu sistemleri için kullanılır.nnVampirler her gece kana ihtiyaç duyarlar mı? nVampirler her gece beslenmek ve beslenirken kurbanlarını öldürmek zorunda değillerdir. Ancak, varlıklarını sürdürebilmelerine yetecek kadar kanı bulmalarına rağmen, öldürmekten büyük haz aldıkları görülmektedir. Bir çok kez söylenmiştir ki bir vampir - kan varken ya da yokken - vampir gereksinimleri olarak ebediyen yaşamak için kana muhtaç değildir. Bu bir noktada hem gerçek, hem değildir. Vampiri güçlü kılan kandır. Bir hayat gücü olarak vampirlere kurbanlarının kanı bahşedilmiştir. Vampirin aldığı kan, onun gücünü etkiler, bunun anlamı kanın yokluğunda güçlerini kaybedecek olmasıdır. | 0 | - | Beslendikleri kurbanları her zaman öldürürler mi? Beslendikleri kurbanları her zaman öldürürler mi? nHayır, vampirler genelde kurbanlarının hayatta kalmasına izin verir.. Böylece üretkenlikleri devam eder ve yaşamaları için daha sonra onları besler.. Buna rağmen bazıları kendilerini tatmin etmek için kurbanı öldürür.nnKurbanlar saldırıyı hatırlar mı? Veya vampirlerin saldırı anını kurbanın zihninden silme gibi güçleri var mıdır?nVampir boyundaki atar damar yoluyla insandan beslenirken aynı zamanda kurbanın ihtiyaç duyduğu tüm oksijeni de kanla birlikte almaktadır. Kurban karartma olmuşcasına ne olup bittiğini hatırlayamaz çünkü kandaki küçük oksijen dolu hücreler beynine ulaşamamaktadır.nnOksijen solurlar mı?nHayır. Vampirlerin vücutları oksijen soluma işlemi için tasarlanmamıştır.nnVampirler ölümsüz müdür?nHiç bir şey sonsuza kadar yaşamaz. Sadece ölümün kendisi ölümsüzdür. Vampirlerin uzun yaşamla kutsandığı söylenir. Bazılarının öldürülmeden önce binlerce yıl yaşadığı bilinmektedir, bazıları sadece bir kaç yıl yaşar. Çok azı doğal sebeplerden dolayı ölür..nnHangi "geleneksel" öldürme metodları onlara gerçekten zarar verebilir?nTahtadan yapılmış bir kazığın doğrudan kalbe saplanması oldukca ünlü bi numaradır ancak sanıldığı gibi bir etkisi yoktur. Bel kemiğini kırma, başını kesme, ve büyük bir yangın vampirleri öldüren gözde metodlardır. Yıllanmış deneyimli vampirlerin meşale gibi yanmaktan nasıl kurtulacaklarını bildikleri söylenmesine rağmen, ateş daima etkili olmuştur. Güneş, derilerini yakmaktadır ki bi noktadan sonra ölüm meydana gelir. Güneşin, güçlü ve deneyimli vampirler üzerindeki etkisi daha azdır. Yüzyıllardır yaşamış ve ölümlüler gibi güneş ışığı altında yürüyebilen güçlü vampirler bazı komünitelerde "Daywalker" olarak bilinir.nnHangileri zarar veremez?nKutsal eşyalar olsa olsa küçük bir etki yapar. Çoğu kutsal eşyanın işlevi vampirin inancının kuvvetliliği kadardır. Gümüş gibi metaller onlara zarar veremez hatta bununla birlikte Ay'ın konumuna göre güçlerini daha da arttırdığı bilinir. Sarımsak ise vampirleri sadece güldürür. Bir vampir kovucu olarak sarımsağın özü Müslümanlara dayanır.. Müslümanlar bunun Şeytan'ın Cennet Bahçesini terkederken ayak izlerinden çıktığına inanır. Bunu özellikle müslüman ölülerin vampir olmaya yatkın olması inancını taşıyan Hristiyan itikadı ile de birleştirirseniz, artık çok güçlü bir "vampir kovucunuz" var demektir.nnGüçleri var mıdır? Eğer varsa bunlar nelerdir?nEvet. Hız, telepati, gelişmiş duyular, insanüstü güçler, yükseğe veya uzağa atlayabilme, istedikleri zaman kalp ve akciğerlerini durdurabilme.. Her vampirin kendine göre ekstra güçleri de vardır.nnVampirlerin Cehennem Köpekleri tarafından korunduğu gerçek midir?nEvet. Cehennem Köpekleri olarak sınıflandırılan pek çok çeşit varlık vardır. Bu yaratıklar asıl olarak vampirleri uykuları esnasında korurlar. Bir vampirin kendi koruyucusu olacak Cehennem Köpek'ini geniş tür listesinden seçme şansı vardır. Ghoul denilen varlıklar vampirlerin seçimlerini yapabilecekleri türlerden biridir. Onları korumak üzere seçilen en gözde varlık kurttur. Diğer kullanılanlar da kaplanlar, aslanlar, ayılar ve şahinler gibi hayvanlardır. Vampirler kendi Cehennem Köpeklerini eğitmek zorundadırlar.nVampirlerin benzer amaçları olan diğer gece-yaratıkları ile akrabalıkları vardır. Bu yaratıklar vampir uyurken onu korurlar ve vampir de kendi gücünü onları korumak için kullanır.nnÖrneğin vampirlerin davet edilmedikleri evlere giremedikleri gibi söylentiler vardır, bu söylemler doğru mudur? Eğer doğruysa başka ne gibi rivayetler bulunmaktadır?nHem evet, hem hayır..nVampirler resmi olarak davet edilmedikleri bir eve girmezler.nDiğer taraftan, akan sular bir vampire engel olamaz (eğer yüzmezlerse olabilir).. Karşılaştıkları düğümleri, sorunları çözmekte de usta değillerdir; bir vampiri gömmek, onlara böyle bişi yapmaya kalkıştığınız için, onların oradan çıkmalarını ve kıçınızda dolaşmalarını engellemeyecektir''nnÖldükten sonra vücutları toza dönüşür mü?nHer vampir farklı ölür.. Bazıları toza döner, bazıları ele geçirilir, bazıları mumyalanabilir, diğer bir kısım öldüklerinde yaşamları sürecinde geçirdikleri yıl kadar yaşlanmış görünür, bazıları patlar, bazıları şiddetle içine doğru çekilerek büzüşür, ve bazıları da küle dönüşür..(diğer bir değişle her biri için farklıdır) | 0 | - | Vampir nedir? Vampirler insanların farklı bi çeşididir. İnsanlar gibi evrim geçirdikleri düşünülmektedir, bununla birlikte evrim sürecinde kendi aralarında da türlere ayrılmışlardır(Bir şempazeyle goril arasındaki ilişkiyi düşünebiliriz). İnsanların proteine ihtiyaç duydukları gibi onlar da yaşamak için kan tüketmek zorundadırlar. İhtiyaçlarını karşılamak için yalnız avlanan avcılar gibi dönüşüme adapte olmuşlardır. Avlanmak için sivri dişli bir yaratığa dönüşmüşlerdir. Hız ve sessizlikte ustadırlar.. Yalnız avlandıklarından dolayı insanlardan daha güçlü olmak zorundalardır. | 0 | - | Vampir isimleri ve anlamları Asasabonsam - Demir dişlere ve insan görüntüsüne sahip olan yaratık. Ormanda yaşar ve avlanıravını yakalamak için kanca şeklinde elini ve ayaklarını kullanır.nnAswang - Gündüz insan geceyse vampir olan çok güzel bir kız olarak tasvir edilir. Avlanacağı zaman büyük bir kuşa dönüşür ve içi boş olan dilini kurbanlarının boğazına sokarak kanlarını içer.nnAsema - Gündüzleri yaşlı birine benzeyen Asema gece büyük ve parlak bir mavi ışık kütlesi yayarak avlanır.nnBaobban Sith - Kadın karga ve kuzgun kılığına girebilen kötü perilere verilen isimdir. Erkekleri baştan çıkararak kanlarını içerler.nnBas - Genellikle domuz kanıyla beslenen bir yaratıktır. Medeniyetten uzak durmayı tercih etse de zaman zaman insan kanı içtiği de söylenir.nnChiang Shih - Bir ışık kütlesi şeklini alan ve insan kanı içen ölü yaratıklar.nnCihuateteo - Bembeyaz teni ve siyah saçları olan ve geceleri çocuklara saldıran vampir kadın.nnDearg-Du - Bu vampirleri durdurmanın tek yolu mezarlarının uzerine çok ağır taşlar koymaktır.nnEkiminu - Yarı vampir yarı hayalet olan bu varlıkların görünmezlik özelliği olduğundan çok kolay saldırabilirler. Ahşap silahlarla öldürülebildikleri söylenmektedir.nnKappa - Su kenarlarında yaşayan bu vampirler hayvan kanıyla beslenirler.nnLamia - Yunanlıların Lilith'i diyebiliriz. Altı yılan üstü ise insan formunda olan Lamia kurbanlarını daha çok çocuklardan seçer.nnLamiai - Çok güzel ve etkileyici bir kadın görünümündeki Lamiai erkekleri baştan çıkarıp kanlarını içiyordu.nnLiderc - Lidérc - Vampirden çok Incubus olan bu türün bir çok dişi erkek hayvan biçimleri vardır.nnLoogaroo - Şeytana götürdüğü kan sayesinde kendisine büyü yeteneği verilmiş olan bu cadı vampirbedeninden çıkıp ışık kütlesine dönüşme özelliğine de sahipti.nnNora - Şiddetli bir biçimde ölüp intikam için geri dönen ruhlar.nnPenanggalan - Kafasını elinde taşıyan ve bebek ile annelerini avlayan vampir.nnPolong - 3 santimlik boylarıyla oldukça küçük varlıklar olan Polonglar cadılara kan karşılıgında hizmet ederlerdi.nnRakshasa - Mezarlıkta yaşayıp büyüler yapan iblisler olarak tasvir edilirler.nnRedcaps - Eski şato ve köşkleri ele geçirerek oraların ruhları haline gelirler ve evde yaşayanların kanlarından beslenirler.nnSuccubus (dişi) / Incubus (erkek) - Karşı cinslerin rüyalarına girip birlikte olarak sağladıkları enerjiyle beslenen varlıklar. Eve davetsiz girip başka bir formda görünebilirler. Kurban olanları sadece bir rüya olarak algılar. nnTenatz - Ölmüş insanların bedenlerini ele geçirip ruhlarını alırlar uyuyan insanların kanlarını içerler. Geceleri mezarlıklara girdiklerinde farelere dönüştükleri söylenir.nnUpierzci - Dillerinin altıntaki iğneyle kurbanlarının kanlarını içerler. Sadece yakılarak yokedilebilir ve yakıldıklarındaysa bir sürü sürüngen ve kemirgene dönüşen parçalara ayrılırlar. Eğer bu parçalardan herhangi birisi kaçarsa bu vampirin geri dönerek intikam alacağı anlamına gelirdi.nnUstrel - Cumartesi günleri doğup kutsanmadan ölmüş çocuklardır. Mezarlarından çıkıp civardaki hayvanlara saldırırlar.nnVetala - Ölmüş insanların bedenlerini kontrol altına alan yaratıklar.nnYatu-Dhana - Raksha'ların artıklarıyla geçinen yaratıklardır.nnDelphi Yazıtları: Ayışığı nnGizemcilikle ilgilenenler arasında “Vampir İncili” olarak da bilinen “Delphi Yazıtları”nın Yunan mitolojisinin efsanevi Delphi kahinine ait olup olmadığı ya da tarihsel bir değer taşıyıp taşımadığı bilinmiyor. Yazıtların içinde yer alan bir bölüm, özellikle vampirlerin mitolojik kökenine ve nasıl ortaya çıktıklarına ışık tutan bir aşk hikayesinden oluşuyor. Tanrıça Selene’nin antik Yunan mitolojisindeki hikayesinden farklı bir çizgide ilerleyen bu hikayeye göre, ilk vampir ay ve av tanrıçası Artemis tarafından yaratılıyor. Metnin tamamına ulaşmak için bknz.Delphi Yazıtları: Ayışığı tanrıçası SelenenCarl Gustav Jung ve vampirlerin kaynağı nnPsikiyatrinin babası Carl Gustav Jung, kolektif bilinçaltı kuramında insanlığın ortak bir ruh alanında veya frekansında bir bütün olduğunu veya iletişimde olduğunu savunur. Kolektif bilinçaltı zamanın başlangıcından beri insanlık tarafından paylaşılmakta, ilkel anıları ve örnek tavırları yani arketipleri içermektedir. İşte bu örnekler, insanları çeşitli biçimde etkiler: Hayallerde, rüyalarda, dini inançlarda, mitlerde, sanatta ve folklörde belirir. Jung'un bu kuramına göre, vampirler de kolektif bilinçaltındaki arketiplerden biri olarak yorumlanabilir.n | 0 | - | Vampirler, . Biz farkında olmasak da hepsi aramızda yaşıyor. Vampirler, kurtadamlar, cadılar. Biz farkında olmasak da hepsi aramızda yaşıyor. Ve onların gizli topluluğu Gece Dünyası’nın çok sıkı kanunları var. Bir insana aşık olmaksa Gece Dünyası’nın bütün kanunlarını çiğnemek anlamına geliyor.nnGizli Vampir’de, Poppy, o yazın sonsuza kadar süreceğini düşünüyor. Ölümcül bir hastalığa yakalandığı teşhis edildiğindeyse tek kurtuluş umudu arkadaşı ve gizli aşkı James. Bu dünyadan olamayacak kadar yakışıklı James, Poppy’yi ölümsüzleştirebilirdi. Ama önce Gece Dünyası’nın sıkı kanunları karşısında, birçok şeyi göze almak zorundalar.nnKaranlığın Kızları’nda, Gece Dünyası’ndan kaçan üç kız kardeş, ıssız evlerini terk edip insanların arasında yaşamaya karar veriyor. Ağabeyleri Ash, onları geri götürmekle görevliyse de, kardeşlerinin güzel arkadaşına aşık olduğunda her şey bir anda altüst oluyor | 0 | - | İnsanlar, Gece Dünyasının varlığını asla öğrenmemelidir. GECE DÜNYASI fiziki bir yer değildir. Bu dünya her yanımızı sarar. Gece Dünyası yaratıkları, insanlar için muhteşem ve karşı konulmaz olmakla birlikte ölümcüldür. En iyi arkadaşın, hatta büyük aşkla bağlandığın biri de onlardan olabilir.nnGece Dünyası’nın kanunları nettir: İnsanlar, Gece Dünyasının varlığını asla öğrenmemelidir. Ve Gece Dünyası’ndan olanlar, asla bir insana aşık olmamalıdır. Kanunu çiğneyen, cezasını korkunç bir şekilde öder. | 0 | - | Vampirler DÜNYASINA HOS GELDİNİZ Unutma,taşıdığın kan,Tanrı tarafından lanetlenmiş ve Lilith tarafından kutsanmıştır.Vampir olduktan sonra ölümlü hayatının bir anlamı yoktur.Ölümlü yaşamın senin yaratıcına karşı,ölümsüz yaşamın ise Tanrıya karşı işlenmiş bir günahtır.n2. Yok Etme: Kendi soyundan birini yok etmen yasaklanmıştır. Yalnızca Elder`ların yok etme hakları vardır.n3. Soy: Elder`ının izni olmadan kendin vampir yaratamazsın. Yoksa sen ve senin soyun yok edilir.n4. Muhasebe: Yarattığın çocukların özgürlüklerini kazanana kadar senin kontrolün altındadır. Unutma, çocukların özgür olana dek onların günahlarından sen sorumlusun.n5. Nüfus Bölgesi: Her efendinin kendi bölgesi ve kendi kuralları vardır. Bunlara saygı göster.n6.Sessiz Kan(Maske): Asla kendi kimliğini, doğanı başkalarına( özellikle insanlara) açıklama, belli etme. Yoksa kaderin yok edilmek olur.nnBu prensipleri esas alan vampirlerin kuralları ise şunlardır;nGenel Kurallar:n1.Vampir Lonca’sı Role-Playing’i esas alarak kurulmuş bir loncadır.Bu sebeple loncaya katılmak isteyen kişiler öncelikle Vampir RP’sini tam anlamıyla öğrenmek durumundadır.Loncaya katılmak isteyen kişiler belirli bir süre önce Akademia’da kaldıktan sonra Candidate(aday) olarak loncada bulundurulacak ve kurallara uyması durumunda loncanın tam bir üyesi olacaktır.RP’nin hakkını tam olarak verebilen kişiler loncada barınabileceklerdir.n2.Vampir Loncası,Count Ryan L.Bringer’in başkanlığındaki Antediluvian konseyi tarafından yönetilir.Konseye gelen kararlar üyelerin ve başkanların verdiği oylarla kabul ve ye ret edilir.Kabul edilen kararlar Konsey başkanı tarafından onaylanır ve yürürlüğe girer.Hiçbir üye konseyin aldığı kararları yargılayamaz,sorgulayamaz.na)Konsey üyeleri her hafta uygun görülen bir gün ve saatte toplanırlar ve alınması gereken kararları değerlendirirler.Loncaya aday olarak dahil edilen kişilerin loncada kalması ve ye gitmesi konusunda karar alırlar.nb)Görevini yapamayan konsey üyesinin görevine son verilir ve konseye başka bir üye alınır.n3.Lonca üyelerinin küfür etmesi,her ne olursa olsun bir kişiyi öldürdükten sonra onunla dalga geçmesi ,Speed,Injection gibi programları kullanması yasaktır.Kısaca aradıkları oyuncuların kalitesi çok önemlidir.n4.Lonca’daki her vampir Ocllo şehrinde düzeni sağlamak ve düzeni bozanları Count’a bildirmekle yükümlüdür.n5.Başka bir loncanın üyeleriyle işbirliği yapmak,sebebi her ne olursa olsun yasaktır.n6.Lonca üyelerinin aralarında çıkan bir tartışmayı,kendi yöntemlerine göre çözmeye çalışması(öldürmek gibi) yasaktır.Bu gibi bir anlaşmazlık ``Yargı Sistemi´´ tarafından çözülür.n7.Her vampir,lisanını tamamen öğrenmeli ve kullanmalıdır.Bu hem RP’nin devamı,hem de lonca içerisinde birlik için şarttır. nnye Alımı:n-Vampire’s Loncasına girecek üyeler öncelikle Akademia Loncasına girecektir.Bu loncada savaş,role-play gibi gerekli konularda alacağı eğitimlerden sonra yapılacak sınavı geçmelidir.Bunu başaran Akademia üyesi Antediluvianların oylamasıyla değerlendirilir.Olumlu bir karar çıkarsa,Count’ın onayına sunulur.Onun onayıyla aday,Vampire’s bünyesine alınır.Alınmasına karar verilen aday bir ayin ile vampirleştirilir ve bağlılık yemini eder.O zamana kadarki geçmişini unutur ve önünde yeni bir sayfa açar.nnAyIN:nnİlk Wampir Caine 3 ''türdeş'' yarattı.Bir çok ain kullandı.Ben bunlardan birini biliyorum.nTam gece yarısı dolunayda ayine başlanmalı.Önce bir ateş yakılmalı ama senin elbisenden bir parça saçından bir tutamla ateş başlatılmalı.Hızlı olup 15 dakikada bitirilmeli.nnayinin sözleri:nnSenin bedeninde artık ölümlü kanı yokdur, artık vampir kanındansın. Yaratıcının gücü hep yanında olsun, vampirin gücü yanında olsun. Bir süre güçsüz olucaksın, ancak karşılığında çok büyük güçler ediniceksin, ölümsüzlüğün gücü, vampir gücü.nnKural Üç : NesilnBaşka birini ancak yaşlıların onayıyla yaratabilirsin. Eğer izin almadan başkasını yaratırsan, yarattığın seninle birlikte öldürülür.nnKural Dört : SorumluluknYarattığın senin kendi çocuğundur. Onu serbest bırakana dek sen yönetmelisin. Onun günahları senden sorulacaktır.nnRole-Play:nZafer bizim olucakdı, yaratıcının gücü sizinle olsunnVictoria du belum nostrum, potestas creare avec tunnÖlümü benim elimdendir, kanı da çok lezzetlinMori du mon manus, sangius dulcisnnKont için savaşır, kont için kazanırıznBelum nam duco, nam duco victoriannIstirate çekiliceğim ben arkadaşımnComitis moi vado torpornnGüç için savaşırız, güç kanda yatar, kan için savaşırıznBelum nam potestas, potestas incendo sangius, belum nam sangiusnnKardeşimin düşmanı benim düşmanımdırnAtrox du frater, atrox du moinnKaranlığın gücü yanında olsun kardeşnPotestas calligiato vado aveca tunnOcllo karanlık efendilerin diyarıdırnOcllo est domus du dominus calligiatonnBüyülerini vampirler icin kulan, o karanlık büyülerinSupernuspotestas nam kindred, nam kindred supernuspotestas calligiatonnTören Sözleri:nnVampir yapılırken:nSenin bedeninde artık ölümlü kanı yokdur, artık vampir kanındansın. Yaratıcının gücü hep yanında olsun, vampirin gücü yanında olsun. Bir süre güçsüz olucaksın, ancak karşılığında çok büyük güçler ediniceksin, ölümsüzlüğün gücü, vampir gücünnLord yapılırken:nYaratıcıya çok hizmet verdin karanlığın efendisi. Yaratıcının kanı, kanımdan, sana veriyorum. Tekrar iç onu, tekrar. Karanlığın lord'u. Yaratıcının gücü, vampirin gücü büyülerinden eksik olmasın.nServus creare, calligiato dominus. Sangius du creare, nam tu, boire tut. Dominus du calligiato, creare potestas nam tu, kindred potestas nam tunnYaradılış Destanı:nnTibi aetre aeger,modere cervix sangius.Ablocare Caine's potentas posse.Tibi aetra Lamia.nPerque Remembera Caine(Yaradılış):nIn Nomeni Caine diye başlar...nCaine Rursusque perperit fratrem euius Abel fuit autem Abel pastor ovium et Caine Agricola.nCaine Doğar:nFactum est autem post multos dies ut offeret Caine de fructibus terrae munera Dominus.nİlk kan dökülür ve Tanrı reddedilir.Sonunda Caine dünyaya hükmetmeye başlar:nAd Caine vero et ad munera illuis non respexit irastus Que est Caine.nVe bundan böyle Caine ve oğulları Kanla kurulan kardeşliği yaşatırlar.Kanla hükmederler dünyaya ve ölümlülere.O kan ki savaştır,o savaş ki yaşamdır...nnHiyerarşinVampirler üstün güçlere sahip olan gecenin efendileri olmalarına rağmen aslında acı çeken varlıklardır. Çünkü vampir olmak demek büyük güçler karşılığında sizden hayatınızın, ruhunuzun alınmasıdır. Şunu unutmamak gerekir; vampirler için öteki dünya, cennet veya cehennem yoktur. Bu dünya onlar için hem cennet hem de cehennemdir. Bedenlerinin ölümsüz olabilmesi için ruhlarını feda etmişlerdir . Ölüdürler. Kalpleri atmaz. Nefes almazlar. Derileri donuk, solgun ve buz kadar soğuktur. Sarımsaktan ve akan sudan korkmazlar. Dini sembollerden etkilenmezler. Ateş dışında hemen hemen hiçbir şey vampirleri yok edemez.Vücutları ağır hasar aldığında "Torpor" denilen bir uykuya yatarlar. Bu uyku hasarın büyüklüğüne göre 1 yıldan 1000 yıla kadar sürebilir.Bir vampir, vampirliğinin ilk yıllarında normal bir insandan çok fazla güçlü değildir. Yıllar geçtikçe gücü ve doğaüstü yetenekleri artar. Bir vampir bir insanı ısırırsa o insanda vampir olur düşüncesi yanlıştır. Bir insanı vampir yapmaya "Embrace" denir ve yapabilmek için bazı özel ritüeller gerekmektedir. Öncelikle vampir seçilmiş çocuğun( insanın) vücudundaki tüm kanı emer. Seçilmiş son nefesini verirken vampir bileklerini keser ve kendi kanını kurbanına içirir. İşte o anda insandan vampirliğe geçiş olan, adına "The Becoming"denilen, çok büyük ruhsal ve fiziksel acıların çekildiği dönem başlar. Bir vampirin güçlerini ve yeteneklerini belirleyen en büyük etken; yaşı ve kanının ilk vampir Caine`e olan yakınlığıdır. Buna jenerasyon(generation) denir. On beş tane jenerasyon bulunmaktadır:nn1. Jenerasyon: Kabil(Caine); Adem`in ilk oğlu, ik**** doğan Abil`in kardeşi ve dünyada ilk cinayeti işleyen kişi.n2. Jenerasyon: Zillah, Irad, Enoch. Üçüncü jenerasyon tarafından yok edildi.n3. Jenerasyon: On üç Antediluvian. Hala yaşadıklarına inanılmaktadır.Yalnızca ikisinin adı bilinmektedir: Lucian ve Mekhet.Uyudukları ve kıyamet günü(Gehenna) geldiğinde uyanıp bütün çocuklarını yiyecekleri söylenmektedir.(bkz.The Book Of Nod)n4. ve 5. Jenerasyon: Metuselah olarak bilinirler. Yaşlarının bin ile iki bin yıl arasında olduğu tahmin edilmektedir. Sayıları çok azdır ve vampir sosyetesinde çok nadir görülürler. Vampir dünyasını yöneten efendilerdir.n6. ve 7. Jenerasyon: Metuselahlardan sonra gelen en güçlü vampirlerdir. Bir çoğu prens ve elder`dır.n8., 9. ve 10. Jenerasyon: Elder olarak bilinirler. Kendi çocuklarını yaratabilme(vampir yaratabilme) yetkisine sahiptirler.n11. ve 12. Jenerasyon: Bir çoğu sosyeteye yeni kabul edilmiş vampirlerdir.n13. ve 14. Jenerasyon: Daha vampir sosyetesine kabul edilmemiş yeni vampirlerdir. Pek değerleri yoktur. Ayak işlerinde kullanılırlar.nn15. Jenerasyon: Thin Blooded diye adlandırılırlar.Son yıllarda ortaya çıkmışlaradır.Çok güçsüzdürler ve bir çoğu özürlüdür. Görüldükleri yerde yok edilirler. Çünkü Gehenna`nın alametlerinden biri olarak kabul edilirler.(bkz.The Book Of Nod)nnVampirler ölümsüzler arasında en güçlü organizasyona ve hiyerarşiye sahip varlıklardır.nnBu düzenden bahsetmek gerekirse:nn1. Neonate: Yeni yaratılmış vampirlerdir. Fazla güçleri yoktur ve sosyeteye kabul edilmemişlerdir.n2. Ancillae: 100-200 yaşları arasındaki genç vampirlerdir. Vampir sosyetesine kabul edilmişlerdir. Geleceğin elder`ları gözü ile bakılırlar.n3. Elder: Yaşlarının 300-400 yıl civarında oldukları tahmin edilmektedir. Vampir yaratma yetkisine sahiptirler.n4. Methuselah: Yaşlarının 1000 yıldan fazla olduğu bilinmektedir. Antediluvianlardan sonra dünya üzerindeki en güçlü vampirlerdir.n5. Antediluvian: Yaşları ve nerede oldukları tam olarak bilinmemektedir. 3. jenerasyondan olan bu vampirler 13 tanedir.n6.Blood God: Diğer vampirleri yaratan ve vampir ırkının devamını sağlayan,ilk kanı akıtıp ilk cinayeti işleyen vampir(Caine).nnVampir Loncasının içinde yukarıda anlatılan topluluktan başka çeşitli klanlar da barınmaktadır.nnBu klanların isimleri şunlardır:nnVentrue – Kraliyet KlanınGangrel – Hayvanın KlanınMalkavian – Ay’ın KlanınNosferatu – Gizli Olanın KlanınRavnos – Gezenin KlanınnToreador – Gülün KlanınLasombra – Gecenin KlanınTzimisce – Biçimdeğiştirenin KlanınSetites – Yılanın KlanınCappadocian – Ölümün KlanınSaulot – Iyileştirenin KlanınAssamite – Av’ın KlanınBrujah – Öğrenmiş KlanınnGünümüzde bir çok büyük şehir vampirlerin kontrolü altındadır. Şehri yöneten en üst seviyedeki vampire prens denir. Ancak onları da yöneten, kaderlerini belirleyen öyle şeyler vardır ki bu varoluşlarından beri süregelen altı büyük gelenektir. Bu altı gelenek vampirleri vampir yapan tek şeydir.nnBunlar arasında en önemli olanları destruction ve masquerade`dir. Çünkü vampirler kendi varlıklarını saklayarak günümüz dünyasının gizli yöneticileri olmayı başarmışlardır.nDestruction ise vampirlerin kendi varlıklarını, yine kendileri tarafından yok edilmesini önlemek içindir. Bir vampirin başka bir vampirin kanını içip onu yok etmesine "Diablerie" denir. En büyük günah ve en büyük yasak olmasına rağmen yüksek jenerasyonlu vampirler kendilerinden daha küçük jenerasyonlu bir vampiri, jenerasyonun düşük olmasının getirdiği güç ve yetenekler için diablerie ederler. Eğer diablerie yapan bir vampirin bu günahı öğrenilirse o vampir avlanarak yok edilir. Buna "Blood Hunt" denir ve sonunda vampir kanı çok değerli olduğu için sosyete içinde kuralları çiğnemiş bir vampiri avlamak diğerler üyeler için büyük bir zevktir… | 0 | - | Vampir Lisani - Latince Vampir Lisani - LatincennRole-Play Cümlelerinn“ Zafer bizim olucakdir, yaratıcının gücü sizinle olsun”nn• Victoria du belum nostrum, potestas creare avec tunn“Ölümü benim elimdendir, kanı da çok lezzetli”nn• Mori du mon manus, sangius dulcisnn“Kont için savaşır, kont için kazanırız”nn• Belum nam duco, nam duco victoriann“Istirate çekiliceğim ben arkadaşım”nn• Comitis moi vado torpornn“Güç için savaşırız, güç kanda yatar, kan için savaşırız”nn• Belum nam potestas, potestas incendo sangius, belum nam sangiusnn“Kardeşimin düşmanı benim düşmanımdır”nn• Atrox du frater, atrox du moinn“Karanlığın gücü yanında olsun kardeş”nn• Potestas calligiato vado aveca tunn“Ocllo karanlık efendilerin diyarıdır”nn• Ocllo est domus du dominus calligiatonn“Ventrue/Tzimisce/Nosferatu/Setite(vs)'e can vericeksin, teslim ol ölümlü!”nn• Affero tu vita a Ventrue/Tzimisce/Nosferatu/Setite(vs), tribuo iletalisnn“Büyülerini vampirler icin kulan, o karanlık büyüleri”nn• Supernuspotestas nam kindred, nam kindred supernuspotestas calligiatonnTören SözlerinnVampir yapılırken:nn“Senin bedeninde artık ölümlü kanı yokdur, artık vampir kanındansın. Yaratıcının gücü hep yanında olsun, vampirin gücü yanında olsun. Bir süre güçsüz olucaksın, ancak karşılığında çok büyük güçler ediniceksin, ölümsüzlüğün gücü, vampir gücü”nn• Tu corpus non sangius iletalis, iam sangius kindred. Potestas creare aveca tu, potestas kindred aveca tu. Aliquot tempus aetre non potestas, quod aveca potestas letalis, potestas kindrednnLord yapılırken:nn“Yaratıcıya çok hizmet verdin karanlığın efendisi. Yaratıcının kanı, kanımdan, sana veriyorum. Tekrar iç onu, tekrar. Karanlığın lord'u. Yaratıcının gücü, vampirin gücü büyülerinden eksik olmasın.”nn• Servus creare, calligiato dominus. Sangius du creare, nam tu, boire tut. Dominus du calligiato, creare potestas nam tu, kindred potestas nam tunnYaradılış DestanınnTibi aetre aeger,modere cervix sangius.Ablocare Caine's potentas posse.Tibi aetra Lamia.nnPerque Remembera Caine(Yaradılış):nIn Nomeni Caine diye başlar...nnCaine Rursusque perperit fratrem euius Abel fuit autem Abel pastor ovium et Caine Agricola.nnCaine Doğar:nnFactum est autem post multos dies ut offeret Caine de fructibus terrae munera Dominus.nnİlk kan dökülür ve Tanrı reddedilir.Sonunda Caine dünyaya hükmetmeye başlar:nnAd Caine vero et ad munera illuis non respexit irastus Que est Caine.nnVe bundan böyle Caine ve oğulları Kanla kurulan kardeşliği yaşatırlar.Kanla hükmederler dünyaya ve ölümlülere.O kan ki savaştır,o savaş ki yaşamdır...nnLord Caine İçin [Yeni Dünya]nBinyıllarca Caine bu topraklar üzerinde adım attığı sonsuz gecede yürümeyi sürdürmüş . Dünyanın dört bir yanını gezmiş . Arkasında gittiği her yere ölümü taşımış . Inanılmaz gücü sayesinde bazı yerlerde ona tapınmışlar , bazı yerlerde iblis olarak isimlendirilmiş . O da insanların arasından tamamıyle çekilmişnnInsanlık Tarihi birkaç Çağ geçirip yerleşik düzene geçmeye başladığı zamanlarda Caine geri dönmüş . Inanılmaz yalnızlığını giderebilmek için kendine arkadaş , yaver aramaya başlamış . Yaptığı uzun geziler sonunda kendi lanetini geçireceği üç insan bulmuş ve onları da vampire çevirmiş . Bu 2.nesil vampirlerin adı Güzel Zillah , Bilge Enoch ve Güçlü Irad imiş .nnCaine ve 3 çocuğu insanlığın arasında gezmeye başlamış ve Ilkşehri (First City) kurmuşlar . Orada insanlar onlara tanrı olarak tapınmış ve rahat çağlar geçirmişler . O zamanlarda 2.nesildeki 3 çocuk da kendi çocuklarını yapmışlar . 3. vampir neslinin nüfusu 13 ‘müş : Malkav , Saulot , Cappadocius , Absimiliard , Arikel , Lasombra , Ventrue , Ennoia , Haqim , Brujah , Set , Ravnos ve TzimiscenCaine buna izin vermiş ama lanetin daha fazla yayılmasını istememiş ve daha fazla vampir yaratılmasını yasaklamış .nnÇağlar geçmiş ve sonra bir anda bütün dünya sular altında kalmış . Nuh’un tufanı First City ‘i yutmuş . Çok zorlu yıllar geçiren vampir nesli tufan geçince tekrar insan arasına katılmış . Ancak 3. nesil 13 çocuk iyice artan güçleriyle artık babalarının yanında kalmak istemiyormuş . Bu yüzden büyük bir anlaşmazlık çıkmış . Caine iki tarafa da savaş yapmamalarını söylemiş ama 2. ve 3. nesil ayrılmış ve Büyük Savaş başlamış . (The Great War)nnKısa bir süre sonra 3. nesil’den 13 çocuk , babalarını (Enoch , Zillah ve Irad) yoketmişler ve Dünyanın Efendileri olduklarını ilan etmişler.Içlerinden bazıları Caine ‘i aramaya çalışmış ve söylenlere göre biri bulmuş . Ancak Caine bu kez kıyamet gününe kadar olmak üzere onları terkettiğini söyleyip kayıplara karışmış ( yaklaşık M.Ö. 3000 )nn3.nesil vampirler o zaman için devasa büyüklükte bir şehir kurmuşlar ve buna Ikincişehir demişler (Second City) . Orada 13 yarı-tanrı da ayrı saraylarını yaptırtmışlar ve insanlar onlara tapınmaya başlamış. Bu vampirler inanılmaz güçlere sahip olmalarına rağmen babalarının yanında birer silik gölgeden farksızmışlar . Her yeni nesilde Caine’in kanı biraz daha etkisini yitirerek saflığını kaybediyormuş.nnBir planı vardı Caine’in kendinden sonra 4 nesil boyunca vampir klanları kurulmuştu hepsinin kendine has uzmanlıkları vardı.Caine var olan tüm klanları birbirine düşman etti.Aralarında hayatta kalmayı başaranlara sonsuz hayatı bahşedecekti.Savaş uzun yıllarca sürdü ve Caine’in ortaya çıkma zamanı gelmişti.nn3 klan seçti kendine:nnNosferatu – Gizli Olanın Klanı (Absimiliard)nnTzimisce – Biçimdeğiştirenin Klanı (Tzimisce)nnLasombra – Gecenin Klanı (Lasombra)nnBu 3 klan içinde savaş sonrasında hayatta kalmayı başaranların sayısı sandığından azdı.Fakat önemli olan sayı değildi.Bu 3 kanı ve kendi kanını bir araya getirerek tamamen kusursuz bir klan oluşturmaktı amacı.Ve Caine amacına ulaştığında insanlar ve diğer tüm canlılar gerçek kralın kim olduğunu anlıyacaklardı.nnCaine her zaman en kusursuz olandı.Fakat dünya değişiyor savaş yöntemleri farklılaşıyordu.Tek başına yeni dünyaya ayak uyduramazdı.Bu yüzden karma bir klan,yeni dünyaya hükmedebilecek bir klan oluşturmaya karar verdi.nİnsanları hipnoz ederek onları ve teknolojisini kendi için kullanıyordu.Yeni klan kusursuz olmalıydı güneşten korkan değil güneşin onlardan korkacağı bir klan olacaktı bu. Nosferatu,Tzimisce,Lasombra klanlarından sağ kalan 18 kişi üzerinde yaptığı deneyler kusursuz işlemekteydi.nnKimisinin vücuduna çeşitli silahlar yerleştirerek tam bir ölüm makinası haline getirdi.nnKimisine Psişik güçler bahşetti.Bu sayede düşünce gücüyle maddeye,kişiye etki edebiliryor,yok edebiliyorlardı.nnİçlerinden Psişik güçleri olanlar en üst seviyede olanlardı ne zırh nede silah kullanma ihtiyacı duyuyorlardı.nCaine hep bir yerlerde izlemekteydi.Amacı sırf insanlara hükmetmek olsaydı kendide yapabilirdi fakat dünyada 2 ırk vardı.nnİnsanlar ve KurtadamlarnnDeneyleri son aşamasına gelmişti artık Caine her şey bittiğinde yine köşesine çekileceknnFakat artık sessiz kalmayacaktı.Dünyaya salacağı bu elçiler onun için çalışcaklardı,sadece O’na.Ve yeni klan yeryüzü çıktığında herkes kaçacak delik arayacaktı.nnKurtadamlar: en büyük alternatifleri gün ışığının onlara zarar vermiyordu.Onlar gelişime gerek duymadılar.Caine’den 3.Nesilin çöküşünden beri haber yoktu.Artık savaşa gerek duymuyorlardı sadece vücutlarının ihtiyacı olan besini karşılamak için insan avına çıkıyorlardı.3.nesilden sonra sayılarını korumayı başardılar.Normal zamanlarda görünüş olarak insandan farkları yoktu bu da onlar için bir avantajdı zaten.nnYeni bir ırk doğmuştu Caine'in ellerinde.Yeni güçlere sahiplerdi yeni dünyaya ayak uydurabilmek için değişim şarttı.nnFakat özlerini hiç kaybetmediler savaşları hep kan için oldu,hep zafer için,Lord Caine için!nnArtık zamanı gelmişti.Caine’in ordusu her şeyiyle hazırdı.Ne güneş ışığı,ne dolunay zamanı ortaya çıkan kendine kurtadam diyen varlıklar onları durdurabilecekti.Dünya büyük bir kaosun içine girecek herkes görecek hükümdarı tanıyacak.Ve klan daha da büyüyecek yetenekleri gelişecek ve en önemlisi gelişen nesilin damarlarında Caine’in kanı,yeteneği,bilgeliği her zaman olacak.Kurtadamlara yıllardır süren bu savaş aslında şimdi başlamıştı.Ve sen yabancı bu yazıyı okuduğunda gücümüzün sonsuzluğu senide cezbetmiş olmalı fark edebiliyorum. | 0 | - | Vampirlere inanmayanlara sesleniyorum bu kadar çok kanıt varken hala inanmıyor musunuz ?? Bundan yüzyıllar önce, yapraklardaki sakin rüzgar dokunuşu ve kuş cıvıltılarıyla dolu dünyanın sessizliği bir ışıkla bozuldu; bu ışık, barış rüzgarlarını dindirip dünyanın tüm benliğini sömürecek olan olgunun, insanlığın ilk huzmesiydi. Adem ve Havva adındaki fırtına öncesi sessizliğin ilk fısıltısı, sonraları evlenecek ve 3 tane de oğulları olacaktı; Caine, Abel ve Seth. İlk doğan Caine, bitkileri yetiştirdi. Onları suladı ve büyüttü, hayat verdi. İkinci doğan Abel hayvanlara baktı. Onları besledi ve büyüttü. nBir gün babaları Adem, iki oğluna keskin bir ses tonuyla; "Caine ve Abel, yukarıdaki için bir kurban getirin. Getirin ki yaratıcınıza olan minnetiniz bilinsin." dedi. Caine, yukarıdaki için en tatlı meyvelerini, en olgun bitkilerini getirdi. Abel ise en genç, en güçlü hayvanını kurban etti. nnİki kardeş de kurbanlarını Adem'in ocağına koydular ve ateşe verdiler. Duman onları yavaşça yukarı doğru ***ürdü. Abel'in kurbanı tatlı bir koku yayıp kabul edilirken, Caine'inki kabul edilmedi ve Caine sert bir şekilde azarlandı. nnİlk doğan (Caine) ağlamaya başladı, gece gündüz yukarıdakine dua etti. nnGel zaman git zaman, Adem kurban vaktinin yeniden geldiğini söyledi. Abel yine en güçlü ve genç hayvanlarından birini öldürdü. Caine ise eli boş geldi, çünkü kurbanının istenmeyeceğini biliyordu. "Caine, neden bir kurban getirmedin?" diye sordu Abel. İlk doğan, gözleri yaşlı bir şekilde kardeşinin kalbine mızrak saplayarak onu kurban etti; hayatta en çok sevdiği şeyi. nnBu olayın ardından yukarıdaki onu cennetten attı, ve Nod denilen bir yere sürgün etti. nnCaine karanlıkta yalnız kalmıştı. Açtı, üşüyordu ve ağlıyordu... Karanlığın içinden tatlı bir ses geldi. Siyahlar içinde bir kadın Caine'e doğru yaklaştı: n"Hikayeni biliyorum, Nod'lu Caine. Açsın, bende yemek var. Üşüyorsun, bende kıyafetler var. Üzgünsün, bende rahatlık var". Şaşırmış olan Caine: "Benim gibi lanetli birini niye rahatlatasın? Neden giydiresin? Neden besleyesin?" dedi, ve alacağı cevapla daha da şaşıracaktı: nn"Ben senin babanın ilk karısıyım. Yukarıdakine karşı geldim ve özgürlüğü karanlıklarda buldum. Ben Lilith'im. Bir zamanlar ben de üşüyordum. Benim için sıcaklık yoktu. Bir zamanlar ben de açtım, benim için yemek yoktu. Bir zamanlar ben de üzgündüm, benim için rahatlık yoktu." nnLilith, Caine'i ağırladı ve onu besledi, rahatlattı. Caine onun evinde bir süre kaldı, ve bir gün ona sordu: "Sadece karanlıktan, bu evi nasıl yaptın? Nasıl kıyafetler yarattın? Yiyeceklerini nasıl yetiştirdin?" nnLilith gülümsedi ve cevap verdi: "Ben uyandım. Bu sayede istediğim gücü yaratıyorum". Gözleri parıldayan Caine: "Beni de uyandır Lilith, benim de güce ihtiyacım var. Ben de kendi evimi, giysilerimi, yiyeceklerimi yaratmalıyım." nn"Uyanmanın sana ne yapacağını bilmiyorum. Sen baban tarafından lanetlendin. Ölebilirsin, sonsuza kadar değişebilirsin." İçini kemiren heyecanla Caine: nn"Güç olmayan bir yaşamın ne önemi var? Sen olmadan ben ölürüm, ama senin kölen olarak yaşayamam." Lilith Caine'i seviyordu. Sonuçlarından emin olmadığı için istemese de Caine'e olan sevgisi, içinden gelen sesin önüne geçti ve onu uyandırdı. Bileğinden gelen kanı bir kaba koydu ve Caine'e içirdi. Caine Abyss'e düştü, o kadar uzun süre düştü ki bu ona sonsuzluk gibi geldi. Gözlerini açtığında karanlık bir yerdeydi. nnKaranlığın içinde Caine parlak bir ışık gördü. Gecede parlayan ateş, Michael, Kutsal Ateşin koruyucusu ona gelmişti, ve şöyle dedi. "Adem ve Havva'nın oğlu, suçun büyük ama babamın bağışlayıcılığı daha büyük. O seni affetti." nnKızgın ve kırgın Caine cevap verdi: "Yukarıdakinin acımasıyla değil ancak kendi vicdanımla gurur içinde yaşayabilirim." Reddetmişti. Ve Michael ona ilk lanetini verdi: nn"Bu diyarlarda gezdiğin sürece, sen ve senin çocukların ateşten korkacak. Ateşim sizin derinizi yakacak ve sizi mahvedecek." nnO gecenin sabahında, ufuktan Raphael, güneşin koruyucusu göründü. Caine'e şöyle dedi: "Adem'in oğlu, Havva'nın oğlu, kardeşin Abel cennetten senin günahlarını affetti. Tanrı'nın bağışlamasını kabul etmeyecek misin?" nnCaine cevap verdi: "Abel'ın bağışlaması bir şey ifade etmez. Ancak ben kendimi affedebilirsem gerçekten affolmuş sayılırım", ve reddetti. Onun için değişen pek olmamıştı, bir şey dışında; Raphael ona ikinci lanetini vermişti: nn"Bu diyarda gezdiğin sürece sen ve çocukların gün doğuşundan korkacak. Güneşin ışınları sizi ateş gibi yakacak. Şimdi git ve karanlık bir yere saklan, saklan ki güneşin gazabını hissetme!" İçini hırs bürüyen Caine kaçtı, kaçtı... ve karanlık bir mağaraya saklanarak derin bir uykuya daldı. Uyandığında ölüm meleği Uriel onu kanatlarının arasında tutuyordu. Caine'e doğru eğilerek kulağına fısıldadı: "Adem'in oğlu, Havva'nın oğlu, Tanrı senin bütün günahlarını bağışladı, kabul et ve bütün lanetlerinden kurtul.." nnBüyük bir fırsat gibi görünen bu teklife kırgınlığı dinmeyen Caine cevap verdi: "Tanrının bağışlamasıyla değil, kendi bağışlamamla yaşayacağım. Ben benim. Yaptıklarımı yaptım. Bu asla değişmeyecek". nnVe Tanrının kendisi, Uriel'ın ağzından Caine'e son ve en büyük lanetini verdi: n"Sen ve senin çocukların, bu diyarda gezdiği sürece karanlığa tutunacaklar. Sadece kan içecekler. Sadece kül yiyecekler. Bir ölü gibi yaşayacaklar, fakat ölmeyecekler. Son günlere kadar dokunduğunuz her şey yok olacak!" nBu lanetle Caine acı bir çığlık attı, gözlerinden kan geliyordu. Kanı bir kabın içine doldurdu ve içti.Kafasını kaldırdığında Gabriel karşısında duruyordu. Fırtına sonrası sessizliğinin verdiği yankıyla: "Adem'in oğlu, Havva'nın oğlu; babamın bağışlayıcılığı sandığından çok daha büyük. Şimdi bile affedilmeye bir yol açıldı. Bu yola "Golconda" diyeceksin. Çocuklarına ondan bahset, çünkü sadece bu yolla yeniden ışıkta yürüyebileceksiniz."nnVampir EfsanesinnEfsane, ilk vampirin kendi kardeşinin hayatını alan Caine olduğunu söyler. İlk katil, Tanrı tarafından lanetlenip sürüldü. Bundan böyle güneş ışığı canını yakacak, susadığında kan içecekti. Caine'in acı dolu yalnızlığı Lilith ile tanışıncaya kadar sürdü. Lilith güçlü bir büyücüydü ve Caine'le birlikte olduğu zaman boyunca ona bedenindeki kanı nasıl kullanacağını, nasıl kendi türünü yaratacağını gösterdi. Caine laneti başkalarına da yaymak istemedi. Ama yalnızlığı karanlık bir bulut gibi git gide daha da büyüdü. En sonunda o kadar dayanılmaz oldu ki, kendine üç tane "türdeş" yarattı. İkinci neslin üç vampiri, on üç vampir daha yarattılar. Caine'in on üç torunu insanoğlunu amaçları için istedikleri gibi kullanmaya, onları yalnızca besin ve piyon olarak görmeye başladılar. Caine'in öfkesi büyüdü ve yeni bir neslin yaradılışını yasakladı. İnsanlar ve vampirlerin birlikte yaşayacakları bir şehir kurdu. Yeryüzündeki ilk şehri... nnŞehirdeki barış uzun sürmedi. Caine'in torunları yasağa uymadılar, insanlar tekrar onların kurbanları oldular. Bir gün şehrin üzerine büyük bir lanet geldi. Ne olduğunu efsane bilmez, kimi doğal afet der; kimi yok edici bir büyü; kimi de Tanrı'nın gazabı... Tek bilinen Caine'in ve oğullarının felaketten sonra yok oldukları ve bir daha asla görünmedikleri. Antediluvian olarak anılan, geriye kalan o üç vampir, kendi nesillerini yaratmaya başladılar. Güçleri ve zayıflıkları çocuklarına geçti ve böylece klanlar oluştu. Klanlar tarihin ilk çağlarından beri tüm dünyaya yayılıp "avları ve hizmetkarları"nı yönetmeye başladılar. Varlıkları hep bilindi ama asla yüksek sesle söylenmedi. Gölgeler arasında gezdiler, susuzluklarını dindirdiler, güçle, büyüyle, entrikayla hep yönettiler. Karanlık çağlara kadar... nnOrta çağda vampirlerin sayısı çok arttı. Güçleri öylesine artmıştı ki bir kısmı ölümcül bir hata yaptılar: gizliliği ihmal ettiler. Kulaktan kulağa fısıldanan yaratık hikayeleri git gide daha gerçek, daha ete kemiğe bürünür oldular. Başlangıçta bir grup rahibin kurduğu engizasyon, kendilerine katılan yığınla insanla güçlendi. Sayısız insan, ellerinde kazıklar ve meşalelerle artık bir masal olmayan yaratıkları arıyor, kölelik ve korkuyla geçen onca yılın öcünü alıyordu. Olanca güçlerine karşın, vampirlerin büyük kısmı kalabalık gruplar karşısında direnemediler ve birbiri ardına linç edildiler. nnEngizasyonun baskısının ağırlaştığı bu zamanlarda, artık insan kanıyla tatmin olmayan yaşlıların yiyeceği olmak üzere yaratılan genç vampirler efendilerine karşı direnişe geçtiler. Avrupa'da bir grup asi, efendilerinin kendilerini kontrol etmelerini sağlayan gizli güçlerin sırrını çözdüler. Vampirler hem yeni direnişle, hem de engizasyonla uğraşmak zorunda kaldılar. nn15. yüzyılda vampirlerin en zor zamanlarında kurulan on üç klanın yedisi "Camarilla" adı altında birleştiler. Örgütlü bir hareketle direnişi bastırdılar, tekrar gizliliği esas aldılar ve Caine'den kendilerine miras kalan altı kurala uyacaklarına dair söz verdiler. nnO günden sonra vampirler en iyi gizlenme yolunun, ölümlüleri kendilerinin var olmadıklarına inandırmak olduğunu öğrendiler ve tekrar bir efsane oldular. Bugün hala aramızdalar. Biz ölümlüler ısırılana kadar buna inanmasak da... nnKural Bir : Gizlilik nGerçek yüzünü kandan olmayanlara göstermeyeceksin. Bu senin kan üzerindeki haktan vazgeçmen demektir. nnKural İki : BölgenSenin bölgen senin meselendir. Diğerleri senin bölgende ana saygı göstermelidirler. Kimse senin bölgende sana karşı gelemez. nnKural Üç : Nesil nBaşka birini ancak yaşlıların onayıyla yaratabilirsin. Eğer izin almadan başkasını yaratırsan, yarattığın seninle birlikte öldürülür. nnKural Dört : Sorumluluk nYarattığın senin kendi ******ndur. Onu serbest bırakana dek sen yönetmelisin. Onun günahları senden sorulacaktır. nnKural Beş : Konukseverlik nBir başkasının bölgesine saygı göster. Yabancı bir şehre gidersen kendini yöneticisie tanıt. Onun onayı olmadan sen hiçsin .nnKural Altı : Yok EtmenKendi kanından birini yok etmeyeceksin. Yok etme hakkı ancak yaşlılara aittir. Yalnızca en yaşlı olan kan avı için onay verebilir.nnKan Avı : Yaşlıların onayı ile bir vampirin ölüm emrinin verilmesi. Kan avı başlatıldığı takdirde o vampir görüldüğü yerde öldürülür.nnKayıtlara Geçmiş Bazı Vampirler ; nnBlow Çobanı: Bir zamanlar Blow kasabasında yaşayan bir çoban, bilinmeyen nnbir nedenden ötürü ölür ve gömülür. Gömülmesinden birkaç gün sonra, nngeceleri ortaya çıkmaya ve önüne gelen herkese saldırmaya başlar; vennsaldırdığı herkes 8 gün içinde ölür. Gece baskınlarının sayısı artınca, nnhalk çobanın mezarını açar ve kalbine bir kazık saplayarak tekrar nnkapatırlar. O gece, çoban çok daha öfkeli ve saldırgan olarak tekrar nnortaya çıkar - elinde kalbine saklanan kazıkla birlikte. Artık çok nnkorkmuş olan halk, ertesi gün cesedi mezarından tekrar çıkarır ve ateşe nnverir. nnArnold Paul: 1700 yılında Medvegiada doğmuştur. 1727 yılında genç bir nnasker olan Arnold Paul, Belgrad civarındaki kasabasına geri döner vennaskerliği boyunca biriktirdiği parayla bir ev alıp evlenir. Arnoldun nnüzerinden asla atamadığı melankoninin sebebini uzun bir süre boyunca nnmerak eden karısına Arnold en sonunda gerçeği açıklar ve askerliği nnsırasında uzak bir kasabada boynunu ısıran ve kanını emmeye çalışan bir nnvampirle mücadele etmek zorunda kaldığını söyler. Vampiri mezarına kadar nntakip edip onu öldürmeyi başardığını, ve bir vampire dönüşmemek için nnsöylentilerden öğrendiği gibi vampirin mezar toprağından yediğini,nnkanından içtiğini ve yaralarını vampir kanıyla yıkadığını itiraf eder. nnBu itiraftan sadece birkaç gün sonra, Arnold oldukça yüksek bir saman nnyükünün tepesinden düşer ve 3 gün sonra can verir. Gömülmesinden bir ay nnsonra köy halkı, Arnoldun geceleri dolaşırken görüldüğünü söylemeye nnbaşlar. Onunla direkt temasa geçen kişilerse birkaç gün geçmedennnölürler. Birkaç gece saldırısının ardından, konu yetkililere iletilir. nnArnoldun mezarı açıldığında bedeninin hiç bozulmadığı ve dudağının nnkenarlarında taze kan kalıntıları bulunduğu görülür. Arnoldun kalbine nnbir kazık saplanır ve Arnold yüksek sesle haykırır; bunun üzerine bedeni nnyakılır. Aynı işlem, Arnoldun saldırısı sonucu öldüğü söylenen nnkişilerin bedenlerine de uygulanır. nnOlaydan beş sene sonra, 1731 yılında, aynı bölgede gece saldırıları nntekrar başgösterir. 3 ay işçinde 17 kişi saldırıya uğrar. Yetkililer nntarafından ifadeler doğrultusunda açılan bir takım mezarlarda vampirlere nnrastlanır. Bu yeni vampirler de yakıldıktan sonra, bölge tekrar huzura nnkavuşur. Bu olay hakkında aralarında askeri doktorlar ve yöneticilerin nnde bulunduğu tanıkların verdiği ifadeler, bir takım dosyalarda hala nnsaklanmaktadır. nnPeter Plogoyowitz: Kisolova adındaki bir Macaristan kasabasında yaşayan nnPeter Plogoyowitz, ölümünden 3 gün sonra geceyarısı kasaba sokaklarında nnyürürken görülür. Zaman içinde Peter, insanlara saldırmaya ve 24 saat nniçinde ölmelerine neden olmaya başlar. Bu olaylar üzerine yetkililere nnbaşvuran kasaba halkı, Peterin cesedinin incelenmesi için gereken izni nnalır ve mezarı açarlar. Peterin cesedinin bozulmamış bir halde olduğunu nngören halk, kalbine bir kazık saplar ve taze kanın her yere fışkırmasını nnhayret ve korkuyla izler. Peterin bedeni yakıldıktan sonra, kasabadaki nnkabus biter.nnVampirlerle İlgili Tüm Terimler ;nnVampirler, hiyerarşiye çok önem veren varlıklardır. Camarilla birliği, bu konuda kendi içinde son derece gelişmiş bir sistem kurmuştur. nnPRINCE nnVampirlerin yaşadığı bölgeler, çeşitli sınırlarla bölünmüştür. Her bölüm, bir Prince tarafından yönetilir; bir Prince ise, en yaşlı vampirler tarafından seçilir. Bir Prince tarafından yönetilen her bölüme "Domain" adı verilmektedir. Yabancı bir Domain'de izinsiz avlanırken yakalanan bir vampir, Prince tarafından cezalandırılabilir. nnDomain prensleri, genellikle Ventrue veya Toreador klanı üyelerinden seçilir. Ancak, yer yer Brujah, Nosferatu, hatta Malkavian prenslerine dahi rastlanmıştır. nBir Prince, kendi Domain'i çerçevesinde tam yetkiye sahiptir. Av sınırlarını çizebilir, belli bölgeleri kanın yasak olduğu nötr alanlar ilan edebilir. Camarilla'nın 6 ilkesini ihlal eden vampirleri kendi bölgesinde avlayabilir. nnPrince hakimiyet alanlarının sınırları genelde şehirlerle çizilmiştir. Mesela; Paris'in, Chicago'nun, Atlanta'nın ayrı ayrı Prince'leri vardır. Bir Prince söz konusu bölgede asırlardır yaşamış vampirlerden seçilmiş olduğundan, bölgesinde neler olup bittiğini herkesten daha iyi bilir. nnPRIMOGEN nnHer "Domain"de, Prince'e yardım etmek amacıyla kurulmuş bir de Primogen grubu vardır. Bu grup, çeşitli ırkların yaşlılarından oluşan bir meclistir. Bir Domain'de Prince'in sözü emir sayılsa da, başarısız Prince'lerin Primogen'i tarafından yok edildiği tarihte görülmüştür. nnELDER nn300 yıldan daha uzun süredir yaşayan vampirlere verilen addır. Bir Elder, yaşadığı süre zarfında birçok güç kazanmıştır ve son derece ölümcül ve tehlikelidir. nnANCILLAE nnElder'ların bir alt sınıfıdır. Genellikle 100-300 yıldır yaşayan vampirlerdir; ancak büyük başarılar gösteren daha genç vampirlere de bu sıfat verilebilir. Genellikle Elder'larına hizmet etmekle uğraşırlar. Kendi aralarında güç savaşları olsa da, bu savaşlar Elder'lar arasındaki savaşlardan çok daha zayıftır. nnNEONATEnnVampir ırkının tabanını oluşturan sınıftır. Bir asırdan daha kısa süredir yaşayan vampirlerdir.nnBunu İse Birinin Araştırmasından Aldım Konuya Uygun Olduğu İçin nnVampirlerin gerçek mi yoksa bir efsaneden mi ibaret olduğu herkesin kafasını meşgul etmiştir. Birçoğumuz bunları saçma sapan bir efsane olarak değerlendirse de aslında vampirlerin olduğuna dair birçok kanıt vardır.nBundan iki yıl önce ilk defa nette dolaşırken Lilith diye bir kelimeye rastladım. Lilith Ademin ilk karısı olarak geçiyordu. Bu aklımı çok karıştırdı, sonuçta Havva'nın Adem'in karısı olduğunu biliyordum. Ancak Lilith kavramı bunu baştan aşağı yıkıyordu. nLilith efsanesi aslında oldukça yaygın bir efsanedir. Asıl kökeni Tevrat'tan gelmektedir. Bildiğiniz üzere kutsal kitaplardan biri olan Tevrat'ta Lilith hakkında oldukça geniş bir yer verilmiştir;nEfsane vampirleri nasıl kapsıyor diye düşünüyorsanız Lilith'in vampirlerin anası olduğunu düşünülüyor.nİşte o ünlü efsane;nLilith ve Adem cennette mutlu mesut yaşayan iki insandır. Mutlulardır ancak konu cinsel yaşama geldiğinde değişir. Adem üstte olmak isterken Lilith karşı çıkar ve ikisininde topraktan yaratıldığını eşit olduklarını söyler. Ancak Adem buna aldırmaz ve Lilith cennetten kaçarak yeryüzüne iner.nLilith yeryüzünde başka bir düşmüş melek olan Lucifer(şeytan) ile karşılaşır. Lucifer ona eşitiymiş gibi davranıp saygı gösterir ve Lilith de onun bu davranışlarından etkilenip aşık olur. Bundan sonra Şeytan ve Lilith özlemektedir. Allah'tan yeryüzünde karı-koca olarak yaşamaya başlarlar.nCennette ise Adem Lilith'i Lilith'i geri getirmesi için yalvarır, Allah Adem'in yalnızlığını görünce yeryüzüne Lilith'e melek gönderir ve geri cennete çağırır.nLilith yeni yaşamından memnundur. Geri dönmek istemez. Melek Lilith'in cevabını Allah'a iletir Allah ise o gece Adem uyurken onun kaburgasından Havva'yı yaratır. Böylece Adem ve ikinci karısı Havva cennette mutlu bir şekilde yaşamaya başlarlar.nHavva'nın yaratılışı Lilith'in kulağına gider. Lilith kıskançlık içinde Şeytanın yardımıyla öc almaya karar verir ve yılan şeklinde cennete girer. Burada Adem ve Havva'yı yasak meyve elmayı yemeğe ikna eder. nAdem ve Havva cennetten atılır.(*Bu kısım Kur'an'da da vardır) Adem ve Havva yeryüzünde Lilith ve Şeytan ile karşılaşır ve iki tarafta savaşa başlar. Her iki tarafında oğulları ve kızları bu savaşı yönetmektedir.nAllah bu savaştan rahatsızlık duyar ve Lilith'in en büyük ve en güçlü oğlu Akim'e (bazı yerlerde Cain veya Carius olarak geçmekte) üç tane melek gönderir.nMelekler Akim'in yanına gider ve şöyle derler;n-Ey Lilith'in ve Lucifer'in cocuğu Akim, Allah'ından af dile, af dile ki bu savaş bitsin, sende ailende cennete geri dönebileceksiniz.nNe var ki Akim Babasının kötülüğünü ve annesinin gururunu almıştır. Teklifi reddeder.nBunun üzerine ilk melek ilk laneti verir;n-Senin türünde olanlar bir daha güneşi göremeyecek, eğer güneşi görürsen tenin küle dönüşecek.n*Bu lanetle Akim artık karanlıkta yaşamaya mahkum olmuştur*nİkinci melek yine af dilemesini söyler ama Akim tekrar reddeder, ikinci lanet gelir;n-Bundan böyle yemek yiyemeyeceksin ağzına aldığın her şey küle dönüşecek, eline aldığın şeyler çürüyecek, sadece kanla besleneceksiniz.nSon melekte af dilemesini söyler Akim yine reddeder ve son lanet gelir;n-Ateşten korkacaksınız, ateş sizi yokedebilen tek şey olacak.n*Bu lanetten Akim'in ölümsüz olduğunu anlıyoruz.*nBu üç lanet geldikten sonra Akim bağırarak kendini yere attı. Ağlamaya başladı ancak gözyaşları yerine kan damlaları geliyordu. Bunu bir kaba doldurup içti ve kaderini kabul etti.nBöylece vampir efsanesi doğmuş oldu.nBiliyorum, bunları okuduktan sonra aman ya efsane sonuçta diyebilirsiniz, ancak tek kanıt bu değil;nAlman bir bilim adamı vampirleri araşırdı ve ilginç sonuçlar elde etti.n-Orta çağda bir takım gizemli cinayetler oluyordu. Bu cinayetler şöyleydi;n*Bir köyde biri ölmüş, cesette boynunda ısırık izleri gören köy halkı hayvan saldırısı diyerek bunun üzerinde çok durmamış ancak cinayetler artınca köy halkı toplanıp buna neyin sebep olduğunu öğrencmek istemiş, işte bu sırada bu cinayetler aniden duruyor ve bu köyün en yakın komşu köyünde aynı cinayeler başlıyor. Bu olay tekrarlanıp duruyor. Yani öldüren şey insaların onu aradığından haberdar ve sürekli kaçıyor.*nŞimdi, eğer olay gerçekten böyleyse neden artık böyle şeyler olmuyor diyebilirsiniz; yanıt basit,n-Orta çağda şehirler şu anda yaşadıklarımız gibi değildi. Polis yoktu. Halk o kadar güvende değildi. Ayrıca şehirleşme az olduğu için vampirlerin mağara veya ormanda saklanması çok kolaydı. Ayrıca bir köyde saklanmakta o kadar zor olmazdı.nBahsettiğim bilim adamı bu köylerde*hala ayakta olanlarda* araştırmalar yapmış ve cesetleri incelemiştir. Gerçekten de bu cesetlerin ölüm nedenlerinin kan kaybı olduğu ortaya çıkmıştır. nnVampirlere inanmayanlara sesleniyorum bu kadar çok kanıt varken hala inanmıyor musunuz ?? | 0 | - | Vampirlerin Zayıf Yönleri Vampirlerin Zayıf YönlerinnSon derece güçlü varlıklar olan vampirlerin zayıf yönleri de vardır.nJenerasyonlar boyunca gittikçe incelen kan sebebiyle, zayıflıklarda danartış görülmüştür.nGün Işığı: Caine'den beri süren lanet sebebiyle, vampirler gün ışığınançıkamaz.nnAteş: Yeterince uzun süre yanan bir vampir ölür. (Güneş ışığı, çok dahançabuk olmakla birlikte, vampirler üzerinde aynı etkiyi yapmaktadır.)nnSarımsak: Koku ve tad alma duyuları son derece hassa olan vampirler,nsarımsaktan nefret ederler.nnGümüş: ********lar gibi, vampirler de gümüş madenine karşı alerjilerinvardır. Gümüş ile karıştırılmış titanyumun da aynı etkiyi yarattığınsöylenir; daha hafif ve sağlam bir madde olan titanyum, bu amaç içinntercih edilebilir.nnKazık: Kalbe saplanacak gümüş veya ahşap bir kazık, bir vampir için sonnderece tehlikeli olabilir.nnHaç: Hıristiyan haçının vampirleri geri püskürttüğü söylenir. Buradanönemli olan şey, haçın kendisinden ziyade onu elinde taşıyan kişininninancıdır.nnKutsal Su: Kutsal suyun vampirler üzerinde ateş etkisi yarattığınsöylenir. Haçta olduğu gibi, kutsal suda da önemli olan şey duayı okuyannve suyu kullanan kişinin inancıdır.nnÖlü Kanı: Vampirler, ölmüş varlıkların kanını içemezler. | 0 | - | Kayıtlara Geçmiş Bazı Vampirler Kayıtlara Geçmiş Bazı VampirlernnBlow Çobanı: Bir zamanlar Blow kasabasında yaşayan bir çoban, bilinmeyen bir nedenden ötürü ölür ve gömülür. Gömülmesinden birkaç gün sonra, geceleri ortaya çıkmaya ve önüne gelen herkese saldırmaya başlar; vensaldırdığı herkes 8 gün içinde ölür. Gece baskınlarının sayısı artınca,nhalk çobanın mezarını açar ve kalbine bir kazık saplayarak tekrarnkapatırlar. O gece, çoban çok daha öfkeli ve saldırgan olarak tekrarnortaya çıkar - elinde kalbine saklanan kazıkla birlikte. Artık çoknkorkmuş olan halk, ertesi gün cesedi mezarından tekrar çıkarır ve ateşe verir.nnArnold Paul: 1700 yılında Medvegia'da doğmuştur. 1727 yılında genç birnasker olan Arnold Paul, Belgrad civarındaki kasabasına geri döner venaskerliği boyunca biriktirdiği parayla bir ev alıp evlenir. Arnold'unnüzerinden asla atamadığı melankoninin sebebini uzun bir süre boyuncanmerak eden karısına Arnold en sonunda gerçeği açıklar ve askerliğinsırasında uzak bir kasabada boynunu ısıran ve kanını emmeye çalışan birnvampirle mücadele etmek zorunda kaldığını söyler. Vampiri mezarına kadarntakip edip onu öldürmeyi başardığını, ve bir vampire dönüşmemek içinnsöylentilerden öğrendiği gibi vampirin mezar toprağından yediğini,nkanından içtiğini ve yaralarını vampir kanıyla yıkadığını itiraf eder.nBu itiraftan sadece birkaç gün sonra, Arnold oldukça yüksek bir samannyükünün tepesinden düşer ve 3 gün sonra can verir. Gömülmesinden bir aynsonra köy halkı, Arnold'un geceleri dolaşırken görüldüğünü söylemeyenbaşlar. Onunla direkt temasa geçen kişilerse birkaç gün geçmedennölürler. Birkaç gece saldırısının ardından, konu yetkililere iletilir.nArnold'un mezarı açıldığında bedeninin hiç bozulmadığı ve dudağınınnkenarlarında taze kan kalıntıları bulunduğu görülür. Arnold'un kalbinenbir kazık saplanır ve Arnold yüksek sesle haykırır; bunun üzerine bedeninyakılır. Aynı işlem, Arnold'un saldırısı sonucu öldüğü söylenennkişilerin bedenlerine de uygulanır.nOlaydan beş sene sonra, 1731 yılında, aynı bölgede gece saldırılarıntekrar başgösterir. 3 ay işçinde 17 kişi saldırıya uğrar. Yetkililerntarafından ifadeler doğrultusunda açılan bir takım mezarlarda vampirlerenrastlanır. Bu yeni vampirler de yakıldıktan sonra, bölge tekrar huzurankavuşur. Bu olay hakkında aralarında askeri doktorlar ve yöneticilerinnde bulunduğu tanıkların verdiği ifadeler, bir takım dosyalarda halansaklanmaktadır.nnPeter Plogoyowitz: Kisolova adındaki bir Macaristan kasabasında yaşayannPeter Plogoyowitz, ölümünden 3 gün sonra geceyarısı kasaba sokaklarındanyürürken görülür. Zaman içinde Peter, insanlara saldırmaya ve 24 saatniçinde ölmelerine neden olmaya başlar. Bu olaylar üzerine yetkililerenbaşvuran kasaba halkı, Peter'in cesedinin incelenmesi için gereken izninalır ve mezarı açarlar. Peter'in cesedinin bozulmamış bir halde olduğunungören halk, kalbine bir kazık saplar ve taze kanın her yere fışkırmasınınhayret ve korkuyla izler. Peter'in bedeni yakıldıktan sonra, kasabadakinkabus biter. | 0 | - | Bir Vampir Nasıl Bulunur Bir Vampir Nasıl BulunurnnVampir klanları şehirlerde son derece organize bir şekilde yaşadıklarından bulunmaları oldukça zordur. Ancak, daha küçük bölgelerdeki vampirlerintespit etmenin bazı yolları vardır.nnCivarda bir vampir olduğunun temel işaretleri vardır:nCivar halkın gece saldırılarından, veya gece saldırıları içerennkabuslardan şikayet etmesinBoyunlarında veya ana damarlar civarında ısırık izi bulunan insan veyancesetlernnKüçük bölgelerde saklanacak fazla yer olmadığından, vampirler gündüzlerinmezarlarda saklanmayı tercih ederler. Hangi mezarın vampir içerdiğinintespit etmek için yaygın olarak uygulanan yöntem, bembeyaz tüylere sahipnbakire bir kısrağı mezarlıkta dolaştırmaktır. Kısrağın önünde durduğu venilerlemeyi reddettiği mezar, muhtemelen bir vampir içeriyordur.nnBulunan mezarın gerçekten bir vampire ait olduğunun belirgin işaretlerinvardır:nBir mezar civarında bulunan deliklernCesedin tamamen açık gözlere sahip olmasınnCesedin hiç bozulmamış olmasınnMezar ve tabutta bulunan taze kannnCesedin gayet sağlıklı görünmesi ve taze kana sahip olması | 0 | - | ÇEŞİTLİ KÜLTÜRLERDE VAMPİRLER.. ÇEŞİTLİ KÜLTÜRLERDE VAMPİRLER..nnAsasabonsam (Batı Afrika) Demir dişlere ve insan görüntüsüne sahipnvarlık. Ormanda yaşar ve avlanır. Avını yakalamak için kanca şeklindekinayaklarını kullanır.nnAswang (?) Gündüz insan, gece vampir olan çok güzel bir kız olarakntasvir edilir. Kan içeceği zaman büyük bir kuşa dönüşür ve kanı, sivrinve içi boş dilini kurbanının boğazına saplayarak içer.nnAsema (Güney Afrika) Gündüzleri yaşlı biri görüntüsünde olan varlık,ngeceleri mavi bir ışık kütlesine dönüşür ve avlanır.nnBaobban Sith (İskoçya) Kız, karga veya kuzgun kılığına girebilen kötünperilerdir. Erkeklerin aklını başından alıp kanlarını içerler.nnBas (Malezya) Genellikle domuz kanıyla beslenen bir varlıktır.nMedeniyetten uzak durmayı tercih etse de, zaman zaman insan kanıyla danbeslendiği söylenir.nnBrahmaparusha (Hindistan) Kafasını çevreleyen bağırsaklar ve içinden kanniçtiği kurukafa ile tasvir edilir.nnChiang Shih (Çin) Bir ışık kütlesi larak tasvir edilen ve insan kanıniçen ölülerdir.nnCihuateteo (Aztec) Geceleri çocuklara saldıran, bembeyaz bir tene sahipnkadın görüntüsündeki varlık.nnDearg-Du (İrlanda) Hakkında çok az şey bilinen bu varlıkları durdurmanınnyolu, mezarlarının üzerini çok ağır taşlarla kapatmaktır.nnEkiminu (Assyrian) Yarı vampir, yarı hayalet bir yaratıktır. Görünmeznolabilirler ve insanlara saldırırlar. Ahşap silahla öldürülebildiklerinsöylenir.nnKappa (?) Yeşil-sarı bir tene sahip yuvarlak gözlü çocuk görüntüsündekinvarlık. Su kenarlarında, suya yaklaşan canlıları içeri çekip tümnkanlarını anüslerinden içmek suretiyle beslenir.nnKathakano (Crete)nnLamia (Yunanistan) Yarı insan, yarı hayvan görüntüsündeki varlık. Üstntarafı insanken, alt kısmı çoğunlukla yılan formundadır. Kurbanlarınınyer ve kanını içer.nnLamiai (Libya) Küçük çocukların kanlarıyla beslenen bir varlık. Aynınzamanda, genç erkekleri kendine çekebilmek için güzel kız formuna dangirebilir.nnLangsuyar (Malezya) Ağaçlarda yaşayan ve çocukların kanını emen birnvarlık.nnLidérc (Macaristan) İnsan, hayvan veya ışık görüntüsünde olabilen birnvarlık.nLoogaroo (Haiti) Şeytana götürdüğü kan karşılığında büyü gücüne sahipnolan yaşlı kadın formundaki varlık. Bedeninden çıkarak ışık formundandolaşabilme yeteneğine de sahiptir.nnNosferatu (Slav)nnMulo (Gypsy)nnNora (Macaristan) Şiddetli bir biçimde ölüp, intikam için geri dönennölüler.nnObur (Bulgaristan) Yüksek sesler çıkaran ve eşyaları yerindennoynatabilen kan içici bir varlık.nnPelesit (Malezya) Genelde Polong ile birlikte hareket eden bir varlık.nnPenanggalan (?) Kafasını elinde taşıyan; yeni doğmuş bebeklerin venannelerinin kanını emen kadın.nnPisachas (Hindistan) Et yiyen öfkeli varlıklar.nnPolong (Malezya) 3 cm boyunda olup cadılara hizmet eden kadınlar.nCadıdan alınan günlük kan karşılığında hizmet ederler.nnPontianak (Malezya) Baykuş görünümüne dönüşen yeni doğmuş çocuk.nnRakshasa (Hindistan) Mezarlıkta yaşayan ve büyüler yapan iblisler olarakntasvir edilirler. Yarı insan - yarı hayvan olarak tasvir edilirler.nnRedcaps (İskoçya) Eski şatoları ve evleri ele geçiren ruh. Ele geçirdiğinyerde kalan kişiyi rahatsız ettiği ve kanından almaya çalıştığınsöylenir.nnStrigoi (Romanya)nnSuccubus (dişi)/ Incubus(erkek) (Avrupa) Kurbanıyla cinsel ilişkiyengirerek, ilişki sırasında salgıladığı cinsel enerjiyle beslenen varlık.nEvlere davetsiz olarak girer ve başka kişilerin görüntüsüne bürünebilir.nKurbanlarıyla genelde birden fazla kez ilişkiye girerler. Succubus'unnkurbanı, bu olayı bir rüya olarak deneyimler.nnSukuyan (Trinidad) Geceleri bedenini bırakarak mavi bir ışık topu olarakngezinir. Yakalandığı takdirde bir hayvana dönüştüğü söylenir.nnTenatz (Montenegro) Ölmüş insanların bedenlerini ele geçirip kontrolnaltına alan ruhlardır. Geceleri gezinip, uyuyanların kanlarını içer.nMezarlara girip çıkmak için farelere dönüşebildikleri söylenir.nnTlahuelpuchi (Aztec) Hayvanlara dönüşebilen, ve kurbanlarının kanınıniçen kadın görüntüsündeki varlıktır. Genellikle hindi, köpek ve kediyendönüştüğü söylenir.nnUpierczi (Polonya, Rusya) Dillerinin altındaki iğneyle kurbanlarındanngeceleri kan emen vampir. Sadece yakılarak yok edilebilir; venyakıldığında bedeni yok olmak yerine bir sürü küçük sürüngen venkemirgene dönüşecek olan parçalara ayrılır. Yakma işleminden sonranortaya çıkan bu hayvanlardan herhangi biri kaçarsa, Upierczi'nin denserbest kalacağı ve intikam için geri geleceği söylenir.nnUstrel (Bulgaristan) Cumartesi günü doğup, baptizm işleminden önce ölennçocuklardır. Gömülmelerinin 9. gününde mezarından çıkıp civardakinkoyunlara ve diğer hayvanlara saldırdıkları ve kanlarını içtiklerinsöylenir.nnVetala (Hindistan) Betail olarak da bilinen bu varlık, ölmüş insanlarınnbedenlerini kontrol altına alan bir varlıktır.nnVrykolakas (Yunanistan) Geceleri insanlara saldıran varlık; diğernkültürlerde Lampir (Boşnak), Vurvulak (Albanian), Upirina Vukodlakn(Sırbistan) olarak da bilinir.nnYara-ma-yha-who (Avusturalya) 1-1,5 metre boylarında kırmızı, dişsiz,nkısa boylu, büyük kafalı ve el-ayak parmakları ahtapot görüntüsünde olanninsanımsı varlık. Ağaçlardan insanlar üzerine atlayıp el ve ayaknparmaklarıyla kanlarını içtikleri söylenir.nnYatu-Dhana (Hindistan) Raksha'ların artıklarıyla geçinen varlıklardır. | 0 | - | VAMPİRLİK PORFİRYA DENİLEN BİR HASTALIK MI ? vampirlik porfirya denen 1 hastalık mı???nnVampirlik mistik yönünden uzaklaştığında bilimin buna bi tanı getirmesi mümkün.nCalifornia Devlet Üniversitesi araştırmacılarından kimya profesörü Wayne Tikkanen’in yaptığı araştırmaya göre vampirliğin asıl sebebinin Porfiria hastalığı olduğu tespit edilmiştir. 1700’lü yıllarda hastalık hakkında bilgisi olmayan Avrupa'nın bu hastalığa yakalanları vampir olarak niteleyerek lanetlemekteydiler. Bir çeşit kan zehirlenmesi olan Porfirya hastalığının ilerlemesiyle derinin kızılötesi ışınlara karşı zayıfladığı ve bu nedenle karadığını açıklayan Tikkanen “Hastada anormal kıllanma görülür. Dudaklar kuruyup çekildiği için dişler ortaya çıkar. Hasta çok acı çeker. Sonunda çıldırır” diyerek hastalığı açıklamıştır. Bu hastaların derilerinin hassaslığı nedeniyle sadece geceleri çıkabildikleri tedavi amacıylada hayvan kanı içtiklerini belirten Tikkanen “Hikayelerde vampirlerin neden gece dışarı çıkıp kan içtiklerinin yanıtı işte bu” diye konuya açıklık getirmiştir.nVampirler, Porfiria ve Çarpıtmaktan Kendimizi Alamadığımız Bilimsel BilgilernBu yazıya “Vampir inanışının ortaya çıkış sebebi, aslında porfiria ismi verilen ender bir hastalıktı.” diye başlansa oldukça ilgi çekerdi sanırım. Üstelik bu cümleyi destekleyecek, pek çok veri de mevcutsa.. Hatta bir önceki gün koskoca bir Amerikalı profesör tam da şu cümleleri kullanmışsa:n“Porfiria hastalarında görülen hemoglobin eksikliğine bağlı kansızlık, eski çağlarda bazı hastaların kan içmelerine sebep oluyordu. Porfiria aynı zamanda hastaların dış görünüşlerine de etki ediyordu: derinin çok soluk renkli görünmesi, ışığa duyarlılık, hastalık sebebiyle floresan özellikte bazı maddelerin dişlerde birikmesi ve diş etlerinde aşırı çekilmeler... Sanırım vampirlerin nereden geldiğini çözdünüz bile.”nEvet harika bir konu bu. Efsanelerin ardında yatan bilimsel gerçekler.. Bununla birlikte biraz araştırınca çok ilginç bir tabloyla karşılaştım.nVampir mitine sebep olan şeyin aslında bir hastalık olması pek çok yerde ilgi çekici bilimsel bir gerçek olarak insanlara sunulmuş (bizzat biyokimya profesörü bile yaptı bunu). Hem de kan içmelere, soluk benizlere, sivri dişlere bir bir açıklama getirilerek. Fakat biyolojiden biraz anlayan bir insan olarak okuduklarımda tutarsızlıklar olduğunu farkettim.nVampirlerle porfiria hastalığı arasındaki bağı ortaya ilk olarak 1985 yılında biyokimyacı David Dolphin atmış. Bakalım Dolphin'in çarpıtmaktan kendisini alamadığı bilimsel bilgiler ile gerçekler arasında nasıl bir fark var?nDolphin'in ortaya attıkları şöyle:n1) Porfiria hastaları gün ışığına aşırı duyarlı oldukları için, güneş ışığına en küçük bir maruz kalma bile vücutlarında ciddi şekil bozukluklarına yol açabiliyor. Bu bozukluklar arasında yüz derisinde çatlamalar, burnun ya da parmakların düşmesi, dudakların aşırı gerginleşmesi ve diş etlerinin çekilmesi sonucu dişlerin aşırı sivri görünmesi gibi durumlar var.n2) Ağır porfiria hastaları güneş ışığından korunmak için, aynı Dracula gibi, sadece geceleri dışarı çıkıyorlardı.n3) Günümüzde porfiria, kanda eksik olan maddelerin hastalara enjekte edilmesiyle tedavi edilebiliyor. Fakat yüzyıllar önce insanlar kendilerini tedavi etmek için kan içiyorlardı.n4) Sarımsak, porfiria semptomlarının ağırlaşmasına sebep olan kimyasal maddeler içeriyor. Bu yüzden porfiria hastaları -aynı vampirler gibi- sarımsaktan sakınıyorlar.nİlginç değil mi?nFakat ne yazık ki gerçekler başka:n1) Öncelikle porfirianın pek çok farklı çeşidi var. Bunlardan sadece, en ender rastlanılan konjenital eritropoietik porfiria ciddi vücut bozukluklarına sebep oluyor. Bir kaynakta, şimdiye kadar rapor edilmiş böyle 200 vaka olduğu belirtilmiş. Bu sayının vampir mitlerine yol açmaktan çok uzak olduğu aşikar. Durum ne olursa olsun, 18. yüzyılda vampir olduğu iddiasıyla cesedi mezarından çıkarılan kişilerin hiç biri, tabi ki ölü olmaları dışında, tipik olarak bir görüntü bozukluğuna sahip değildiler.n2) Vampirlerin güneş ışığını sevmedikleri fikrini ilk ortaya atanların roman yazarları olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü 18 ve 19. yüzyıllar sırasında Avrupa'da vampirlere gündüzleri rastlandığına ilişkin söylentiler var. Ayrıca her ne kadar Bram Stoker'in Dracula'sı ölü gibi(!) bembeyaz bir deriye sahip olsa da, Balkanlar'da al yanaklı tasvir edilen vampirlere rastlıyoruz.n3) Yukarıdaki iki şık belki tartışmaya ve yoruma açık olabilir ama Dolphin'in en çok açık verdiği nokta işte burası. Vücudumuz, sindirim sistemimize giren her türlü besini genellikle en küçük yapı taşına parçayıp daha sonra bu yapı taşlarından kendi karmaşık moleküllerini yapar. Porfiria hastalarının kanında eksik olan karmaşık molekülün, kan içerek vücuda kazandırılmasına imkan yok çünkü kanda bulunan her molekül midede ve bağırsaklarda sindiriliyor. Zaten dikkat edilirse ortaya atılan iddia, günümüzde porfirianın, hastalara kanda eksik olan maddenin doğrudan "enjekte edilmesiyle" tedavi edildiği bilgisini içerdiği için bir bakıma kendi kendini çürütüyor.n4) Son olarak sarımsakta porfiriaya kötü gelen bir maddenin varlığı şimdiye kadar ispatlanmış değil.nDr. Dolphin, öykünün çekiciliğinden ya da böyle bir açıklamayı ortaya atmanın ona sağlayacağı popülarite düşüncesinden kendisini almamış olacak ki, göz göre göre yalan söylemiş.nDaha kötüsü özellikle üçüncü iddiayı çürütmek için gerekenlerin lise biyolojisi kitaplarında yazıyor olması. Bununla birlikte vampir mitine porfiria hastalarının sebep olduğu öyküsüne en güvenilir web siteleri bile, iddiaları yeterince sorgulamadan yer vermişler. Gerçi biyokimya profesörlerinin bile kendilerine bu konuda hakim olamadığını düşünürsek, ortada suçlayacak pek kimse kalmıyor gibi.nSonuç olarak vampirlere gönül rahatlığıyla inanmaya -en azından şimdilik- devam edebiliriz.nnFritz Haarmann (1879-1925)nFritz Haarmann, 1879 yılında Almanya'da doğmuştur. Kendisi zamanın modern vampiri olarak düşünülür. Küçüklüğünü babasının korkusuyla yaşayan Fritz Haarmann, genç bir adamken kısa bir süre için orduya katıldı. Fazla zaman geçmeden çocuk tacizi nedeniyle hüküm giymesi nedeniyle İsviçre'ye kaçtı. Sokaklarda hayatını geçiriyordu ve sokak hayvanlarını öldürmek en büyük eğlencesi haline gelmişti. I. Dünya Savaşı'ndan sonra polis ekiplerine katıldı ve casusluk yaptı.nnHaarman homoseksüeldi. Sokakta gördüğü genç erkekleri evine davet edip iliskiye girdikten sonra öldürüyordu. 1919 yılında yasal olmayan seks yapmasından dolayı dokuz ay cezaevinde yattı. Süresi dolup çıktığında Hans Grans ile tanıştı. Hans Grans, Haarmann'ın hem sevgilisi, hem de "cinayet partneri" olmuştu. 1920'lerde işlediği cinayetler korkunç hal aldı. Artık kurbanların boyunlarını ısırıp kanlarını içiyordu.nn1924 yılında polis Haarmann'ın cinayet artıklarına rastlamaya başladı. Çocukları kaybolan bir kaç aile de polise ifade verdikten sonra, artık Haarmann'ın bu işle ilgisi olduğunu anlamışlardı. Haarmann tutuklandıktan sonra evini araştıran polis yirmiyi aşkın insan cesedi artıklarıyla karşılaştılar. Bunların üzerine Haarmann suçunu itiraf ederek Hans Grans'ı da ele verdi.nn24 cinayetten suçlanmış olsa bile, sayının 50 kadar olduğu düşünülmekte. İnsan eti yemekte dahil aklınıza gelebilecek herşeyi yapmıştı. Bir zamanlar kasap olarak çalıştığından dolayı bazı müşterilere haberleri olmadan insan eti sattığını da itiraf etti. 15 Nisan 1925'de mahkemesinden sonra Fritz Haarmann'ın kafası kesilerek öldürülmesine karar verildi. Beyni incelenmek üzere Gottingen Üniversitesi'ne gönderilmiştirnVampir MarşınV ampirler geldi alananA ğladı kurtçuklar korkuylanM ızıldamak yok bu savaştanP arladı dişlerimiz coşkuylanİ nledi kurtcuklar acıylanR ica ettiler ne olur fazla ısırma....nL afını sakın ey kurtcuk bizlerden,nE rdemimizdir bizleri büyük kılan,nResm-ederiz her gece dünyayı yeniden..nnA cımayız kurtcuklara içerken kanlarını,nC ezalandırırız başkaldıranları,nI ssız gecelerde bekleriz avlarımızı,nM ahveder üstün gücümüz kurtcukları,nA ğlatırız mahsun gece yaratıklarını,nZ irvedir her zaman yerimiz,çünkü biz vampirleriz.......nnVampirlerin TarihinEvvel zaman içinde...nnTanrı , Adem’i cennetinden kovduktan uzun süre sonra Adem ve Havva ‘nın iki erkek çocuğu olmuş . Bunlardan büyük olanın adı Caine (Caine the First Born ,ilkdoğan) , küçüğünün adıysa Abel imiş .nnEski Dünya ‘da adları şimdilerde çoktan unutulmuş canlılarla birlikte mutluca yaşarlarmış . Ancak bu uzun sürmemiş . Bir cinnet anında Caine kardeşi Abel ‘i öldürmüş ve ilk kan akıtan , ilk katil (“ first murderer”) olmuş . Babasının hışmından korkarak evinden kaçmış . Ama Tanrı’nın hışmından kaçamamış .nnTanrı , Caine ‘i lanetlemiş . Onu sonsuza dek güneş ışığından yoksun yalnız bir Geceye mahkum etmiş . İçerisinde sürekli yükselecek olan bir açlıkla karartmış onun kaderini ; kendi türünün kanını içmekle lanetlemiş onu , varlığını sürdürebilmek için . Ve ilk vampir olarak Caine dünyanın üzerinde gezinmeye başlamış .nnBinyıllarca Caine bu topraklar üzerinde adım attığı sonsuz gecede yürümeyi sürdürmüş . Dünyanın dört bir yanını gezmiş . Arkasında gittiği her yere ölümü taşımış . Inanılmaz gücü sayesinde bazı yerlerde ona tapınmışlar , bazı yerlerde iblis olarak isimlendirilmiş . O da insanların arasından tamamıyle çekilmişnnInsanlık Tarihi birkaç Çağ geçirip yerleşik düzene geçmeye başladığı zamanlarda Caine geri dönmüş . Inanılmaz yalnızlığını giderebilmek için kendine arkadaş , yaver aramaya başlamış . Yaptığı uzun geziler sonunda kendi lanetini geçireceği üç insan bulmuş ve onları da vampire çevirmiş . Bu 2.nesil vampirlerin adı Güzel Zillah , Bilge Enoch ve Güçlü Irad imiş .nCaine ve 3 çocuğu insanlığın arasında gezmeye başlamış ve Ilkşehri (First City) kurmuşlar . Orada insanlar onlara tanrı olarak tapınmış ve rahat çağlar geçirmişler . O zamanlarda 2.nesildeki 3 çocuk da kendi çocuklarını yapmışlar . 3. vampir neslinin nüfusu 13 ‘müş : Malkav , Saulot , Cappadocius , Absimiliard , Arikel , Lasombra , Ventrue , Ennoia , Haqim , Brujah , Set , Ravnos ve TzimiscennCaine buna izin vermiş ama lanetin daha fazla yayılmasını istememiş ve daha fazla vampir yaratılmasını yasaklamış .nÇağlar geçmiş ve sonra bir anda bütün dünya sular altında kalmış . Nuh’un tufanı First City ‘i yutmuş . Çok zorlu yıllar geçiren vampir nesli tufan geçince tekrar insan arasına katılmış . Ancak 3. nesil 13 çocuk iyice artan güçleriyle artık babalarının yanında kalmak istemiyormuş . Bu yüzden büyük bir anlaşmazlık çıkmış . Caine iki tarafa da savaş yapmamalarını söylemiş ama 2. ve 3. nesil ayrılmış ve Büyük Savaş başlamış . (The Great War)nKısa bir süre sonra 3. nesil’den 13 çocuk , babalarını (Enoch , Zillah ve Irad) yoketmişler ve Dünyanın Efendileri olduklarını ilan etmişler.Içlerinden bazıları Caine ‘i aramaya çalışmış ve söylenlere göre biri bulmuş . Ancak Caine bu kez kıyamet gününe kadar olmak üzere onları terkettiğini söyleyip kayıplara karışmış ( yaklaşık M.Ö. 3000 )n3.nesil vampirler o zaman için devasa büyüklükte bir şehir kurmuşlar ve buna Ikincişehir demişler (Second City) . Orada 13 yarı-tanrı da ayrı saraylarını yaptırtmışlar ve insanlar onlara tapınmaya başlamış . Burada çoğu kendi çocuklarını yapmışlar ve 4.vampir nesli oluşmuş . Bu vampirler inanılmaz güçlere sahip olmalarına rağmen babalarının yanında birer silik gölgden farksızmışlar . Her yeni nesilde Caine’in kanı biraz daha etkisini yitirerek saflığını kaybediyormuş.nBu şehirde 3.nesilden her vampir kendi hayat felsefesinin ve güçlerinin belirlediği birer clan kurmuş . ( Bunlar günümüzdeki Vampire Clan’lar oluyor .) Klanların isimleri ve kurucuları şöyle :nnVentrue – Kraliyet Klanı (Ventrue)nGangrel – Hayvanın Klanı (Ennoia)nMalkavian – Ay’ın Klanı (Malkav)nNosferatu – Gizli Olanın Klanı (Absimiliard)nRavnos – Gezenin Klanı (Ravnos)nToreador – Gülün Klanı (Arikel)nLasombra – Gecenin Klanı (Lasombra)nTzimisce – Biçimdeğiştirenin Klanı (Tzimisce)nSetites – Yılanın Klanı (Set)nCappadocian – Ölümün Klanı (Cappadocius)nSaulot – Iyileştirenin Klanı (Saulot)nAssamite – Av’ın Klanı (Haqim)nBrujah – Öğrenmiş Klan (Brujah)nnBurada uzun süre bir arada yaşadıktan sonra aralarındaki çekişmeler uzlaşılamaz bir hal almış ve şehirdeki insanlar da bu isimsiz savaştan bıkmışlar ve onlara olan saygılarını yitirmişler . O zaman klan kurucuları ( ya da Antediluvian’lar yani tufandan sağ kurtulanlar ) son kez bir araya gelip ayrılmışlar . Herbiri bilinen dünyanın bir tarafına gidip orada kendi hakimiyetini ilan etmiş . Örneğin Set , Mısır’a giderek orada bir Tanrı olarak Seth ya da Sutekh adını alarak yaşamaya başlamış ; Cappadocius Iç Anadolu’da çocuklarıyla beraber Kapadokya’ya gelerek buraya yerleşmiş ve buraya isim vermiş ; Haqim , bugunkü Iran’ın olduğu yerde fetedilmesi imkansız gözüken Alamut Kalesine yerleşmiş ; diğer Antediluvian’lar da çeşitli mekanlarda varlıklarını sürdürmüşler .nBundan sonra her yeni nesil bir sonraki nesilden vampir yaratarak vampirlik lanetini günümüze kadar taşımış . Antediluvian’ların ayrılmasından günümüze kadar geçen yaklaşık 5000 yılda bazı klanlar yokedilmiş , bazı Antediluvian’lar çocukları tarafından öldürülmek suretiyle Klan sahipliğini kaybetmiş , bazıları uzun uykuya (Torpor) girerek kendilerini dünyadan ve çocuklarının aç gözlü bakışlarından korumuş , yeni bazı klanlar kurulmuş ve Vampir Sosyetesi sayısız büyük olay geçirmiştir . Günümüzde 13.nesil vampirler bile olduğu biliniyor ve bunlar insanlara göre daha güçlü olmalarına rağmen gece gezip kan içen güçlü ,zeki ve/veya güzel insanlar gibi oldukları söylenebilir . Bunun dışında 14. hatta 15. nesil vampirler bile görülmüş ama bunlar çocuk yapamadıkları gibi gündüz de gezdikleri ve bir vampirden çok hastalıklı bir insan görünümünde oldukları söyleniyor ve onlara Thin Blood (Incekanlı) deniyor . | 0 | - | VampirilerinZaman Cetveli Vampirlerin Zaman Cetveli nn1404-1440 - Gilles de Rais, Fransa. Genç erkekleri Vampirizm ve Sadizme yönelik şekilde nkatlettiği için hüküm gıydı.nn1431-1476 - Vlad Tepes, Wallachia Prensi. Bram Stoker'in Dracula isimli eserindeki en büyük ilham kaynağı, Tepes'in krallığı esnasında Romanya'da tutulan resmi tarihçe'den pasajlarda dahil Tepes'in yeniden doğuşunu kanıtlayabilecek bir sürü delil var. nn1560-1614 - Erszbet (Elizabeth) Bathory. Kanın gençlik getirdiğine inanan Bathory bakire kanında banyo yapıyordu. 650'den fazla kızı öldürdüğü rapor edilmiştir. Yakalanıp yanlız bir kuleye hapsedilmesinden bir kaç sene sonra ölmüştür..nn16. Yüzyıl - Gilles Garnier, Fransa. Açlığını gidermek için sadece dişi olan kurbanlarını öldürüp kanlarını içti. nn16. Yüzyıl - Clara Geisslerin. Büyücülük ve Vampirizm'e yönelik aktiviteler yaptığı gerekçesiyle hüküm giydi.nn18. Yüzyıl - Peter Plogojowitz, Macaristan. 10 gün ölü kaldıktan sonra Peter'in geceleri insanlari ziyaret ederek onları vampire dönüştürdüğü rapor edildi.nn1727 - Arnold Paole, Meduegna, Sirbistan. Bir vampir gördüğüne dair yeminler ettikten sonra bir kaza eseri ölen genç adam, ölümünden sonra yeniden can bularak kasabaya saldırmaya başladı. Kasabalılar kalbine kazık geçirerek vampiri yokettiler. nn1867 - Portekiz denizci James Brown gemide kendisi gibi bir baska iki denizciyi öldürdükten sonra birisinin boynundan kan içerken yakalandı. Kendisine ölüm cezası verilmeden önce deli hastanesine konmasına karar verildi.nn1883-1931 - Peter Kurten, Düsseldorf. "Düsseldorf vampiri" bir hematodipsiacti. (erotik kan içmekten hoşlanan) Kendi karısı tarafından polislere repor edilmiş, daha sonra bir sürü cinayetten sorumlu olduğu ortaya çıkmıştı.nn1879-1925 - Fritz Haarmann, Almanya. "Hanover Vampiri" kurbanlarını yemeden once boyunlarından ısırarak kanını içiyordu. Yakalanıp ölüm cezasına çarptırıldıktan sonra beyni Göttingen Universitesindeki bilim adamlarına gönderildi. nn19. Yüzyıl - Antoine Leger, France. Genç bir kızı kanını içmekte dahil olmak üzere her işkenceyi yaptıktan sonra öldürdü. nn19. Yüzyıl - Vincenzo Verzeni, Bottanaucco, Italya. Cinayet, sakatlama ve Vampirizm suçlamaları nedeniyle hüküm giydinn19.Yüzyıl- Miss Rose, Placedale, Rhode Island. Babası ile ailenin ismini kirlettiği gerekçesiyle kavga etti. Babası kızının kalbini keserek çıkardıktan sonra yaktı.nn19.Yüzyıl- Mercy Brown, Exeter, Rhode Island. Mercy Brown öldükten sonra bedeninin çürümemesi nedeniyle vampir olduğundan şüphelenerek kafası kesilmiştir.nn1910 - Salvarrey, Galazanna, Portekiz. Boynu ısırılmış ölü bir kız bulundu ve daha sonra Salvarrey bir vampir olduğunu da itiraf ederek cinayetten sorumlu olduğunu bildirdi. nn20. Yüzyıl - John George Haigh, Crawley, Sussex. Ruh sağlığı bozuk olan bu piskopat kurbanlarının kanlarını içtikten sonra artıkları yok etmek için bedenlerin üzerine sülfürik asit döküyordü. | 0 | - | Vampir olmakya çalışmak günümüzde yeni bir genç akımı Vampir olmakya çalışmak günümüzde yeni bir genç akımı hadi yazımın 2. kısmında ufak bir iki bilgi vereyim, vampirlik dediğinizde aslında 2 çeşit anlam vardır, bunların ilki anladığınız vampir, diğer ikincisi de duygusal vampirlik, size bu yazıda her ikisinin de ortak bazı özelliklerini anlatacağım.nnVampir olmak için gördüğüm neredeyse tüm kaynaklar vc17 virüsüne ihtiyacınız olduğunu yazıyor, bu virüs sadece bir tür tarantulada bulunuyor ve insanı felç eden bir virüstür, bu virüse karşı bağışıklık kazanmış böcek yiyen hayvan türü tilkiler, çakallar ve yarasalardır, tarantula yiyerek kanına bu virüsü geçiren bir yarasanın ısırmasıyla vampir olunduğunu idda eden bir vampir oluş inanışı olduğu zaten biliniyor, ama o zaman şunu da aklımıza getirmeliyiz, bu virüs bulaşmış bir kurt ısırırsa da kurtadam olmamız gereklidir.nnEn yaygın inanışsa bir vampirin ısırmasıyla oluşan türlerdir, fakat bunda da yaygın görüş vampirlerin her ısırdığı vampir olmaz, vampirin sizi çevirmeyi istemesi gerekir, yine yabancı kaynaklar çoğunlukla vampirlerin kendi aralarında grup oldukları ve kayda değer kişileri çevirdiklerini söylüyorlar, bazı kaynaklarda okuduğum ilginç fikirlerse şunlar,nnVapirler her “vampir olmak istiyorum” diyeni vampir yapmazlar, haklı sebeplerinizin olması gerekir.nVampirler sizi test etmeden ve size güvenmeden asla sizi vampir yapmazlar.nVampirler geçici hevesli kişileri vampir yapmazlar.nVampirler facebook, twitter gibi sosyal paylaşım sitelerini takip etmezler.nVampirler teknolojiyi çok iyi kullanırlar ama yahoo, aim, gaim, msn gibi programları tercih ederler.nVampirler kendilerini asil görürler bu sebeple sizin asil olduğunuzu görmek isterler.nHemen ilk anda ısırılıp vampir olacağınız sanmayın sizi bir süre bekletirler.nYani gerçekten de vampirler araştırılıyor, sonuç ne çıkar bilemem ama nasıl vampir olunur sorusuna en iyi cevap bu olsa gerek.nnEh o zaman soralım var mı vampir olmak isteyen?n?????n | 0 | - | Biliyorum bazılarınız inanmayabilir Biliyorum bazılarınız inanmayabilir ama vampirler gerçektir.Vampirler,dini şeylerden kaçar.Çünkü vampirler kan ile beslenir,ayrıca kutsal su,dini işaretler,sarımsak,zeytin gibi şeylerden uzak durur.Bu şeyleri onlara yaklaştırırsanız çok etkilenirler ve size saldırabilirler.nİnanın bana,vampirler yaşar.Tahminen ne kadar yaşadığı bilinmez ama görünüşü insandır.Yani insan dışında bir varlık değildir.Hiç duydunuz mu bilmem ama vampir okulları da var.Fakat bazı kitaplarda vampirler çok abartılmıştır,onlara inanmayın.nVampirler virüs kaptığı için ''Vampir''adını almıştır.Yani vampir olmak ismi belirsiz olan bir virüsü kapmış olmaktır.Vampirler,geceleri zor uyurlar.İnsanlar ile göz göze temas etmeyi sevmez.nAyrıca vampirler,insanlardan farklı olarak daha hızlıdırlar.Bu onların avlanmasına yardımcı olur.nFakat bazı uydurmalar kurt adamlarla vampirlerin savaş yaptıklarını söylerler;bu doğru olamaz.Çünkü kurt adam diye birşey yoktur,uydurmacadır.İkincisi de vampirler,doğa ile iç içe olmayı sevmezler.nDini işaretlerin onları uzaklaştırmasının sebebi henüz çözülememiştir. | 0 | - | Psişik vampirlik !!! Enerji çekme ve gönderme !! Psişik vampirlik !!!nEnerji çekme ve gönderme !!!ndoğrusu herkesin merak ettiği bi durum bu .İnanmıyanlarda var ama enerji çekmek kesinlikle mümkün !!!!nPeki Enerji Çekme Neyle Gerçekleşir ??nEnerji Çekme ,şifa verme ,enerji gönderme v.s işlerde telepatiden doğuyor .Enerji çekmek telepatik güçle gerçekleşir .Örneğin Şöyle msn de biri ile konulursun zamanla birbirinizin duygularını v.s şeyleri anlamaya başlarsınız.Enerji çekme genelde istemdışıdır . Bazen farkında olmadan bile enerji çekebiliriiz ki genelde en çok rastlanan bi durumnnkısaca açıklamak gerekirse Psişik Vampirlik, bir kişinin bir başkasının enerji alanını sömürmesidir. Psişik vampirlik bilinçli olarak da kötü amaçlarla gerçekleştirilebilir. Bilinçdışı kötü niyet olmaksızın da gerçekleşebilir. Bilinçdışı psişik vampirlik oldukça yaygındır.nnpsişik vampirlernnpsişik vampirler auralarında oluşan bir hatadan dolayı kendi enerji üretme mekanizmaları bozuktur. Bu yüzden auralarından çıkan dokungaçlar başkalarının auralarından enerji emerler. Bu enerji emme işlemi enerjisi emilen kişinin aurasında hasarlara sevep verir. Eğer ki birçok psişik vampir saldırısına uğrarsanız enerji yokluğundan ölüme kadar gidebilr veya sizinde kendi enerji üretme mekanizmanız bozulabilirve psişik vampir olabilirsiniz. Psişik vampirliğin derecesi enerji emdikçe artar. vampirlik iyice artar. Psişik vampirler enerji emdiklerinin farkına varmazlar. Bilinçli emmezler zaten. Enerjisi gidenler ise kendini bitkin ve çok yorgun hisseder. Bazıları ise bir takım majik ritüelle başkalarının enerjilerini çalabilir. Örneğin bir grubun enerjisi çekilerek onun bir maçta veya işte performansını düşürenler vardır. Korunma yolu ise öncelikle auraları güçlendirmektir. O kişilerin direk gözlerine bakmayın ve o kişilerin yanından ayrıldıktan sonra yıkanın mümkün değilse elinizi yüzünüzü yıkayın. Psişik vampir olanlar ise aura güçlendirmeler ve bir takım alıştırmalarla düzelebilirler. Enerjimizi çeken insanlar psişik vampirler adlı kitabı öneririm orada hem test var hem bilgi var hemde alıştırmalar var. Alıştırmaların hepsi deneysel ispatlanmış....nnpsişik vampir olabilirmisin? nn(Bu sırada bu anket direk vampirsin demiyor vampirlik eğiliminden bahsediyor. Dİrek vampir olup olunmadığı kirlian ile belli olabiliyor. Bu tabirin anlamı ne kadar korkutucu gelsede aslında auradaki bir bozukluktan dolayı oluyor. Auranın enerji üretme mekanizması bozulduğunda kişinin aurasında almaçlar oluşuyor ve diğer kişilerin auralarını taciz ederek enerji çalıyolar. çoğu psişik vampir kendisinin öyle olduğunu farketmez. Böyle kişileirn yanında en belirgin özellik yorgun olmamız, enerjimizin tükenmiş olduğunu hissetmek. Önemli bir nokta. Çünkü aşırı saldıraya uğrayanların auralarında ciddi bozulmalar hatta psişik vampirliğe dönüşme olabiliyor.)nnİnteraktif Anket IR (Genel Olarak İnsanlarla)nTalimatlar: Bu anket genel olarak insanlarla olan ilişkilerin belirli yönlerini ölçmek üzere tasarlanmıştır.Her bir ifadeyi dikkatlice okuyun. İfade size uyarlandığında doğruysa D’yi,nYanlışsa Y’yi işaretleyin.nn1-Genellikle, kolaylıkla kendim yapabileceğim işleri başkalarına yaptırırım.n2-İnsanların temel olarak dürüst olduğuna inanırım.n3-Genellikle, sonuçlarını düşünmeden içgüdülerime göre hareket ederim.n4-Genellikle, tamamen yabancı olduğum insanlara karşı büyüleyici bir bağ oluştuğunu tecrübe ederim.n5-Rahat bir insanım.n6-İnsanların çoğu, yaşamdan koparabildiklerini koparabilme eğilimindedirler.n7-Genellikle, hoşuma gitmeyen ya da zır görevlerden kaçmanın bir yolunu bulurum.n8-Çoğu insan, şu veya bu şekilde onlara faydası olduğu için arkadaş edinirler.n9-Genellikle, sırf heyecan olsun diye riskli faaliyetlere katılırım.n10-Genellikle, elde etmek istediğim şeyleri, şu veya bu şekilde elde ederim.n11-Eğer biri bana kötü davranırsa, genellikle intikamımı almak için bir yol bulurum.n12-Genellikle, etrafımdaki insanların enerjileri ile beslenirim.n13-Çoğu insan yaşamda bir yer edinmek için başkalarını kullanmaya razıdır.n14-Genellikle, başkaları ile olan ilişkilerimde dürüstümdür.n15-Kirlenme, açlık, fakirlik gibi global sorunlarla oldukça alakadarım.n16-Başkalarına kendini kullandırma fırsatı tanıyan insanların kullanılması beni tatmin eder.n17-Genellikle başkaları ile olan ilişkilerimde açık ve dürüstümdür.n18-Zor yoldan insanlara güvenilmemesi gerektiğini öğrendim.n19-Genellikle benden daha da kötü durumda olan kimselere yardımda bulunurum.n20-Bazen etrafımdaki insanlardan enerji çekme eğilimindeyim.n21-Biri için bir iyilik yapıyorsam genellikle karşılığını da beklerim.n22-Arkadaşlık etmemin nedeni genellikle benim için bir şekilde faydalarının olmasıdır.n23-Eğer yakalanmayacaklarından emin olsalar, birçok insan kopya çekerdi.n24-Temel olarak hayattan memnunum.n25-Hayatım anlamlı | 0 | - | Lord Caine İçin [Yeni Dünya] Binyıllarca Caine bu topraklar üzerinde adım attığı sonsuz gecede yürümeyi sürdürmüş . Dünyanın dört bir yanını gezmiş . Arkasında gittiği her yere ölümü taşımış . Inanılmaz gücü sayesinde bazı yerlerde ona tapınmışlar , bazı yerlerde iblis olarak isimlendirilmiş . O da insanların arasından tamamıyle çekilmişnnInsanlık Tarihi birkaç Çağ geçirip yerleşik düzene geçmeye başladığı zamanlarda Caine geri dönmüş . Inanılmaz yalnızlığını giderebilmek için kendine arkadaş , yaver aramaya başlamış . Yaptığı uzun geziler sonunda kendi lanetini geçireceği üç insan bulmuş ve onları da vampire çevirmiş . Bu 2.nesil vampirlerin adı Güzel Zillah , Bilge Enoch ve Güçlü Irad imiş .nnCaine ve 3 çocuğu insanlığın arasında gezmeye başlamış ve Ilkşehri (First City) kurmuşlar . Orada insanlar onlara tanrı olarak tapınmış ve rahat çağlar geçirmişler . O zamanlarda 2.nesildeki 3 çocuk da kendi çocuklarını yapmışlar . 3. vampir neslinin nüfusu 13 ‘müş : Malkav , Saulot , Cappadocius , Absimiliard , Arikel , Lasombra , Ventrue , Ennoia , Haqim , Brujah , Set , Ravnos ve TzimiscenCaine buna izin vermiş ama lanetin daha fazla yayılmasını istememiş ve daha fazla vampir yaratılmasını yasaklamış .nnÇağlar geçmiş ve sonra bir anda bütün dünya sular altında kalmış . Nuh’un tufanı First City ‘i yutmuş . Çok zorlu yıllar geçiren vampir nesli tufan geçince tekrar insan arasına katılmış . Ancak 3. nesil 13 çocuk iyice artan güçleriyle artık babalarının yanında kalmak istemiyormuş . Bu yüzden büyük bir anlaşmazlık çıkmış . Caine iki tarafa da savaş yapmamalarını söylemiş ama 2. ve 3. nesil ayrılmış ve Büyük Savaş başlamış . (The Great War)nnKısa bir süre sonra 3. nesil’den 13 çocuk , babalarını (Enoch , Zillah ve Irad) yoketmişler ve Dünyanın Efendileri olduklarını ilan etmişler.Içlerinden bazıları Caine ‘i aramaya çalışmış ve söylenlere göre biri bulmuş . Ancak Caine bu kez kıyamet gününe kadar olmak üzere onları terkettiğini söyleyip kayıplara karışmış ( yaklaşık M.Ö. 3000 )nn3.nesil vampirler o zaman için devasa büyüklükte bir şehir kurmuşlar ve buna Ikincişehir demişler (Second City) . Orada 13 yarı-tanrı da ayrı saraylarını yaptırtmışlar ve insanlar onlara tapınmaya başlamış. Bu vampirler inanılmaz güçlere sahip olmalarına rağmen babalarının yanında birer silik gölgeden farksızmışlar . Her yeni nesilde Caine’in kanı biraz daha etkisini yitirerek saflığını kaybediyormuş.nnBir planı vardı Caine’in kendinden sonra 4 nesil boyunca vampir klanları kurulmuştu hepsinin kendine has uzmanlıkları vardı.Caine var olan tüm klanları birbirine düşman etti.Aralarında hayatta kalmayı başaranlara sonsuz hayatı bahşedecekti.Savaş uzun yıllarca sürdü ve Caine’in ortaya çıkma zamanı gelmişti.nn3 klan seçti kendine:nnNosferatu – Gizli Olanın Klanı (Absimiliard)nnTzimisce – Biçimdeğiştirenin Klanı (Tzimisce)nnLasombra – Gecenin Klanı (Lasombra)nnBu 3 klan içinde savaş sonrasında hayatta kalmayı başaranların sayısı sandığından azdı.Fakat önemli olan sayı değildi.Bu 3 kanı ve kendi kanını bir araya getirerek tamamen kusursuz bir klan oluşturmaktı amacı.Ve Caine amacına ulaştığında insanlar ve diğer tüm canlılar gerçek kralın kim olduğunu anlıyacaklardı.nnCaine her zaman en kusursuz olandı.Fakat dünya değişiyor savaş yöntemleri farklılaşıyordu.Tek başına yeni dünyaya ayak uyduramazdı.Bu yüzden karma bir klan,yeni dünyaya hükmedebilecek bir klan oluşturmaya karar verdi.nİnsanları hipnoz ederek onları ve teknolojisini kendi için kullanıyordu.Yeni klan kusursuz olmalıydı güneşten korkan değil güneşin onlardan korkacağı bir klan olacaktı bu. Nosferatu,Tzimisce,Lasombra klanlarından sağ kalan 18 kişi üzerinde yaptığı deneyler kusursuz işlemekteydi.nnKimisinin vücuduna çeşitli silahlar yerleştirerek tam bir ölüm makinası haline getirdi.nnKimisine Psişik güçler bahşetti.Bu sayede düşünce gücüyle maddeye,kişiye etki edebiliryor,yok edebiliyorlardı.nnİçlerinden Psişik güçleri olanlar en üst seviyede olanlardı ne zırh nede silah kullanma ihtiyacı duyuyorlardı.nCaine hep bir yerlerde izlemekteydi.Amacı sırf insanlara hükmetmek olsaydı kendide yapabilirdi fakat dünyada 2 ırk vardı.nnİnsanlar ve KurtadamlarnnDeneyleri son aşamasına gelmişti artık Caine her şey bittiğinde yine köşesine çekileceknnFakat artık sessiz kalmayacaktı.Dünyaya salacağı bu elçiler onun için çalışcaklardı,sadece O’na.Ve yeni klan yeryüzü çıktığında herkes kaçacak delik arayacaktı.nnKurtadamlar: en büyük alternatifleri gün ışığının onlara zarar vermiyordu.Onlar gelişime gerek duymadılar.Caine’den 3.Nesilin çöküşünden beri haber yoktu.Artık savaşa gerek duymuyorlardı sadece vücutlarının ihtiyacı olan besini karşılamak için insan avına çıkıyorlardı.3.nesilden sonra sayılarını korumayı başardılar.Normal zamanlarda görünüş olarak insandan farkları yoktu bu da onlar için bir avantajdı zaten.nnYeni bir ırk doğmuştu Caine'in ellerinde.Yeni güçlere sahiplerdi yeni dünyaya ayak uydurabilmek için değişim şarttı.nnFakat özlerini hiç kaybetmediler savaşları hep kan için oldu,hep zafer için,Lord Caine için!nnArtık zamanı gelmişti.Caine’in ordusu her şeyiyle hazırdı.Ne güneş ışığı,ne dolunay zamanı ortaya çıkan kendine kurtadam diyen varlıklar onları durdurabilecekti.Dünya büyük bir kaosun içine girecek herkes görecek hükümdarı tanıyacak.Ve klan daha da büyüyecek yetenekleri gelişecek ve en önemlisi gelişen nesilin damarlarında Caine’in kanı,yeteneği,bilgeliği her zaman olacak.Kurtadamlara yıllardır süren bu savaş aslında şimdi başlamıştı.Ve sen yabancı bu yazıyı okuduğunda gücümüzün sonsuzluğu senide cezbetmiş olmalı fark edebiliyorum. | 0 | - | VAMPİRLER VE İNSANLARIN SAVAŞI BÜYÜK YIKIMLAR GETİRDİ. VAMPİRLER VE İNSANLARIN SAVAŞI BÜYÜK YIKIMLAR GETİRDİ.nnSAVAŞTA İNSANLARIN SOYU NEREDEYSE TÜKENDİ VE ONLARDAN BİRİ CLARY’Dİ.nnCLARY SAĞLAM EVLERİN BİRİNDE BÜYÜKANNESİ VE HALBERT İLE YAŞIYORDU. CLARY KÜÇÜK YAŞTA ANNE VE BABASINI KAYBETTİ .BU YÜZDEN BÜYÜKANNESİ FAZLA KORUMACIYDI. VAMPİRLERİN BÖLGESİ, GÖLGELİ KORU ÇOK TEHLİKELİYDİ. O BÖLGEYE YAKLAŞANLAR YA ÖLÜRDÜ YA DA ONLARDAN BİRİ OLURDU.nnnnnVAMPİRLER DER Kİ:nnVAMPİR OLMAK İÇİN DOĞMUŞ OLMALISIN. | 0 | - | VAMPİRİLERLE İLGİLİ YENİ ARASTIRMALARIM KİMİ İNTERNET SAYFALARINDA VAMPİRLİGİN PORFİRİA HASTALIGI OLDUNA DAYANDIRIYOR AMA BON UNİVERSTESİ BAZI BİLİM ADAMLARININ ARAS VAMPİRİLERLE İLGİLİ YENİ ARASTIRMALARIM KİMİ İNTERNET SAYFALARINDA VAMPİRLİGİN PORFİRİA HASTALIGI OLDUNA DAYANDIRIYOR AMA BON UNİVERSTESİ BAZI BİLİM ADAMLARININ ARASTIRMALARINA GORE PORFİRİA HASTALIGIYLA VAMPİRLERİN UYUSMADIGINI YANİ VAMPİRLERİN BİR NEVİ VAR OLDUGUNU İDDA EDİLİYOR ...!!nnBu yazıya Vampir inanışının ortaya çıkış sebebi, aslında porfiria ismi verilen ender bir hastalıktı.diye başlasam oldukça ilgi çekerdi sanırım. Üstelik bu cümlemi destekleyecek, pek çok veriye de sahipsem... Hatta bir önceki gün koskoca bir Amerikalı profesörün ağzından işte tam da şu cümleleri duymuşsam:nnPorfiria hastalarında görülen hemoglobin eksikliğine bağlı kansızlık, eski çağlarda bazı hastaların kan içmelerine sebep oluyordu. Porfiria aynı zamanda hastaların dış görünüşlerine de etki ediyordu: derinin çok soluk renkli görünmesi, ışığa duyarlılık, hastalık sebebiyle floresan özellikte bazı maddelerin dişlerde birikmesi ve diş etlerinde aşırı çekilmeler... Sanırım vampirlerin nereden geldiğini çözdünüz bile.nnEvet harika bir konu bu. Efsanelerin ardında yatan bilimsel gerçekler... Bununla birlikte biraz araştırınca çok ilginç bir tabloyla karşılaştım.nnVampir mitine sebep olan şeyin aslında bir hastalık olması pek çok yerde ilgi çekici bilimsel bir gerçek olarak insanlara sunulmuş (bizzat biyokimya profesörü bile yaptı bunu). Hem de kan içmelere, soluk benizlere, sivri dişlere bir bir açıklama getirilerek. Fakat biyolojiden biraz anlayan bir insan olarak okuduklarımda tutarsızlıklar olduğunu farkettim.nnVampirlerle porfiria hastalığı arasındaki bağı ortaya ilk olarak 1985 yılında biyokimyacı David Dolphin atmış. Bakalım Dolphin'in çarpıtmaktan kendisini alamadığı bilimsel bilgiler ile gerçekler arasında nasıl bir fark var?nnDolphin'in ortaya attıkları şöyle:nn1) Porfiria hastaları gün ışığına aşırı duyarlı oldukları için, güneş ışığına en küçük bir maruz kalma bile vücutlarında ciddi şekil bozukluklarına yol açabiliyor. Bu bozukluklar arasında yüz derisinde çatlamalar, burnun ya da parmakların düşmesi, dudakların aşırı gerginleşmesi ve diş etlerinin çekilmesi sonucu dişlerin aşırı sivri görünmesi gibi durumlar var.nn2) Ağır porfiria hastaları güneş ışığından korunmak için, aynı Dracula gibi, sadece geceleri dışarı çıkıyorlardı.nn3) Günümüzde porfiria, kanda eksik olan maddelerin hastalara enjekte edilmesiyle tedavi edilebiliyor. Fakat yüzyıllar önce insanlar kendilerini tedavi etmek için kan içiyorlardı.nn4) Sarımsak, porfiria semptomlarının ağırlaşmasına sebep olan kimyasal maddeler içeriyor. Bu yüzden porfiria hastaları -aynı vampirler gibi- sarımsaktan sakınıyorlar.nnİlginç değil mi? Fakat ne yazık ki gerçekler başka:nn1) Öncelikle porfirianın pek çok farklı çeşidi var. Bunlardan sadece, en ender rastlanılan konjenital eritropoietik porfiria ciddi vücut bozukluklarına sebep oluyor. Bir kaynakta, şimdiye kadar rapor edilmiş böyle 200 vaka olduğu belirtilmiş. Bu sayının vampir mitlerine yol açmaktan çok uzak olduğu aşikar. Durum ne olursa olsun, 18. yüzyılda vampir olduğu iddiasıyla cesedi mezarından çıkarılan kişilerin hiç biri, tabi ki ölü olmaları dışında, tipik olarak bir görüntü bozukluğuna sahip değildiler.nn2) Vampirlerin güneş ışığını sevmedikleri fikrini ilk ortaya atanların roman yazarları olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü 18 ve 19. yüzyıllar sırasında Avrupa'da vampirlere gündüzleri rastlandığına ilişkin söylentiler var. Ayrıca her ne kadar Bram Stoker'in Dracula'sı ölü gibi(!) bembeyaz bir deriye sahip olsa da, Balkanlar'da al yanaklı tasvir edilen vampirlere rastlıyoruz.nn3) Yukarıdaki iki şık belki tartışmaya ve yoruma açık olabilir ama Dolphin'in en çok açık verdiği nokta işte burası. Vücudumuz, sindirim sistemimize giren her türlü besini genellikle en küçük yapı taşına parçayıp daha sonra bu yapı taşlarından kendi karmaşık moleküllerini yapar. Porfiria hastalarının kanında eksik olan karmaşık molekülün, kan içerek vücuda kazandırılmasına imkan yok çünkü kanda bulunan her molekül midede ve bağırsaklarda sindiriliyor. Zaten dikkat edilirse ortaya atılan iddia, günümüzde porfirianın, hastalara kanda eksik olan maddenin doğrudan "enjekte edilmesiyle" tedavi edildiği bilgisini içerdiği için bir bakıma kendi kendini çürütüyor.nn4) Son olarak sarımsakta porfiriaya kötü gelen bir maddenin varlığı şimdiye kadar ispatlanmış değil.nnDr. Dolphin, öykünün çekiciliğinden ya da böyle bir açıklamayı ortaya atmanın ona sağlayacağı popülarite düşüncesinden kendisini almamış olacak ki, göz göre göre yalan söylemiş.nDaha kötüsü özellikle üçüncü iddiayı çürütmek için gerekenlerin lise biyolojisi kitaplarında yazıyor olması. Bununla birlikte vampir mitine porfiria hastalarının sebep olduğu öyküsüne en güvenilir web siteleri bile, iddiaları yeterince sorgulamadan yer vermişler. Gerçi biyokimya profesörlerinin bile kendilerine bu konuda hakim olamadığını düşünürsek, ortada suçlayacak pek kimse kalmıyor gibi.nnYani vampir kavramı bir nevi doğru oluyor | 0 | - | vampir kavramı doğru sonuçta ülkeler arası iletişimin neredeyse hiç olmadığı bir zamanda farklı kıtalarda aynı efsanenin anlatılması biraz garip bir tesadüf mü? vampir kavramı doğru sonuçta ülkeler arası iletişimin neredeyse hiç olmadığı bir zamanda farklı kıtalarda aynı efsanenin anlatılması biraz garip bir tesadüf mü? | 0 | - | Göçebe Vampirler Göçebe VampirlernnHayatlarını belirli bir kurala uymaksızın,sürekLi başka tür yerlerde yaşam süren vampirlere verilen genel addır.AvLanmaLı ne kadar yerleşik vampirlerle benzer olsada onların yerLeşik vampirlerle bir kaç şey dışında hiç bir benzerlileri yoktur.Sürekli hareket halindedirler.Hayatlarını uzun ve yorucu kılan şeyde budur.nTwilight Serisinde Bulunan göçebe vampirlerde en iyi örnek olmaktadırlar. | 0 | - | Baş Vampirler: Baş Vampirler:nnYüzyıllarca yaşamış bazı vampirler güç statüsü olarka başvampir sıfatına kavuşurlar. Diğer vampirler asla başvampir olamasa da güçleri zamanla artar ve bir süre sonra artmayı bırakır. Başvampirler diğer vampirlerden daha güçlüdür, çünkü daha zayıf vampirleri kontrol edebilirler ve şu gibi ek güçleri vardır:nn•Hayvanlar üzerinde kontrol:nHer başvampirin çağırdığı bir hayvan bulunur. Kurtlar, aslanlar, kaplanlar, yılanlar... Çok güçlü ve yaşlı başvampirler (genellikle bir Sourdre de Sang, soyun atası) bir hayvan türünü çağırabilirler, kedigiller gibi. Bazı başvampirler hayvan olmaya büyülü halk üzerinde güç sahibidir, deniz halkı gibi.nn•İnsan hizmetkar yaratma:nRenfield’ların ötesinde, her başvampir hayatı (ya da ölümsüzlüğü) boyunca tek bir insan hizmetkar edinebilir. Bu kişi onunla birlikte yaşayıp yaşlanmayacak, güneşe çıkabilecek ve onun yerine konuşabilecek bir kişidir. Birinin insan hizmetkarını öldürmek bir tabudur, büyük ceza gerektirir; çünkü insan hizmetkarının ölümü başvampiri de öldürebilir ya da onu çok fazla güçsüzleştirebilir. İnsan hizmetkar ne kadar güçlüyse efendisini o kadar güçlendirir. Bu kazanım çift taraflıdır. nİnsan hizmetkar oluşturmanın 4 kademesi (4 iz de denir) vardır. Birinci iz, başvampirin kendi isteğiyle oluşur ve insan üzerine gelen bir güç alevi gördüğünü sanır. Vampir hizmetkarının yaptıklarını hissedebilmeye onun üzerinden beslenebilmeye başlar. İkinci iz, ilkiyle aşağı yukarı aynıdır ancak fiziksel temas da gerektirir. İlk iki iz bi arada verilebilir. Üçüncü izde vampirin hizmetkarının kanını içmesi gerekir. İkilinin güçleri daha da yakınlaşır ve birbirinin duygularını ve hatıralarını paylaşmaya başlarlar. Dördüncü iz için insan hizmetkarın vampir efendisinin kanını içmesini gerektirir ve sonunda insan hizmetkar da ölümsüz olur. Vampir değildir, kan içmesi gerekmez. Efendisinden bir miktar güç kazanabilir (hayvanları üzerinde kontrol gibi) ama pek sık rastlanmaz buna.nn•Hayvan hizmetkar yaratma:nİnsan hizmetkar gibidir, ancak daha zayıf bir bağ oluşturur. Başvampirin hükmedebildiği hayvanın üyelerinden biridir.nn•Gümüşe karşı koyabilme:nGümüşten diğer vampirlere göre daha az etkilenebilme.nn•Erken uyanma:nNeredeyse bütün vampirler, güneş ışığı ufku deldiği vakit, ölüm gibi bir uykuya dalarlar. Zaten yavaş olan nabızları saatte 3-4e iner, bedenleri soğur ve sertleşir. Normal vampirler günbatımında uyanırken, başvampirler gölgede ve ışık geçirmeyen bir yerde kalmak koşuluyla günbatımından birkaç saat erken uyanabilir. Vampirler uyurken savunmasızdır o nedenle gündüz saklanma yerlerini gizli tutarlar. Onları ölüm uykularından ses ya da dokunuş uyandırmaz, belki zarar görürlerse ya da mistik bir rahatsızlık yaşarlarsa idrak yetenekleri zayıf bir halde uyanabilirler.nn•Uzaklıktan kan çağırabilme:nTüm başvampirlerde bulunmayan bir yetenektir. Kullanan birinin yanında uzun süre bulunarak öğrenilebilir. Güç aurası olan birinin (kurtadam, büyücü, vampir vs.) aurasını kendine çevirip, vücudunda fazla derin olmayan kesikler açmaya ve kanatmaya yarar.nn•Gücünü emme:nBir başvampir kendi yarattığı her vampirin gücünü neredeyse sıfır noktasına kadar emerek onu bir iskelet halinde saklayabilir. Bu acı verici ve uzun sürdüğü takdirde delirtici bir süreçtir. Geri dönen vampirin akıl sağlığı bozulabilir. Genellikle ölüm gerektiren suçlarda, ölümden kaçınmak için kullanılır.nn•Gölgeleri çağırma: nBazı başvampirler etrafındaki gölgeleri kontrol edebilir ve karanlığa karışıyormuş gibi bir görünüm elde edebilir.nn•Pirokinesis:nBazı vampirlerin çok düşük seviyede pirokinezi (ateş kontrolü) yeteneği bulunur. Ancak ateş saf bir element olduğu için bu yeteneğin mum yakma, söndürme derecesinin üzerine çıktığına rastlanmamaktadır. | 0 | - | VAMPİRLERİ ÖLDÜRME YOLLARI VAMPİRLERİ ÖLDÜRME YOLLARInnÖncelikle vampirleri nelerle öldüremeyeceğinize bakalım;nİlk olarak vampirleri tahta kazıklarla öldüremezsiniz. Gümüş, altın, bakır vb toprakla bağlantılı ve topraktan çıkan madenlerle yapılan kazıklarla bile ancak çizik atabilirsiniz. Güneşte veya ateşte yanmayız, soğan taşırsanız anca etrafı kokutursunuz, kutsanmış suyla yüzümüzü yıkarız, hançerler anca iğne etkisindedir. Derimiz sert olduğundan dolayı balta, testere vb. ile kafamızı kesmeye çalışan "insanlar" için kötü haber; o testereyi eline aldığın anda kafanı kopartırım. Bütün bunlar dışında boğulmayız, hastalanmayız, normal silahlarla öldürülmeyiz. Yani çoğunlukla ölümsüzüz nnŞimdi gelelim öldürme yollarına;nİnsanlar tek başlarına hiç bir şekilde vampir öldüremezler, tehlike hissettiğimizde otomatik olarak kimyasal bir salgı salgılar ve etraftaki insanlar için uyku saatini getiririz. Vampirleri 3 tür yaratık öldürebilir; Kurt adamlar, kendi türleri olan vampirler ve sirenler. Bu türler dışında bazı cadı türleri de özel yeteneklerini kullanarak vampir öldürebilirler. Şimdi bu yaratıkların varmpirleri nasıl öldürebileceklerine geçelim;nn1- Kurt adamlar;nnKurt adamlar vampirleri ısırdıklarında bile zayıflatma özelliğine sahiptirler. Dişlerinde bulunan kimyasal salgılar dolayısıyla normalde hızla iyileşen vampir derisinin kalıcı olarak hasar görmesini sağlar. Kurt adam tarafından pamağı koparılmış bir vampir, parmaksız kalır. Bunun dışında vampirler kadar hızlı olduklarından dikkatsiz bir vampiri anında öbür tarafa gönderebilirler. Kurt adamlarsa kutsanmış gümüş-yeşim taşı alışımıyla öldürülebilirler.nn2- Vampirler;nnVampirler kendi türlerini öldürebilirler, bir vampir başka bir vampirin kafasını kopararak veya kalbini çıkartarak yaşamına son verebilir, ama vampirin öldüğünden emin olmak istiyorsanız kalbine vampir zehri enjekte etmeniz gerekir, ki bunun içinde öldürdüğünüz vampirin kalbini çıkarıp ısırmanız gerekiyor En iyisi kafasını koparın ve bulunduğunuz ortamı terkedin nn3- Sirenler;nnÖnce sirenler hakkında kısa bir bilgi vereyim: Sirenler denizde yaşayan doğaüstü yaratıklardır. Üst kısımları insan, alt taraflarıysa balık kuyruğu şeklindedir. Tüm sirenlerin cinsiyetleri kızdır. Sirenler, büyüleyici sesleriyle denizcileri suya çeker ve onlarla beslenirler.Uzun süre beslenemediklerinde, kayıklarla denizde gezinerek şarkı söyleyip kendilerini gösterirler, bu şekilde denize insan çekerler. Sadece vampir, kurtadam, büyücü vb. doğa üstü türlerle çiftleşebilirler. Etçillerdir. Suda yaşamak zorunda değillerdir, fakat her gün doğumunda suda bulunmak zorundadırlar, yoksa gün doğduğu anda toza dönüşürler. Güzellikleri ve yırtıcılıklarıyla bilinirler. 150 yaşlarına kadar üreyemediklerinden türleri tehlikede olan olağanüstü yaratıklardır. nnGelelim vampirleri nasıl öldürdüklerine;nnSirenlerin göz yaşları vampirler için ölümcüldür. Siren gözyaşlarının temas ettiği vampir, kalbinden başlayan bir ateşle 10 saniye içerisinde yanıp kül olur. Bunun dışında tırnakları ve dişleri çok keskin olan sirenler, vampirleri yakın dövüşlerde kolayca öldürürler. Vampir avcıları bu yüzden sirenleri avlamaya çalışsalarda, şu ana kadar avlanabilen bir siren olmamıştır | 0 | - | Orta çağ boyunca kilise vampirlere olan inancın doğruluğunu kabul etti Orta çağ boyunca kilise vampirlere olan inancın doğruluğunu kabul etti ve vampirizmi yalnız başına sona erdirmek için gereken yetiyi kazandı.Bu durum giderek güçlenecek ve 2 yüzyıl sonra 1489’da bir dönüm noktası olan “Malleus Maleficarum”adındaki kitap ortaya çıkacaktı. Bu aslında cadıların zulmünü anlatan bir kitap olarak tasarlanmış olmasına rağmen aynı şekilde kötü kalpli vampirler içinde uygulanmış olabilir. Ne yazık ki bir çok cahil insan yazılanlar nedeniyle boş yere işkence görmüş ve hiçbir iyi neden olmadan idam edilmişti. Bu kitap İngilizce’de “The Hammer Against Witches” olarak biliniyor ve sözde şeytanla işbirliği içindekileri tanımak, zulümlerinden korunmak için yol gösteriyordu. | 0 | - | Tanrı bilimci olan Leo Allatius’un Tanrı bilimci olan Leo Allatius’un 200 yıl sonra bulunan yazıları, kilisenin hala vampirlere karşı olan inancını sürdürdüğünün bir kanıtıdır. Allatius kilisenin öğrencisi olarak Yunanlılardaki vampir kavramı üzerinde çalıştı. 1645’te yaptığı “On The Current Opinions Of Certain Greeks” isimli çalışmasında vampirlerin sık sık aforozun sonucu olduğu kararına vardı. Vücudun çürümemesi ve bedenin maddesel olarak dünyayı terk edemediği görüşü Yunanlılarda vampirizmin ispatıydı. Şişmiş bir vücut da aynı şekilde olası vampirizmin bir kanıtıydı. Bazı vücutlar yeteri kadar hızlı bir şekilde çürümeyebiliyordu.Bu da aslında toprağın kimyasal tipiyle ya da soğuk hava derecesiyle bağlantılıydı. Bedensel şişkinlik ise tümüyle ölünün doğal olarak ürettiği gazların bir sonucuydu. Birçok insan haksız yere vampir olmakla suçlandı. Bedenin çürümemesinin bir eksiklik olarak nitelendirilmesine karşın bu durum aynı zamanda kutsallığın ve azizliğin işaretiydi. Aralarındaki fark ise vampir olarak varsayılan bedenin tam anlamıyla bozulmamış olsa da garip, soluk ve şişkin bir şekle dönüşmesiydi .Oysa azizin kutsal bedeni neredeyse mükemmel, el değmemiş ve sanki hala yaşıyor izlenimi verirdi. Ayrıca vampirler çürümenin olmadığı süre içinde bile kutsanmış bedenlerin aksine kötü kokarlardı, sarımsağında bu kokunun üstesinden gelmek için kullanıldığını hatırlatmakta fayda var.nnnDaha gerilere bakacak olursak ilk Hıristiyan Yunanlılarda aforoz etme yetkisi olan rahip yada piskopos, aynı şekilde günahkarın vücudunun çürümesine engel olunmak içinde izin verebilirdi. Böylelikle günahkarın ruhu cennete gitme özgürlüğünden yoksun olacak ve günahları affedilinceye kadar yeryüzünde kalacaktı. Görünüşe göre batı kilisesi de bu inancın aynı şekilde etkisi altındaydı.n10. yy’da Bremen’in başpiskoposun St. Libertius’un da buna benzer bir yetkisi vardı. Ona göre; bazı korsanları aforoz etmek için; iddiaya göre içlerinden birinin vücudunun yıllar sonra bile hala bozulmamış olduğunun tespit edilmesi gerekmekteydi. Görünüşe göre bedenin küllere dönüşmeden önce, günahları için piskopos tarafından bir bağışlanma isteğine inanılıyordu. Bu nedenle rahip, olası vampirleri aforoz etmek ya da bu kararı bozma gücüne sahipti.nLeo Allatius belki de, vampirlerin şeytanın hizmetinde olan ve geceleri av peşinde koşan yaratıklar olduğunu resmen ilan eden ilk bilgindir.nKilisenin vampirler üzerindeki gücünün kanıtlarının (vampirleri korkutmak için kullanılan kutsal haç vb.) hepsi en azından Ortaçağ İngiltere’sinde belgelenmiştir. Newburgh’lu William adı verilen yazar M.S. 12. yy’da ölen bir adamı ele almıştır. Söylendiğine göre bu adam karısına eziyet etmek için ölümden geri dönmüştür. Bu olayın yerel halk ve rahip üzerinde oluşturduğu dehşet nedeniyle bölgenin piskoposu, ölenin geçmişte işlediği tüm günahları affetmiştir. Mezar açılmış ve gerçek yazılı bağışlama, “vampir”in vücudu üzerine yerleştirilmiştir. İnsanlar cesedin vücudunun çürümeye dair hiçbir iz taşımaması ve oldukça iyi bir durumda olması nedeniyle şaşırmışlardı – ya da tam tersi - ama neyse ki yazılı bağışlama herkesin iyiliği için bir kez daha mezarın içine yerleştirilir, bu şekilde vampir bir daha kimseyi ziyaret edemeyecektir! | 0 | - |
Bütün konular: 2 Bütün postalar: 2 Bütün kullanıcılar: 3 Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse  |
|
|
|
|
|
Bugün 22225 ziyaretçikişi burdaydı! |